ABD’de The Snowtown Murders ismiyle de bilinen Snowtown, ilk olarak 2011 yılında izleyicilerle buluşmuş olan Avustralya yapımı bir film. Suç ve dram kategorilerinde değerlendirilen yapım hem gerçek olaylardan uyarlandığı hem de odağına bir seri katili aldığı için arkanıza yaslanıp keyifle izleyebileceğiniz filmler arasında kesinlikle yer almıyor. Bilakis, filmdeki birçok sahnenin izleyiciler için son derece rahatsız edici düzeyde olabileceğini vurgulamak gerek.
Avustralyalı yönetmen Justin Kurzel’in ilk uzun metrajlı filmi olan yapımın senaryosu da Kurzel imzalı. Kendisinin birçok açıdan başarılı bir işe imza attığını, filmin 2011 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI Mansiyon ödülüne layık görülmesinden ve bol bol övgü almasından da anlamak mümkün. Snowtown’un başrollerinde Lucas Pittaway ile Daniel Henshall’ı izliyoruz. Oyuncu kadrosunda Louise Harris, Anthony Groves, Frank Cwiertniak ve Craig Coyne gibi başarılı isimler de rol alıyor. 1 saat 59 dakika uzunluğundaki yapım, izleyicileri gerginlikten koltuklarına çivilemeyi başarıyor.
Snowtown’da Jamie, Alex ve Nicholas isimli üç erkek kardeşin anneleriyle birlikte Adelaide kentinin kuzey bölgelerinden birinde yaşadığını görüyoruz. Hem şiddet eğilimi bulunan hem de oldukça karamsar bir bakış açısına sahip olan Jamie, bir gün John isminde bir adamla tanışıyor. John Jamie ile ailesinin hayatına gitgide daha çok girmeye başlayınca, tüm aile onun, eksikliğini hissettikleri aile babası rolünü üstlenebileceğine inanıyor. Ancak John’un aslında hiç de sandıkları ve kendini yansıttığı gibi bir insan olmadığını henüz bilmiyorlar.
Seri katil John Bunting’in etrafında gelişen olaylar üzerine kurgulanan Snowtown, ismini olayların geçtiği kasabadan alıyor. Bu kasabada 1992 ile 1999 yılları arasında John Bunting tarafından işlenen bir dizi korkunç cinayet, film boyunca Jamie karakterinin üzerinden anlatılıyor. Avustralya tarihinin en acımasız katillerinden biri olarak tarihe geçen Bunting’in işlediği cinayetler halk arasında Snowtown Murders ya da Bodies in Barrels isimleriyle de anılıyor.