Kurt Wimmer’ın yazıp yönettiği 2002 yapımı bir film olan İsyan, distopya türünde değerlendirilmesi ve konusu sebebiyle aslında hem The Matrix serisine hem de Değişen Dünyanın İnsanları (Fahrenheit 451) filmine bazı açılardan benzetiliyor. Ancak ün açısından her iki filmin de gerisinde kaldığını söylemek mümkün. Başrol koltuğunu Christian Bale ve Sean Bean gibi iki usta ismin paylaştığı yapımın oyuncu kadrosunda Emily Watson, Taye Diggs, Sean Pertwee, David Hemmings ve Angus MacFadyen gibi başarılı oyuncular da yer alıyor. 102 dakika uzunluğundaki yapım, benzerlik gösterdiği distopya türündeki filmlerin de yaptığı gibi, Üçüncü Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından hakim olan korkunç bir düzeni işliyor.
İsyan’ın konu aldığı Libria şehri, tümüyle faşistlerin kurduğu otorite tarafından yönetiliyor. Savaşın yarattığı travmaları halen atlatamamış olan bu rejim, barışı sürekli kılmak amacıyla yaptığını belirterek toplumdaki bireylerin duygularını bir ilaç yardımıyla yönlendiriyor ve kontrol altında tutuyor. Baş karakterlerimizden biri olan ve Christian Bale tarafından canlandırılan John Preston da bu ilacın denetiminden sorumlu bir ajan. Özgürlüğün, sanatın, duyguların ve mutluluğun karşısında duran bu rejim adına çalışıyor. Ne var ki, Preston’un bir gün bu ilacı kullanmayı unutması, geçmişte yaşadığı bazı duyguları da hatırlamasına yol açıyor. Geçmişten ona geri gelen bu duygular, içinde yaşadığı ve hatta bir parçası olduğu bu rejime karşı isyan bayrağını açmasını sağlıyor.