Hastalıkları tedavi etme amacıyla vücuda yerleştirilen cihazlara kateter adı verilmektedir. Kateterler, kardiyovasküler, ürolojik, gastrointestinal, nörovasküler ve oftalmik prosedürler gibi özel uygulamalar için üretilir. Kateter yerleştirme işlemi vücut boşluğuna, damarına veya kanalına sokulabilen bir tüp olarak tanımlanabilir. Bu sayede cerrahi cihazlar ile birlikte drenaja veya sıvıların dışarı çıkarılmasına yardımcı olular. Pek çok durumda kateter dar bir tüp olmasına rağmen bazı zamanlarda geniş tüpler de kullanılabilmektedir. Tarihçiler, ilkel kataterlerin kullanımının milattan önce 3000'e kadar gittiğini bildirmişlerdir. Eski Suriye toplulukları, mesanelerini boşaltmak için saz gibi doğal kaynakları kullanırken, diğer eski kültürler kıvrık yapraklar ve saman gibi bitkileri kullanmıştır.
Endüstri çağı boyunca, kateterler için gümüş, kurşun, altın ve bakır kullanımı popüler olmuştur. Tabii ki, sert malzemeler ortalama bir kullanıcı için genellikle çok acı vericidir. Bu nedenle bilim insanları ve tıp uzmanları daha esnek bir kateter üretmeyi araştırmıştır. Steril kateterizasyon, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Paralimpik oyunların yaratıcılarından biri olan İngiliz Nörolog Ludwig Guttmann tarafından tanıtılmıştır. Bu gelişme, omurga ve vücudun diğer bölgelerinden yaralanan ISC uygulayan birçok savaş gazisinin idrar yolu enfeksiyonlarıyla mücadele ettiğinin keşfedilmesinden sonra ortaya çıkmıştır. 21. yüzyıl temel PVC veya lateks kateterden, su eklendiğinde kaygan hale gelen hidrofilik bir katetere geçişi görmüştür. Günümüzde yağlanmış kateterler ve hatta daha çevre dostu kateterler gibi birçok başka modern kateter türü vardır.