Her izleyicinin sevdiği film türleri bir diğerinden farklı. Bazıları durduk yere sinirlerini zıplatmamak ve gece uykularını kaçırmamak için korku ile psikolojik gerilim türlerinden uzak duruyor. Bazıları da -ki bunun içine ben de dahilim- her iki türdeki filmleri izlemeye de bayılıyor. Eğer siz de ikinci gruptaysanız odağına seri katilleri ve cinayetleri alan yapımlara da aşinasınız demektir. İzlemesi psikolojik açıdan pek de kolay olmayan, üstelik birçoğu da gerçek olaylara dayanan bu yapımları bir kez de birlikte gözden geçirmeye ne dersiniz? İşte, sizin için hazırladığımız en iyi seri katil filmleri önerileri…
1. Sapık (Psycho) (1960)
IMDb Puanı: 8.5
Bir asırdan uzun bir geçmişe sahip olan sinema tarihinde her biri adını altın harflerle yazdıran nice yönetmen, senarist, film ve oyuncu var. Ancak söz konusu gelmiş geçmiş en büyük ustalar...
Doğrudan bir seri katil filmi olarak değerlendirilir mi, tartışılır. Ancak sinema tarihinin tartışmasız en büyük ustalarından biri olan Hitchcock’un imzasını taşıyan Sapık, ilhamını seri katil Ed Gain’den aldığı için bu listede olmalıydı. Hitchcock, Robert Bloch’un aynı isimli romanından uyarladığı ve sürpriz sonu öğrenilmesin diye çekimler başladığında filmin hem telif haklarını hem de tüm kopyalarını satın aldığı bu filmle sinemada büyük bir devrim yaptı. Filmi izlemeyenlerin bile muhtemelen kült duş sahnesini daha önce gördüğü yapım, patronundan kırk bin dolar para çalan Marion’un sevgilisinin yanına giderken kaldığı bir otelde öldürülmesini ve devamında gelişen olayları konu alıyor. Hitchcock filmi tabiri caizse iğne oyası gibi işlemiş, hiçbir sahne sırıtmıyor ve her biri birbirini kusursuz şekilde tamamlıyor.
Senaryo uyarlaması Joseph Stefano’nun imzasını taşıyan Sapık’ta Anthony Perkins, Janet Leigh, Martin Balsam ve John Gavin gibi oyuncuların çok başarılı performanslar sergilediğini de belirtmek gerek. Aynı zamanda Hitchcock’un son siyah beyaz filmi olan yapım, dört dalda Oscar adayı olmasına rağmen hiçbirini kazanamadı. Bu da Akademi’nin ayıbı olsun. Ayrıca, filme ilham veren Ed Gain, aynı zamanda az sonra değineceğimiz Teksas Katliamı ve Kuzuların Sessizliği filmlerinin de esin kaynağı.
2. Cinnet (Frenzy) (1972)
IMDb Puanı: 7.4
Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en usta yönetmenlerinden biri olan Alfred Hitchcock’un imzasını taşıyan Frenzy, Türkçe ismiyle Cinnet, ilk olarak 1972 yılında izleyicilerle buluştu. Yönetmenin en kült filmlerinden biri olan Psycho’dan...
Hitchcock’tan devam ediyor ve usta yönetmenin bir süre politik ve casusluk temalı yapımları denedikten sonra yeniden korku/gerilim türüne döndüğü Frenzy’e geçiyoruz. Hitchcock’un sinematografisindeki belki de en sert gerilimlerden biri olan film, 1970’li yıllarda Londra’da kadınları kravatla boğarak katleden bir seri katili konu ediyor. Üstelik, bu yapımda katille çok erken tanışıyor ve aslında onu köşe bucak arayan polislerden bir adım önde ilerliyoruz. Buna rağmen Hitchcock gerilim dozunu bir an olsun düşürmüyor.
3. Teksas Katliamı (The Texas Chain Saw Massacre) (1974)
IMDb Puanı: 7.4
1974 gibi sinema tarihi için oldukça eski dönemlerde böyle bir filmin çekilmiş olması bile oldukça enteresan ve ürpertici. Teksas Katliamı, son derece sadist öğelerle bezenmiş ve izleyenleri büyük ölçüde rahatsız...
Tobe Hooper’ın yazıp yönettiği Teksas Katliamı da Ed Gain’in geçmişte saçtığı dehşetten ilhamla kurgulanmış bir yapım. Beş gencin bir miras davası için Teksas’a doğru çıktıkları yolculukta bir dizi korkunç olay yaşamalarını ve nihayetinde psikopat bir seri katil tarafından avlanmaya başlamalarını anlatıyor. İlerleyen yıllarda yeniden çevrimleri de yapılan film, 2015’te orijinal halinin restore edilmiş versiyonuyla tekrar vizyona da girdi. Teen slasher türünün, yani birtakım gençlerin sırayla öldürüldüğü fimlerin öncülerinden olması sebebiyle sinema tarihinde oldukça önemli bir yere sahip. Yüzünde insan derisinden yapılmış maskesi ve elinde elektrikli testeresiyle korkunç cinayetler işleyen Leatherface karakteri de korku türünün unutulmazları arasında.
4. Yabancı (Halloween) (1978)
IMDb Puanı: 7.7
Korku türünün efendisi olarak da adlandırılan usta yönetmen John Carpenter, 1978 yılında sinema tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir seriyi başlattı. İsmi Türkçeye Yabancı olarak çevrilen ilk film olan Halloween,...
Sinemada slasher türünü başlatan yönetmen olmasa da onu kesinlikle bambaşka bir noktaya taşıyan John Carpenter imzalı Halloween, Türkçe ismiyle Yabancı, üzerinden bir asır geçse bile muhtemelen etkileyiciliğini yitirmeyecek. Başrollerinde Jamie Lee Curtis, Nick Castle, Donald Pleasence ve P.J. Soles gibi ustaları izlediğimiz yapım, yalnızca nefes kesen açılış sekansıyla bile sinema tarihinin başyapıtları arasında yer almayı hak ediyor. 1978 yılında başlayan Halloween efsanesinin on ikinci filmi 2018 yılında çekildi, ki ona da listenin sonunda değineceğiz. Bunlara ek olarak birçok farklı spin-off ve çizgi roman da piyasaya sürüldü. Kısacası, Halloween evreni korku sinemasının çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Sinema tarihine Michael Myers gibi bir katil karakterini kazandıran yapım, akıl hastanesinden kaçan Myers’ın genç bir kızın ve arkadaşlarının peşinde korkunç bir cinayet serisine başlamasını konu alıyor.
5. Henry: Bir Seri Katilin Hikayesi (Henry: Portrait of a Serial Killer) (1986)
IMDb Puanı: 7
Genellikle gelmiş geçmiş en rahatsız edici ve çarpıcı seri katil filmlerinden biri olarak anılan Henry: Portrait of a Serial Killer, ismi dilimize Henry: Bir Seri Katilin Hikayesi olarak çevrilmiş 1986...
John McNaughton’un yönettiği ve Richard Fire ile birlikte yazdığı Henry: Bir Seri Katilin Hikayesi, tarihteki en tuhaf ve acımasız seri katillerden biri olan Henry Lee Lucas’ın itirafları üzerine kurgulanmış bir yapım. Her ikisi de uyuşturucu bağımlısı olan ve aynı evi paylaşan Henry ile Otis’in yalnızca zevk için işlediği bir dizi korkunç cinayet üzerinden ilerliyor. Henry’nin cinayet ve şiddet eğilimini sonradan fark eden Otis, onun cinayet işledikten sonra yakalanmamayı başardığını gördükten sonra arkadaşından “seri katil olmanın inceliklerini” öğrenmeye başlıyor. Bu yapım da şimdiye dek çekilmiş en rahatsız edici seri katil filmleri arasında gösteriliyor.
6. Kuzuların Sessizliği (The Silence of Lambs) (1991)
IMDb Puanı: 8.6
Kuzuların Sessizliği, orijinal adıyla The Silence of the Lambs, 30 Ocak 1991’de vizyona girdi. Beş Akademi Ödüllü filmin yer aldığı tür kategorileriyse suç, dram ve psikolojik gerilim. Thomas Harris’in aynı...
Beş Oscar ödüllü Kuzuların Sessizliği de gelmiş geçmiş en ünlü seri katil filmlerinden biri. Jonathan Demme’in yönettiği bu kült yapım, sinema tarihine Hannibal Lecter gibi unutulmaz bir karakter de armağan etti. Başrollerinde Jodie Foster ve Anthony Hopkins’i izlediğimiz yapım, genç ve toy bir FBI görevlisinin peşine düştüğü seri katili yakalamak için başka bir seri katilden yardım istemesi üzerinden ilerliyor. Thomas Harris’in aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanan filmde Hannibal Lecter karakterini canlandıran Anthony Hopkins’in performansını kelimelerle anlatmak biraz zor. Konservatuvarda ders olarak okutulsa şaşırmayacağımı söylemek, belki yeterli olabilir.
7. Katil Doğanlar (Natural Born Killers) (1994)
IMDb Puanı: 7.2
Günümüzde kült filmler arasında değerlendirilen ve odağına işlenen seri cinayetleri ve/veya şiddeti alan yapımların iki ortak noktası var. Birincisi, bunların birçoğu zamanında şiddeti övdükleri ya da izleyicileri şiddete özendirdikleri gerekçesiyle...
Genellikle ismi seri katil filmleri arasında anılmasa da teknik olarak seri cinayetler işleyen bir çift üzerinden ilerleyen Natural Born Killers, yönetmen koltuğunda Oliver Stone, senarist koltuğunda da Quentin Tarantino’yu gördüğümüz kült bir yapım. İşin trajikomik tarafı, film başından sonuna dek şiddeti romantize eden ve şiddet faillerini popüler kültür ikonlarına dönüştüren medyayı eleştirmesine rağmen, yayınlandığı dönemde şiddeti övdüğü gerekçesiyle yerden yere vuruldu. Filmde Mickey ve Mallory isimli iki katilin, içlerindeki öfke ve şiddet eğilimleri neticesinde peş peşe işledikleri cinayetlere tanıklık ediyoruz. Medyanın manipülatif etkisini gözler önüne seren yapımda Woody Harrelson, Juliette Lewis, Robert Downey Jr ve Tommy Lee Jones gibi yıldız oyuncular muazzam performanslar sergiliyor.
8. Yedi (Seven) (1995)
IMDb Puanı: 8.6
-sinema-film_dtig.webp)
1995 yapımı bir gerilim başyapıtı olan Seven, 8.6’lık IMDb puanı ile başarısını kanıtlıyor ve kült filmler arasına girmeyi başarıyor. Hatta öyle ki, bu filmden sonra çekilmiş olan birçok gerilim filmde...
Başrollerinde Brad Pitt, Morgan Freeman, Kevin Spacey ve Gwyneth Paltrow gibi büyük yıldızları buluşturan Seven’ı zaten muhtemelen duymayan yoktur. Ünlü yönetmen David Fincher’ın kendi sinematografisinde de çok önemli bir yere sahip olan yapım, belki de şimdiye kadar çekilmiş en iyi seri katil filmlerinden biri. Baştan sona kasvetli ve karanlık bir atmosfere sahip olan yapımda, mecburen işbirliği yapan iki dedektifin bir seri katilin peşine düşmesini izliyoruz. Yedi ölümcül günah çerçevesinde cinayetler işleyen ve bunların her birini sadistçe sergileyen katil, zamanla peşindeki dedektiflerin de günah kavramını sorgulamasına vesile oluyor.
9. Amerikan Sapığı (American Psycho) (2000)
IMDb Puanı: 7.6
Orijinal ismi American Psycho olan Amerikan Sapığı, Bret Easton Ellis’in 1991 yılında yayımlanan aynı isimli romanından uyarlanmış 2000 yapımı bir film. Yönetmen koltuğunda Mary Harron’u gördüğümüz ABD-Kanada ortak yapımı filmin...
Mary Harron’un Bret Easton Ellis’in aynı isimli romanından uyarlayarak yönettiği Amerikan Sapığı, izleyicileri ikiye bölen bir film. Romana kıyasla daha az şiddet ve vahşet içeriyor olmasına karşın, filmi başyapıt olarak görenler de çok, ondan nefret edenler de. 1980’li yılların sonlarında Manhattan’da yaşayan genç ve çok zengin iş insanı Patrick Bateman’ın karanlık dünyasına tanıklık ettiğimiz yapımda, Bateman’ın yalnızca kendi fantezilerini ve egosunu tatmin etmek için işlediği cinayetleri görüyoruz. Başrolde Christian Bale’in döktürdüğü filmde Willem Dafoe ve Jared Leto gibi yıldız oyuncular da rol alıyor. ABD toplumuna ve yönetimine bol bol eleştiri de barındıran film, kara komedi anlatısıyla tüketici kültürünü de yerden yere vuruyor.
10. Cinayet Günlüğü (Memories of Murder) (2003)
IMDb Puanı: 8.1
İsmi Türkçeye Cinayet Günlüğü, İngilizceye de Memories of Murder olarak çevrilen Salinui chueok, Güney Kore’nin en ünlü yönetmenlerinden biri olan Bong Joon-ho’nun görece az bilinen filmlerinden biri. Bong Joon-ho ismi...
Snowpiercer, Mother ve Parazit gibi filmleriyle ismini tüm dünyaya duyuran; hem Altın Palmiye hem de Oscar ödüllerini kucaklamış olan Bong Joon-ho’nun da bir seri katil filmine imza attığını biliyor muydunuz? İsmi Türkçeye Cinayet Günlüğü olarak çevrilen yapım, Güney Kore’nin bilinen ilk seri cinayetlerini işliyor. 1986-1991 yılları arasında sadist bir katil tarafından peş peşe işlenen on cinayet, geçmişte Kore’de kamuoyunda infial yaratmış ve bu cinayetler Hwaseong seri cinayetleri olarak anılmaya başlanmıştı. Cinayet Günlüğü’nde de iki toy dedektifin katilin peşine düşmesini ve cinayetlerin toplumda yarattığı etkileri izliyoruz. Cinayet Günlüğü çekildiğinde katil hâlen yakalanamamış olduğu için, film de size katilin kimliği hakkında bir sonuç veremiyor. Ancak filmi izledikten sonra 2019 yılında yaşanan gelişmelere de bir göz atmanızı öneririm.
11. Kill Bill: Vol.1 (2003)
IMDb Puanı: 8.2
Sinemanın aykırı çocuğu, dahi yönetmen Quentin Tarantino’nun filmografisinde çok önemli bir yer sahip olan Kill Bill filmi, 2003 yılında vizyona girdi. Alışılagelmişin dışında farklı bir aksiyon filmi olan Kill Bill,...
Tam olarak seri katil filmleri kategorisinde değerlendirilebileceğinden emin olmamakla birlikte, Tarantino’nun başyapıtlarından biri olan Kill Bill’i de anmadan geçmemek istedim. Tarantino sinemasının yapı taşlarından biri olarak görülen ve altı ay arayla vizyona giren iki filmden oluşan bu seri, hayatımıza 2003 yılında girmişti. Uma Thurman’ın müthiş bir performansla başrolünde yer aldığı yapımda, düğün gününde bir ekip tarafından korkunç bir saldırıya uğrayan ve karnındaki bebeği kaybeden bir kadını izliyoruz. Dört yıl boyunca komada kaldıktan sonra kendine gelen karakterimiz, intikam yemini ederek ona saldıran ekipteki herkesi teker teker ortadan kaldırmaya başlıyor.
12. Cani (Monster) (2003)
IMDb Puanı: 7.3
2003 yılında vizyona giren bir Amerika Birleşik Devletleri-Almanya ortak yapımı olan Cani, özellikle başrol oyuncusunun harika performansı sebebiyle isminden çok söz ettirmiş bir film. Patty Jenkins’in yazıp yönettiği yapım, Amerika’nın...
Başrolünde Charlize Theron’un ona En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar ödülü de kazandıran müthiş performansıyla hatırlanan Cani, Amerika’nın bilinen ilk kadın seri katili Aileen Wuornos’un hayatına odaklanıyor. Patty Jenkins’in yazıp yönettiği filmde Theron’u tanımakta zorlanabilirsiniz. Çünkü usta oyuncu bu rol için on dört kilo vermenin yanı sıra, çok ciddi bir fiziksel değişim de geçirdi. Christiana Ricci ve Bruce Dern gibi başarılı isimlerin de rol aldığı yapım, hayatı büyük travmalarla ve trajedilerle dolu olan Wuornos’un nasıl acımasız bir seri katile dönüştüğünü konu ediyor.
13. Testere (Saw) (2004)
IMDb Puanı: 7.6
Gelmiş geçmiş en ünlü korku filmi serilerinden birini başlatan Testere, ilk olarak 2004 yılında vizyona girdi ve düşük bir bütçeyle çekilmiş olmasına rağmen tahmin edilenden çok daha yüksek bir başarıya...
Gelmiş geçmiş en ünlü korku filmi serilerinden biri olan Testere’yi muhtemelen bilmeyen yoktur. Ancak söz konusu seri katil filmleri olduğunda da ismini anmadan geçmek olmaz. James Wan imzalı ilk film son derece düşük bir bütçeyle çekilmesine rağmen kendi türünde yeni bir dönem başlattı. 2023 yılı itibarıyla hâlen yeni filmler gelmeye de devam ediyor. Testere’nin ününü hâlen duymamış olanlar için, bu serinin herkese uygun olmadığını vurgulamak gerek. Bol vahşet, sadizm, kan ve işkence içeren yapımlar; yanlış yola saptığını düşündüğü insanları kaçırarak onlara hayatın değerini anlamaları için türlü işkenceler yapan bir seri katile odaklanıyor.
Testere’yi standart bir slasher filmi olmaktan ayıran temel noktalardan biri ise katilin kurbanlarına çeşitli bulmacalar sunması. Bu bulmacaları çözdükleri takdirde -birçok şeyden ödün vererek de olsa- hayatta kalabiliyorlar. Bulmacayı çözemeyenlerin yaşamı ise ekranda izlemekte çok zorlanacağınız korkunç bir ölümle sona eriyor.
14. Koku: Bir Katilin Hikayesi (Perfume: The Story of a Murderer) (2006)
IMDb Puanı: 7.5
Ünlü Alman yazar Patrick Süskind’in Koku isimli romanından beyazperdeye uyarlanan Koku: Bir Katilin Hikayesi, 2006 yapımı bir Amerikan filmi. Tom Tykwer’ın yönettiği yapımın senaryo uyarlaması Tykwer ile birlikte Bernd Eichinger...
Patrick Süskind’in yıllar önce edebiyat dünyasına bomba gibi düşen aynı isimli romanından uyarlanan Koku: Bir Katilin Hikayesi; Ben Whishaw, Dustin Hoffman ve Alan Rickman gibi birbirinden başarılı oyuncuları buluşturuyor. Tom Tykwer’ın yönettiği yapımda, koku duyusu olağanüstü gelişmiş genç bir adamın mükemmel parfümü yaratmak konusundaki takıntısı uğruna işlediği cinayetleri izliyoruz. Hayalindeki parfüm için insanların özlerini kullanmaya karar veren Jean-Baptiste, bu sebeple peş peşe acımasız cinayetler işliyor.
15. Zodiac (2007)
IMDb Puanı: 7.7
Robert Graysmith’in kaleme aldığı aynı isimli eserden beyazperdeye uyarlanan Zodiac, 2011 yapımı bir David Fincher filmi. Senaryosu James Vanderbilt tarafından uyarlanan yapımın başrollerini Jake Gyllenhaal, Mark Ruffalo ve Robert Downey...
Robert Graysmith’in aynı isimli kitabından uyarlanan bir David Fincher filmi olan Zodiac, 1960’lı yılların sonunda itibaren San Francisco’da bir dizi cinayet işleyen Zodiac katiline odaklanıyor. Filmde Robert Graysmith’i de Jake Gyllenhaal tarafından canlandırılan baş karakter olarak izliyoruz. Polisin bir türlü yakalayamadığı seri katil, bir gün Graysmith’in de karikatürist olarak çalıştığı gazeteye mektup göndererek beş farklı cinayeti üstleniyor. Ancak yazdığı mektupların gazetede yayınlanmaması halinde daha fazla kişiyi öldüreceğini de belirtiyor. Bir yandan dedektiflerin de bulmaya çalıştığı Zodiac katili, zaman içinde Graysmith için bir takıntı haline geliyor.
Zodiac kedi fare kovalamacasının, bol aksiyon ve kan dolu sahnelerin ön plana çıktığı bir film değil. Hatta gerçek olaylara dayanmasına rağmen katilin kim olduğuna ilişkin net bir bilgi vermediğini, çünkü gerçek hayatta da bu bilginin kesinleşmediğini baştan belirtmek gerek. Filmi özel kılan, söz konusu cinayetlerin hem toplumda hem de medya sektöründe nasıl etkiler yarattığına odaklanması. Filmde Mark Ruffalo, Robert Downey Jr. ve Brian Cox gibi usta oyuncular da rol alıyor.
16. İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men) (2007)
IMDb Puanı: 8.2
_ykeo.webp)
Cormac McCarthy’nin aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanmış bir film olan İhtiyarlara Yer Yok, usta yönetmenler Coen Kardeşler’in imzasını taşıyan bir yapım. İzleyicilerle ilk kez 2007 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali’nde...
Coen Kardeşler imzalı ve dört Oscar ödüllü İhtiyarlara Yer Yok, zaten rüştünü çoktan ispatlamış bir yapım. Teksas’ta eşiyle yaşayan ve avcılıkla geçinen Llewelyn Moss isimli bir adamın, bir gün bulunmaması gereken bir yerde karşısına çıkan çantayı alarak eve getirmesiyle başlıyor. İçinde iki milyon dolar olan bu çanta, Llewelyn’in hayatını da tamamen değiştiriyor ve büyük bir kaçış öyküsü izliyoruz. Josh Brolin ile Javier Bardem’i başrollerinde izlediğimiz film gerçek bir başyapıt.
17. Şeytanı Gördüm (I Saw the Devil) (2010)
IMDb Puanı: 7.8
Eğer suç ve gerilim türünde filmleri seviyor, ancak Hollywood klişeleriyle dolu yapımlardan da artık sıkılıyorsanız; Güney Kore sinemasında ilginizi hemen çekebilecek bir örnek var: İsmi Türkçeye Şeytanı Gördüm olarak çevrilen...
Kim Jee-woon’un yönettiği Şeytanı Gördüm, sadistçe cinayetler işleyen ve polis tarafından bir türlü yakalanamayan bir seri katil ile gizli bir ajan arasındaki kedi fare kovalamacası üzerine kurulu. Genç nişanlısı korkunç bir cinayete kurban gidince, kimliği bir türlü belirlenemeyen seri katilin peşine düşen Dae-hoon, yas ve intikam duygularıyla peşinde olduğu katil kadar canavarlaşmaya hazır hale geliyor. Karanlık Sırlar filmiyle de tanıdığımız Kim Jee-Woon, bu filmde bize katilin kim olduğunu başından itibaren gösterse de gerilim dozunu bir an olsun düşürmemeyi başarmış. Ancak filmin son yılların en rahatsız edici yapımlarından biri olarak görüldüğünü ve Kore’de yasaklanmanın ucundan döndüğünü de belirtmek gerek.
18. Snowtown (2011)
IMDb Puanı: 6.6
ABD’de The Snowtown Murders ismiyle de bilinen Snowtown, ilk olarak 2011 yılında izleyicilerle buluşmuş olan Avustralya yapımı bir film. Suç ve dram kategorilerinde değerlendirilen yapım hem gerçek olaylardan uyarlandığı hem...
Avustralya’nın Snowtown kentinde 1992-1999 yılları arasında işlenen bir dizi korkunç cinayet, ülke tarihine kara bir leke gibi geçmişti. John Bunting tarafından işlenen bu cinayetler, 2011 yılında Avustralyalı yönetmen Justin Kurzel’in ilk uzun metraj tecrübesinin de odağında. Başrollerini Lucas Pittaway ile Daniel Henshall’ın paylaştığı yapımda, annesi ve iki erkek kardeşiyle birlikte Snowtown’da yaşayan 16 yaşındaki Jamie’yi görüyoruz. Şiddet eğilimli ve mutsuz bir genç olan Jamie, tesadüfen tanıştığı John isimli bir adamı tanıdıkça onu baba figürü yerine koyuyor. Zaman içinde ailenin içine de adım adım giren John’un gerçek yüzüyle tanıştıklarında ise artık birçok şey için çok geç kalınmış oluyor.
19. Tutsak (Prisoners) (2013)
IMDb Puanı: 8.1
Baştan sona gerilim yüklü bir arayış öyküsünü konu alan Tutsak, 2013 yılında izleyicilerle buluşan bir ABD yapımı film. Denis Villeneuve tarafından yönetilen yapımın başrol koltuğunu Hugh Jackman ile Jake Gyllenhaal...
Denis Villeneuve’in yönettiği ve Aaron Guzikowski’nin yazdığı Tutsak’ın başrollerinde Hugh Jackman ve Jake Gyllenhaal gibi iki usta oyuncuyu izliyoruz. Viola Davis ve Paul Deno gibi yıldızların da rol aldığı yapım, iki küçük kızın kaybolması sonucunda ailelerinin yaşadığı kabusa odaklanıyor. Derhal polise başvursalar da bir sonuç alamamaları sonucunda, kızlardan birinin babası olan Keller Dover adaleti kendi başına aramaya karar veriyor. Bunun için genç dedektif Loki’den yardım istiyor ve böylece kendilerini hem bulanık hem de karanlık bir olay örgüsünün içinde buluyorlar.
20.Bataklık (Marshland) (2014)
IMDb Puanı: 7.2
2014 yılında izleyicilerle buluşan Marshland, (Türkçe ismiyle Bataklık, orijinal ismiyle La isla minima), İspanyol sinemasında son yılların en ilgi çekici ve beğenilen gerilim filmlerinden biri oldu. Antonio Mercero’nun aynı isimli...
Alberto Rodriguez’in yönettiği ve senaryosunu Rafael Cobos’la birlikte kaleme aldığı Bataklık, son yıllarda İspanyol sinemasında en dikkat çeken polisiye filmlerden biri oldu. İzleyicileri 1980’li yılların İspanya’sına, diktatörlük rejiminden demokrasiye geçilen döneme götüren film; aldıkları kınama cezasıyla bir kasabaya sürülen iki polis üzerinden ilerliyor. Bataklık bölgesinde bulunan bu kasabada iki genç kızın kaybolmasını araştıran polisler, kendilerini birçok açıdan tuhaf bir kasaba halkının ortasında, birbirinden korkunç cinayetlerin ortasında buluyor.
21. Cadılar Bayramı (Halloween) (2018)
IMDb Puanı: 6.5
Korku sinemasının en önemli efsanelerinden biri olan ve John Carpenter’ın yönetmenliğinde başlayan Halloween (Cadılar Bayramı) serisi, ismini sinema tarihine altın harflerle yazdırmış bir ilk filmle hayatımıza girdi. 1978 yılında izleyicilerle...
Listemizin başlarında adından bol bol söz ettiğimiz Halloween serisinde, yıllar içinde birçok farklı devam filmi yer aldı. Ancak ne yazık ki bunların birçoğu, hele ki 2000’li yıllarda yapılan yeniden çevrim, izleyicileri tatmin edebilmekten çok uzaktı. Ancak 2018 yılında David Gordon Green imzasıyla izleyicilerle buluşan devam filmi, diğerlerinden farklı bir noktada duruyor. Eğer ilk filme saygısını koruyan ve anlatısını doğrudan onun üzerinden kuran bir devam filmi bekliyorsanız, aradığınızı buldunuz demektir. Çünkü bu yapım, aradaki diğer tüm devam filmlerini görmezden gelerek, doğrudan orijinal filmle bağlanıyor.
Halloween’de bu kez odağımızda Michael Myers değil, ilk filmde onun yüzünden hayatı cehenneme dönen Laurie karakteri var. Kırk yıl boyunca Myers’la yeniden karşılaşmayı bekleyen e intikamını alacağı gün için hazırlanan Laurie üzerinden ilerleyen film, aslında ilk kez Myers karakterini avlanan kişiden ava dönüştürüyor. Bu devam filmini özel kılan bir diğer nokta da Laurie karakterine yine Jamie Lee Curtis’in hayat vermesi. Filmde Dr. Sartain karakterini ise Haluk Bilginer canlandırıyor.
22. Sıra Dışı (Freaky) (2020)
IMDb Puanı: 6.3
Geçmişte Alfred Hitchcock gibi büyük ustaların gerilim ve korku ögelerini kara mizahla harmanladığı anlatılara sahip olan filmleriyle sıklıkla karşılaşıyorduk. Günümüzde de bu tanıma uygun filmlere rastlamak mümkün. Ancak özellikle son...
Empire’ın 21. yüzyılın en iyi elli korku filmi arasında da gösterdiği Sıra Dışı, Happy Death Day serisiyle de tanıdığımız Christopher Landon’un yine korku ve komedi türlerini harmanladığı bir filmi. Kathyrn Newton ve Vince Vaughn’un başrollerini paylaştığı yapım, Billsfield isimli bir kasabada ortaya çıkan ve gençleri öldüren bir seri katil üzerinden ilerliyor. Olağanüstü güçleri olan bir hançer kullanan katilimiz, onunla yaraladığı Millie isimli bir genç kızla bir anda beden değiştiriyor. Devam eden 24 saatte, her ikisi de birbirinin bedeninde olan karakterlerimizin durumu eskiye döndürmek için bir yol bulması gerekiyor. Çünkü aksi takdirde, ömür boyu bu yeni bedende yaşamak zorunda kalacaklar. Hem tabiri caizse “çerezlik” ve eğlenceli, hem de bol klişeli ama işi eline yüzüne bulaştırmayan bir teen slasher filmi izlemek istiyorsanız Sıra Dışı’ya da göz atabilirsiniz.
| Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
|---|---|---|
| 1 | Sapık (Psycho) | 9,6 |
| 2 | Cinnet (Frenzy) | 9,2 |
| 3 | Teksas Katliamı (The Texas Chainsaw Massacre) | 9,6 |
| 4 | Yabancı (Halloween) | 9,6 |
| 5 | Henry: Bir Seri Katilin Hikayesi (Henry: Portrait of a Serial Killer) | 8,8 |
| 6 | Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs) | 9,6 |
| 7 | Katil Doğanlar (Natural Born Killers) | 9,2 |
| 8 | Yedi (Seven) | 9,9 |
| 9 | Amerikan Sapığı (American Psycho) | 9,2 |
| 10 | Cinayet Günlüğü (Memories of Murder) | 9,6 |
_06fj.webp)
_fz32.webp)
_h1py.webp)
-sinema_nveu.webp)
