Sinema hayatımıza 1800’lü yılların sonunda girdi. Bu zamandan itibaren de ayrılmaz bir parçamız oldu. 7. sanat olarak da anılan sinema bu ismi, güzel sanatların 6 klasik dalına eklenmesiyle aldı. Dünyada film endüstrisinin her geçen yıl gelişmesi ile sinemaya olan ilgi hiç düşmedi. Sektör izleyicisini her zaman şaşırtmayı başardı. Üretilen bazı filmlerse üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin izlenmeyi sürdürdü.
Sinema ve kült kavramlarını sıklıkla bir arada duyuyoruz. Nedir bu kült sinema kavramı? Genellikle bağımsız sinema örneklerinden olan kült filmler, gişe başarısı kazanamamış, eleştirmenler tarafından sevilmemiş filmlerdir. Başlarda belli bir topluluk tarafından bilinen ve sadece onlar arasında popüler olan filmlerin fanatik bir izleyici kitlesi vardır. Fakat kült filmler her zaman az izleyiciye sahip olmazlar. Bazıları zaman içinde çok fazla insana ulaşıp popülaritesini arşa çıkarmıştır. Bizler de bu kült filmler arasından en beğendiğimiz beş tanesini sizler için listeledik.
5. Blade Runner
Ünlü ABD’li yönetmen Ridley Scott tarafından 1982 yılında yapılan bu bilim-kurgu filmi, başrolünde Harrison Ford’un olmasıyla dikkat çekti. Film, 2019 Los Angeles’ında ütopik bir ortamda geçiyordu ve yapıldığı zamana göre ilginç bir konusu vardı. Çıktığı dönemde birçok eleştiri aldı ve özellikle yapıldığı kıta olan Kuzey Amerika’da pek hasılat elde edemedi. Kıymeti sonradan anlaşılan film, zaman içinde değerlendi. Hayran kitlesi oluşmaya başladı ve adı kültler listesinde anılmaya başladı. Şimdilerde ise popülaritesi tavan yapan filmin bir adet bilgisayar oyunu da mevcut. Ayrıca filmin orijinal halinin yanı sıra bir de “director’s cut” versiyonu mevcut. Bu durum filmin hayranlarını ikiye bölmüş durumda. Bize sorarsanız her iki versiyonu da gayet başarılı. Tüm bunların ışığında, Ridley Scott’ın bu filmini listemizde 5 numaraya koyduk.
Ünlü ABD’li yönetmen Ridley Scott tarafından 1982 yılında yapılan bu bilim kurgu filmi, başrolünde Harrison Ford’un olmasıyla dikkat çekti. Film, 2019 Los Angeles’ında ütopik bir ortamda geçiyordu ve yapıldığı zamana...
4. Blue Velvet
Sinemanın çılgın yönetmenlerinden olan ABD’li David Lynch’in senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği Blue Velvet, 1986’da beyaz perdede görücüye çıktı. Filmin başrollerinde Kyle MacLachn, Isabella Rossellini, Dennis Hopper ve Laura Dern yer alıyordu. Tam bir David Lynch filmi olan Blue Velvet, onun sinemasına aşina olmayanların ilk izleyişte oldukça kafasını karıştırmıştı. Küçük bir kasabada yaşanan olayları konu alan film, Lynch’in tek yönlü bir bakış açısı olmadığından tam olarak anlaşılamaz. Buna rağmen film çok beğenilir ve gişede iyi bir hasılat elde eder. Ayrıca film yönetmen David Lynch' e Akademi ödüllerinde “En İyi Yönetmen” adaylığı da getirir. Aynı zamanda bir müzisyen olan Lynch, her filminde olduğu gibi bu filmde de kendi müziklerinden örnekler sunmuştur. Bütün bu açılardan baktığımızda ve Isabella Rosseli’nin gerçekten “kadife” gibi sesini anımsadığımızda, filmin listemize 4. sıradan girmeyi oldukça hak ettiğini düşünüyoruz.
Sinemanın çılgın yönetmenlerinden olan ABD’li David Lynch’in senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği Blue Velvet, 1986’da beyaz perdede görücüye çıktı. Filmin başrollerinde Kyle MacLachn, Isabella Rossellini, Dennis Hopper ve Laura Dern yer...
3. Stalker
Rusların dahi yönetmeni Andrei Tarkovski’nin 1979 yapımı bu filmi, neredeyse çıktığı gün kült filmler arasında yerini almıştır. Rus bilim-kurgu yazarları Arkadi Strugatski ve Boris Strugatski kardeşlerin Türkçe’ye “Uzayda Piknik” adı ile çevrilen romanlarından uyarlanmış ve senaryosu yazılmıştır. Film üç adamın girilmesi yasak olan bölgeye seyahatini ve orada yaşadıklarını konu alır. Bilimkurgu dalındaki bu filmde özel efektler kullanılması beklenirken Tarkovski kendine özgü bakış açısıyla bunları tamamen reddetti ve hiç efekt kullanmadan bu filmi tamamladı. Hayal dünyamızı arşa çıkaran aynı zamanda felsefi ve görsel bir şölen olan bu film, Andrei Tarkovski’nin başyapıtlarından biridir. Bir de çağının çok ötesinde konusu beğeni toplayınca, Stalker sinema tarihinin en önemli filmleri arasına adını yazdırdı. Ayrıca belirtmekte fayda var; Andrei Tarkovski bu filmin çekimleri esnasında iki defa kalp krizi geçirmiştir. Saygılarımızı sunarak listemizde 3. sırayı Andrei Tarkovski’ye ayırıyoruz.
2. Pscyho
ABD sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan, hatta sinemanın babaları arasında gösterilen Alfred Hitchcock’un 1960 yılında bir roman uyarlaması olarak beyaz perdeye koyduğu Pscyho, özellikle yapıldığı yıllar düşünüldüğünde eşi benzeri olmayan tarzı ile dikkat çekmişti. Psikozlu bir katil hakkındaki bu film, aynı zamanda Freudyan filmlerin en iyi örneklerinden biridir. Hitchcock'un, "Filmi gülmek için çektim" demesine rağmen izleyenleri oldukça rahatsız eden bir tarzı vardır. Gerek konusu, gerek ise çekim tarzı ile en önemli filmler arasında hep üst sıralarda yer almıştır. İkonik duşta cinayet sahnesi başta olmak üzere birçok özelliği ile film zaman içinde kültleşmiştir. Duş sahnesinin çekimi için 7 gün harcandığı söylenir. Bu da Hitchcock’un ne kadar mükemmeliyetçi olduğununun bir kanıtı gibidir. Alfred Hitchcock bu filmle en iyi yönetmen dalında Oscar adayı olmuştur. Alfred Hitchcock’a ve Pscyho’suna listemizin 2. sırasını tahsis ediyoruz.
1. Persona
Sinemanın en önemli isimlerinden Ingmar Bergman’ın 1966 yapımı filmi Persona, 7 ayrı ödüle layık görülmüştür. Sinema tarihinin başyapıtları denince akla ilk gelen filmlerden biri olmasının yanı sıra, psikolojik drama alanında da öncü bir filmdir. Başrollerde Bibi Andersson ve Liv Ullmann’ın oynadığı filmin konusu şöyledir: Bir hemşire konuşmayı reddeden ve herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmamasına rağmen çevresiyle iletişimi tamamen kesmiş bir aktristin bakımını üstlenir ve aralarındaki ilişki giderek derinleşir. Çoğu çevrelerde Bibi Andersson’un hemşire rolü, sinema tarihine geçen bir performans olarak nitelendirilir. Bergman’ın filmin senaryosunu başrol oyuncularının bir fotoğrafına bakarak hastanede yazdığı söylenir. Persona çekim teknikleri, ikili diyaloglar ve kurgusu ile izleyenleri kendisine hayran bırakan bir filmdir. Tüm dramayı ve filmdeki atmosferi bize ilmek ilmek işleyen Bergman’a saygıyla listemizin zirvesine Persona’yı koyuyoruz.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Blade Runner | - |
2 | Blue Velvet | - |
3 | Stalker | - |
4 | Pscyho | - |
5 | Persona | - |