Can Yayınları aracılığıyla 2020 yılında okurlarla buluşan Sağım Solum Önüm Arkam, Yeşim Erdem’in ilk romanı. Daha önce Filedelfiya Hikayeleri isimli öykü kitabıyla dikkatleri üzerine toplayan yazar, ilk romanında yine Manisa’nın geçmişte Filedelfiya Mahallesi olarak anılan Alaşehir ilçesinde geçen bir öykü anlatıyor. Daha doğrusu, bu öykü Filedelfiya Mahallesi’nde başlıyor ama yaklaşık kırk yıla yayıldığı için bizi buradan İzmir’e, daha sonra yeniden mahalleye döndürüyor. 512 sayfa uzunluğundaki romanda, bu küçük Ege kasabasında yaşayan birçok farklı karakterin hayatına tanık oluyoruz. 12 Eylül 1980 darbesi döneminde yaşanan bu hayatlar, dönemin ağırlığına rağmen hiçbir şekilde romantize ya da dramatize edilmeden aktarıyor. Tüm bu karakterler içinde ise iki aileye, Selen ve Ceren ile Eylem ve Devrim isimli kız kardeşlerin hayatlarına odaklanılıyor.
Hem Selen ve Ceren, hem de Eylem ve Devrim; yaşadıkları kasabanın içinde sağ ve sol saflaşmasına tanık olarak büyüyor. Hatta bir yerden sonra olayların yalnızca seyircisi değil, bizzat faili oldukları konumlara geçiyorlar. Şiddetin dozunun günden güne arttığı bu dönemde, darbe döneminin baskısı ve içinde bulundukları koşullar her birinin gençliğini de adım adım katlediyor. Zamanda yavaş yavaş ilerleyerek günümüze dek uzanan romanda karakterlerimizin büyük şehirlere göçüşlerine, aşklarına, hayal kırıklıklarına, kardeşleriyle olan rekabetlerine, kuşak çatışmalarına ve bir aile olma çabalarına tanıklık ediyoruz. Tüm bunlar olurken, Selen bir yandan yıllar öncesinde işlenmiş olan siyasi bir cinayeti aydınlatmak için çabalıyor.