Netflix’in 2022’nin Şubat ayında izleyicilerle buluşturduğu İngiliz yapımı bir belgesel olan Tinder Avcısı, yayınlandığı günden itibaren çok ses getirmiş bir yapım. Felicity Morris tarafından yönetilen belgesel 114 dakika uzunluğunda tek bir bölümden oluşuyor. The Times yazarı Kevin Maher tarafından “İnternet flört belgesellerinin Jaws’ı” olarak tanımlanan yapım, odağına gerçekten yaşanmış bir olayı alıyor. Belgeselde, dünyanın birçok ülkesinde kullanılan flört uygulaması Tinder üzerinden tanıştığı kadınları finansal ve duygusal açıdan manipüle eden bir adamın hikayesi anlatılıyor.
Flört uygulamaları, modern çağın hızlı temposu içinde artık birçok kişinin hayatının bir parçası haline geldi. Söz konusu uygulamalar üzerinden tanışarak birbirinden güzel ve mutlu ilişkilere başlayanların sayısı da hiç de az değil. Ancak tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, internetten başlayan flörtler de dolandırıcılık tehlikesine açık. Hatta bu kez iletişim sanal bir ortam üzerinden başladığı için, internet temelli uygulamaların daha büyük bir risk barındırdığını söylemek de mümkün. İşte, Tinder Avcısı da bu riskin gerçeğe dönüştüğü bir olaylar zincirini izleyicilere aktarıyor. İsrailli dolandırıcı Simon Leviev, Tinder üzerinden tanıştığı kadınlara kendisini başarılı ve varlıklı bir iş adamı olarak tanıttıktan sonra onlardan yüklü miktarda borçlar alarak kayıplara karışıyor.
Tinder Avcısı, Simon Leviev tarafından dolandırılan kadınların birlik olarak Leviev’i yakalatma öyküsünü anlatıyor. Mağdur kadınların röportajlarıyla ve ellerindeki belgelerin izleyicilerle paylaşılmasıyla ilerleyen belgesel, final bölümünde Leviev’in şu anda ne durumda olduğunu da söylüyor. Şu anda hayatta ve özgür olan Leviev, belgeselde ortaya atılan tüm iddiaları yalanlamış durumda. Hatta Netflix’e dava açacağını da belirtiyor.