1960’lardan itibaren dünyada hızla artan petrol tüketimi ve aynı hızda artmayan üretimin ne zaman arz talep dengesini bozacağı ve bir kriz ortaya çıkacağı merak ediliyordu. 6 Ekim 1973 tarihinde başlayan, İsrail ve Mısır ile Suriye’nin başı çektiği Arap ülkeleri arasında başlayan Yom Kippur Savaşı, bu krizin patlamasında son hadise oldu. OPEC Petrol Krizi olarak adlandırılan ekonomik problem, çok hızlı bir şekilde dünyayı etkisi altına aldı. Bu kriz, uluslararası ilişkilerin gelecekteki yönünü belirledi ve tarihin en önemli olayları arasındaki yerini aldı.
OPEC olarak bilinen “Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği” içerisindeki Arap hakimiyeti, İsrail – Arap savaşında, İsrail’e destek veren ABD’ye bir yaptırım kararı çıkmasına neden oldu. Suudi Arabistan öncülüğündeki OPEC üyesi Arap ülkeleri (OAPEC), 17 Ekim 1973’te ABD ve bazı müttefiklerine petrol ambargosu uygulama kararı aldı. Yom Kippur Savaşı yalnızca 19 gün sürerek 25 Ekim 1973 tarihinde sona erse de, petrol ambargosunun yıkıcı etkileri çok uzun soluklu oldu. Hatta, ambargonun neden olduğu ekonomik politika dönüşümü göz önüne alındığında, bu uzun soluklu etkinin günümüze kadar ulaştığını söylemek bile mümkün.
5 ay kadar kısa bir süre işleyen ambargo, Mart 1974’te sona erdi. Ancak, bu kısa sürede petrolün varil fiyatı %300’lük artış ile 3 Amerikan Dolarından 12 Amerikan Dolarına kadar yükseldi. Petroldeki arz sıkıntısı tüm dünyayı vurdu. Petrole bağlı yükselen enerji fiyatları ve lojistik maliyetlerinin canlandırdığı enflasyon pek çok ülkenin ekonomisini alt üst etmeye yetti. Sanayileşeme hedefi olan büyük ekonomilerin yaşadığı “Altın Çağ” sona ererken, gelişmekte olan ülkelerde büyük bir panik havası ortaya çıktı.