Türkçeye ismi Peşimdeki Şeytan olarak çevrilen It Follows, son yıllarda Amerikan bağımsız sinemasında örneklerini daha sık görmeye başladığımız atmosferik korku filmlerinin en başarılı olanlarından biri. İzleyicilerle ilk olarak 2014 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali’nde buluşan yapımın yönetmen koltuğunda David Robert Mitchell oturuyor. Festivalden bir yıl sonra vizyona giren film hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin büyük çoğunluğundan tam not almayı başardı. Senaryosu da David Robert Mitchell tarafından kaleme alınan yapımda Maika Monroe, Keir Gilchrist, Olivia Luccardi, Lili Sepe, Carollette Phillips ve Bailey Spry gibi yetenekli oyuncular yer alıyor. 1 saat 40 dakika uzunluğundaki yapım, klişelerle dolu ve hepsi birbirini anımsatan Hollywood yapımı korku filmlerinden sıkılanlar için gerçekten de ilgi çekici bir alternatif.
Gelelim filmin konusuna: It Follows’un baş karakteri olan Jay Height, henüz 19 yaşında bir genç kız. Bir yandan okul hayatını sürdürürken bir yandan da hafta sonlarını genellikle göl kenarında arkadaşlarıyla geçiriyor. Ancak bir hafta sonu, yeni tanıştığı bir erkekle bir gece geçirdikten sonra hayatı tamamen değişiyor. Bu gecenin ardından tuhaf şeyler görmeye ve bir şeyin onu sürekli takip ettiğini hissetmeye başlayan genç kız bu histen bir türlü kurtulamıyor. Filmde hem Jay’in hem de arkadaşlarının onları takip eden bu garip şeyden kaçmaya ve onu anlamlandırmaya çalışmalarını izliyoruz.
It Follows’u özgün ve başarılı kılan temel noktalardan biri, başarılı ve başarısız onlarca örneğini gördüğümüz teen slasher türündeki korku filmlerinden farklı bir yerde durması. Ortalığı durduk yere kan gölüne çeviren ya da seyirciyi de peşine alarak koştur koştur ilerleyen bir film yok karşımızda. Aksine, It Follows’ta görece durağan ve sakin bir anlatı olmasına rağmen belirsizlik ve gerginlik hissi izleyiciye çok başarılı bir şekilde aktarılabiliyor.