bifikirbifikir

Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir: Bademcik İltihabi Nasıl Geçer?

Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir: Bademcik İltihabi Nasıl Geçer?
Özellikle mevsim geçişlerinde ve soğuk kış günlerinde toplumda daha yaygın gözlemlenmeye başlayan boğaz ağrısı, başta grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlar olmak üzere birçok rahatsızlığın semptomu olarak ortaya çıkabiliyor. Boğaz ağrısı, hafif ve kısa süreli şekilde seyrettiği takdirde, herhangi bir tıbbi desteğe ihtiyaç duyulmadan kontrol altına alınabilmesi mümkün olan bir şikayet. Ancak konuşmak, yemek yemek, su içmek ve nefes almak gibi temel eylemleri güçleştirdiği ve uzun sürdüğü takdirde, tıbbi destek almak gerekebiliyor. 

Peki, boğaz ağrısında ne zaman doktora gitmek gerekir? Boğaz ağrısı neden olur ve belirtileri nelerdir? Boğaz ağrısına ne iyi gelir ve evde boğaz ağrısını geçirmek için neler yapılabilir? Geçmeyen şiddetli boğaz ağrısı çektiğimiz takdirde neler yapmalıyız? Gelin, bu soruların yanıtlarına birlikte göz atalım. 

Boğaz Ağrısı Neden Olur?

Boğaz ağrısını tek bir rahatsızlıkla ilişkilendirmek pek mümkün değil. Çünkü bu belirti, boğaz ağrısının solunum yolu enfeksiyonlarından bazı yaralanmalara kadar birçok farklı sebebi olabiliyor. Yapılan araştırmalar boğaz ağrısı semptomunun yaklaşık %90’ının viral enfeksiyonlara bağlı olarak meydana geldiğini gösterdiği için, aklımıza ilk olarak nezle, grip, koronavirüs, kabakulak ve su çiçeği gibi viral rahatsızlıklar geliyor. Ancak elbette boğaz ağrısının nedenleri yalnızca viral hastalıklarla sınırlı değil. 

Boğaz ağrısı kişinin boğazında ağrı, kaşıntı, yanma ve tahriş gibi belirtilerin bir ya da birden fazlasını hissetmesi olarak tanımlanıyor. Bu belirtiler genellikle yutkunma eylemi gerçekleştiğinde daha da şiddetleniyor. Boğaz ağrısının çoğunlukla enfeksiyondan ya da çevresel faktörlerden kaynaklı olarak meydana geldiğini söylemek mümkün. Hiçbir viral enfeksiyon kapmamış olsak dahi; kuru havaya, alerjik reaksiyonlarımızı tetikleyebilecek koşullara, çevre kirliliğine ya da sigara dumanına uzun süre maruz kaldığımız takdirde boğazımız tahriş olabiliyor. Kısacası, boğaz ağrısını tek başına bir sonuç olarak değerlendirmek yerine, ona sebep olan faktörleri gözden geçirmek daha doğru bir yaklaşım olabilir. Dilerseniz, boğaz ağrısının nedenlerini daha detaylı bir şekilde inceleyelim. 

Boğaz Ağrısının Nedenleri Nelerdir?

Boğaz ağrısı nedenleri arasında sayabileceğimiz faktörleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz: 

  • Viral enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, grip, koronavirüs, kızamık, su çiçeği, krup hastalığı, vb.)
  • Bakteriyel enfeksiyonlar
  • Çevre/hava kirliliği
  • Alerjik reaksiyonlar/alerjik rinit
  • Akut sinüzit
  • Gastroözofageal reflü
  • Havadaki kuruluk
  • Boyun bölgesine alınan darbeler sonucunda oluşan travmalar
  • Ses tellerinin veya kaslarının aşırı zorlanması
  • Sigara kullanımı ya da sigara dumanına maruz kalma
  • Boğaz, dil veya gırtlak bölgesindeki tümörler

Az önce de belirttiğimiz gibi, birçok farklı sebebe bağlı olarak meydana gelebilmesinden ötürü, boğaz ağrısı her yaştan kişide dönem dönem görülebilir. Ancak boğaz ağrısı olasılığını artırabilecek bazı risk faktörlerinden söz etmek de mümkün. Öncelikle, özellikle 3-15 yaş aralığındaki çocuklarda viral enfeksiyonlardan kaynaklı boğaz ağrısına yetişkinlerden daha sık rastlandığını belirtmek gerek. Öte yandan; bağışıklık sisteminin dönemsel olarak zayıflaması ve viral ya da bakteriyel enfeksiyonların yayılmasına ortam hazırlayan toplu taşıma araçları ya da ofisler gibi kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunmak da risk faktörünü artırıyor. Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar solunum ya da temas yoluyla bulaşabileceği için, bu tip ortamlarda maruziyet riski de yükseliyor. 

Boğaz Ağrısı Belirtileri Nelerdir?

Başlarken; boğaz ağrısına eşlik eden en yaygın semptomların boğazda ağrı, tahriş ya da kaşıntı hissi ile yutkunmakta güçlük çekmek olduğunu söylemiştik. Boğaz ağrısına sebep olan temel faktöre bağlı olarak, bazı durumlarda bu tabloya ateş, kas ağrıları, baş ağrısı, mide bulantısı veya kusma, burun akıntısı ve şiddetli öksürük gibi semptomlar da eklenebilir. 

Viral enfeksiyonlardan kaynaklı meydana gelen boğaz ağrısı şikayeti, genellikle 5-10 gün içinde herhangi bir tıbbi tedavi gerektirmeden kendi kendine geçebilir. Ancak boğaz ağrısına yüksek ateş, şiddetli öksürük, eklem ağrıları ve kusma gibi farklı semptomlar da eşlik ediyor ya da boğaz ağrısı 10 günü geçtiği halde devam ediyorsa; mutlaka bir uzman desteğinin alınması tavsiye edilir. Çünkü bu durumda boğaz ağrısına yol açan daha ciddi bir sağlık sorunundan şüphelenebiliriz. 

Eğer siz de böyle bir tablo yaşıyorsanız, hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz. Şiddetli seyreden bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Antibiyotik alıp almamanız gerektiğine ya da hangi ilacın size uygun olduğuna da ancak doktorunuz karar verebilir. Son olarak, şiddetli seyreden ve uzun süren boğaz ağrısı tablosunda kısa süreli çözüm bulmak veya günü kurtarmak için sürekli ağrı kesici içmenin de oldukça yanlış ve riskli bir yöntem olduğunu vurgulayalım. İlaçları doğru, verimli ve güvenli kullanabilmek adına; doktorunuza danışmayı lütfen unutmayın. 

Boğaz Ağrısı Nasıl Geçer?

Viral enfeksiyonlardan ve tahriş gibi unsurlardan kaynaklı boğaz ağrısının bazı durumlarda birkaç gün içinde kendiliğinden geçebileceğini az önce belirtmiştik. Zaten antibiyotik kategorisinde yer alan ilaçlar viral enfeksiyonlarda etkili olmadığı için, soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıklarda antibiyotik kullanımı gerekmez. Bu sebeple, kısa süreli ve hafif boğaz ağrısı çektiğiniz durumlarda süreci kolaylaştırmak ve ağrıyı hafifletmek için bazı basit yöntemlere başvurmanızda herhangi bir sakınca yok. Boğaz ağrısını hafifletmek için genellikle reçetesiz de satılan asetaminofen ve ibuprofen etken maddeli ilaçlara başvuruluyor. Ancak özellikle çocuklar ile gebe ya da emziren kadınların ilaç kullanmadan önce mutlaka doktor onayı alması gerekiyor. 

“Boğaz ağrısı nasıl geçer?” sorusunun ilk ve en önemli yanıtlarından biri, kesinlikle istirahat. Boğaz ağrısı çektiğiniz durumlarda boğazınızı daha da tahriş edebilecek eylemlerden (kuru havaya maruz kalmak, sigara içmek, yüksek sesle konuşmak, vb.) mümkün olduğunca kaçınmalı ve ses tellerinizi dinlendirmeye odaklanmalısınız. Boğaz ağrısına yol açan sebepler arasında başlıca faktörlerden biri de bağışıklık sisteminin zayıflaması olduğu için, bu süreçte yeterince dinlenmeniz, sağlıklı beslenmeniz ve bol su tüketmeniz de oldukça önemli. Peki, bunların dışında boğaz ağrısına ne iyi gelir? Boğaz ağrısı semptomunun bir an önce iyileşmesi için evde yapabileceklerinizi, daha detaylı bir şekilde mercek altına alalım. 

Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir?

Boğaz ağrısı genellikle yaklaşık bir hafta içinde kendiliğinden geçebilecek bir semptom olduğu için, “Boğaz ağrısı evde nasıl geçer?” sorusu da çok sık soruluyor. Boğaz ağrısına farklı ve ciddi semptomlar eşlik etmediği ve kronik bir hal almadığı takdirde, aşağıdaki önlemler ağrı hissini yatıştırmaya yardımcı olabilir: 

  • Doğal bitki çayları: Boğaz ağrısının en kısa sürede geçmesi için, bol sıvı tüketmeniz büyük önem taşıyor. Bol su içmenin yanı sıra, boğazınızdaki tahriş hissini yatıştırmaya yardımcı olacak doğal bitki çaylarını da tüketebilirsiniz. Bunlara örnek olarak ıhlamur, nane limon, adaçayı, zencefil, kekik, ekinezya, papatya, karanfil ve kuşburnu çayı gibi seçenekleri sayabiliriz. 
  • Bal: Boğaz ağrısını geçirmek için en sık tüketilen besinler arasında bal da yer alıyor. Balı az önce saydığımız ılık bitki çaylarına ya da ılık limonlu suya karıştırarak tükettiğiniz takdirde, boğazınızın yumuşamasını ve nemlenmesini kolaylaştırabilirsiniz. 
  • Sarımsak/elma sirkesi: Sarımsak, enfeksiyonu azaltmaya yardımcı olabildiği için halk arasında doğal antibiyotik olarak biliniyor. Elma sirkesi de (doğal olduğu takdirde) antibakteriyel özelliği sayesinde bakteriyel enfeksiyonların azaltılmasına yardımcı olabiliyor. Bu sebeple sarımsak ve elma sirkesinin ölçülü miktarda tüketilmesi, boğaz ağrısı tablosunda önerilebiliyor. Ancak her iki besinin de mide rahatsızlığı olan kişiler için risk faktörü oluşturduğunu vurgulamak gerek. Boğaz ağrısına sebep olan rahatsızlıklar arasında gastroözofageal reflü de olduğu için, bilinçsiz uygulamalardan kaçınmalısınız. Eğer bir mide rahatsızlığınız yoksa elma sirkesiyle gargara yapabilirsiniz. Ancak sirkeyi ılık suyla seyreltmeyi unutmayın. 
  • Zencefil: Birçok rahatsızlığın tedavisinde destekleyici olabilen zencefil, boğaz ağrısında da ağrı tablosunu hafifletmeye yardımcı olabiliyor. Bir tatlı kaşığı bal ile az miktarda toz zencefili karıştırarak günde bir kez tüketebilirsiniz. 
  • Buhar banyosu: Boğazı yumuşatmak ve nemlendirmek için uygulanan en basit ve güvenilir yöntemlerden biri de su buharı solumaktır. Dilerseniz suyun içine nefes açıcı uçucu yağlar da ekleyebilirsiniz. 
  • Tuzlu su: Tuzlu ılık suyla gargara yapmak da boğaz ağrısını hafifletmek için en sık uygulanan yöntemler arasında. Ancak bu yöntemin de sıklığının dozunu kaçırmamak ve yalnızca yetişkinlerde uygulamak büyük önem taşıyor. Tuzlu su gargarasının saat başı 10-15 saniyelik süreçlerle yapılması tavsiye ediliyor. 

Tüm bu yöntemleri uygulamanın yanı sıra, boğaz ağrısı çektiğiniz süreç boyunca çok soğuk ya da sıcak yiyecek ve içecekleri tüketmekten kaçınmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca, boğaz ağrısı sebebiyle yutkunmakta güçlük çekiyorsanız, katı yiyecekler yerine çorba ve püre gibi besinler tüketmek, boğazınızın daha da tahriş olmasını önlemek açısından etkili olabilir. Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak ve boğaz ağrısından bir an önce kurtulmak için, beslenme düzeninizin yeterince vitamin ve mineral içeren yiyecekleri kapsaması da oldukça önemli. 

Boğaz ağrısı basit bir semptom olarak görülse de önemsenmediği ve gerektiği halde tıbbi destek alınmadığı takdirde ciddi boyutlara ulaşarak yaşam kalitenizi düşürebilir. Daha da önemlisi, sağlığınızı riske atabilir. Bu sebeple boğaz ağrısını hafife almayıp, yeterince dinlenmeyi ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmemelisiniz. Boğaz ağrısını önlemek için ise özellikle kalabalık ortamlarda sosyal mesafe ve hijyen kurallarına mümkün olduğunca dikkat etmeli, hasta olan kişilerle yakın temasta bulunmaktan kaçınmalı, temizlik malzemelerini ve mutfak eşyalarını kişisel olarak kullandığınızdan emin olmalısınız. 

Ege Ertan Yazar
27.02.2023
İlgili İçerikler

Plasebo etkisini muhtemelen daha önce duymuşsunuzdur. Nosebo etkisi için de aslında Plasebo’nun karanlık hâli denilebilir. Bu durumun ne olduğunu anlamak...

Uykunun insan sağlığı açısından ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu biliyor fakat çoğu zaman verdiğimiz kararlarda bunu göz ardı...

İngilizce bir kelime olan mindfulness’ın Türkçe karşılığı farkındalık anlamına gelir. Bir kavram olarak dilimize geçmiş olan bu kelime, tam olarak...

Tam Covid-19 pandemisi bitiyor, çok özlediğimiz normal günlere geri dönüyoruz derken sürekli dünyanın bir yerlerinden yeni salgın haberleri geliyor. Bazıları...

Basit tanımıyla bale, yoga, pilates, dans gibi spor ve sanat dallarının bir birleşimi olan barre egzersizi, ahenk içinde, vücuttaki hedeflenen...

Benzer İçerikler

Varlığını bildiğimiz ilk insanlardan bu yana tıp bilimi sürekli bir gelişim içinde olmuştur. Eski Mısır döneminden (milattan önce 3000'den) itibaren...

Sağlıklı bir beslenme ve buna paralel bir diyet, sporda performansın temelidir diyebiliriz. Sporu hangi sıklıkta ve hangi seviyede yapıyor olursanız...

Asperger Sendromu Nedir?Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal yaşamda etkileşim zorlukları baş gösteren, ayrıca sınırlı ve yineleyici...

İngilizce bir kelime olan mindfulness’ın Türkçe karşılığı farkındalık anlamına gelir. Bir kavram olarak dilimize geçmiş olan bu kelime, tam olarak...

İnsanın kendini tanıma yolculuğu, hayatının bir döneminde çıkması gereken seyahatlerden biri. Belki başına üst üste benzer şeyler geldi, belki yapmak...