Odamız, evimiz; yani kendimize ait yaşam alanımız her birimiz için son derece kıymetli. Hayatımızın ilk yıllarında bu alanı ailemizle paylaşıyor, yetişkinliğe doğru adım adım ilerledikçe de kendimize yeni yaşam alanları kuruyoruz. Öğrencilik yıllarında ya da iş hayatını sürdürürken bu yaşam alanlarını başka kişilerle paylaşmak durumunda da kalabiliyoruz. Ancak kulağa ilk etapta son derece sıradan ve normal gelen bu paylaşım, bazı talihsiz kişiler için gerçek bir kabusa dönüşebiliyor. Çünkü bazen zaman ve para sıkıntısından ötürü yaşam alanımızı çok iyi tanıdığımız kişilerle paylaşma fırsatımız olmuyor. Bunun yerine, yeni yeni tanıdığımız kişilerle birlikte yaşamak mecburiyetinde kalıyoruz. Peki, bu kişilerin zararsız ve masum insanlar olduğundan gerçekten emin olabiliyor muyuz?
Netflix’te 2022 yılında yayınlanan beş bölümlük bir belgesel dizisi olan Gelmiş Geçmiş En Kötü Oda Arkadaşı, evinizi pek de tanımadığınız bir kişiyle paylaşmak konusundaki tüm fikirlerinizi değiştirebilir. Çünkü bu belgeselde, evlerini ya da odalarını soğukkanlı katillerle, hırsızlarla ve şiddet failleriyle paylaşan mağdurların hikayeleri konu ediliyor. Elbette bu kişiler, yaşam alanlarını paylaştıkları kişilerin gerçek yüzünü çok geç öğrenebiliyor. Çünkü söz konusu suç failleri, ilk görüşte son derece sıradan ve zararsız kişiler gibi görünüyor. Bir düşünün: Odanızı aylar boyu paylaştığınız kişinin psikopat bir katil olduğu ortaya çıksa ne yapardınız? Hele de bu katil, bir sonraki kurbanı olarak sizi seçmişse? Bu kan donduran sorunun gerçek hayatta nasıl yanıtlar bulduğunu gözler önüne seren Gelmiş Geçmiş En Kötü Oda Arkadaşı, suç belgesellerini sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım.