Ampul veya telefon gibi teknolojilerin aksine, internetin tek bir “mucidi” yoktur. Bu efsanevi icat zamanla geliştirilerek bugünkü hâlini almıştır. Bugün her evde ve hatta cep telefonlarında bulunan internet, 50 yıldan uzun bir süre önce Soğuk Savaş sırasında bir hükümet silahı olarak Amerika Birleşik Devletleri tarafından kullanılmaya başlandı. O zamanlar bilim adamları ve araştırmacılar, verileri birbirlerine göndermek, iletişim kurmak ve paylaşmak için bu icadı kullanıyorlardı.
1965 yılında Lawrence Roberts, farklı yerlerde bulunan iki farklı bilgisayarı ilk kez birbirleriyle konuşabilir hale getirdi. Bu deneysel bağlantı için akustik olarak eşleştirilmiş bir modemle bir telefon hattı kullandı ve paketler kullanarak dijital verileri aktardı. Daha birçok girişim ve denemeden sonra 1 Ocak 1983, internetin resmi doğum günü olarak kabul edildi. Bundan önce, çeşitli bilgisayar ağlarının birbirleriyle iletişim kurmak için standart bir yolu yoktu ve sürekli farklı yöntemler deneniyordu.
İnternetin resmi olarak insan hayatına girmesiyle birlikte gelişmeler de çok hızlı bir şekilde yaşanmaya başladı. İlk başlarda yalnız mail atmak veya bazı basit bilgileri aratmak için kullanılan bu buluş günümüzde kıtalar arası görüntülü konuşma yapmak, tek tıkla herhangi bir yerde duyduğunuz müziği bulmak gibi geçmişte akla bile gelmeyecek şeyler için kullanılıyor. İnternetin kucağında dünyaya gelen yeni nesiller için internetsiz bir hayatı hayal etmek bile artık neredeyse imkansız.