bifikirbifikir

En Başarılı Türk Kadın Sporcular: Başarılarıyla Göğsümüzü Kabartan 9 Türk Kadın Sporcu

En Başarılı Türk Kadın Sporcular: Başarılarıyla Göğsümüzü Kabartan 9 Türk Kadın Sporcu
8 Mart 1857 tarihinde New York’ta çalışan yüzlerce kadın işçinin eşit işe eşit ücret talebiyle yaktığı kıvılcım, bugün önyargıları yıkarak ve adım adım büyüyerek ilerliyor. Toplumsal cinsiyet algısının ve eril tahakkümün kadınlar üzerinde oluşturduğu baskıyla onlarca yıldır dünyanın birçok yerinde mücadele ediliyor. Bu mücadele, yeryüzünde ayrımcılığa, zorbalığa ve cinsiyetçiliğe maruz kalmayan tek bir kız çocuğu dahi kalmayana kadar sürecek elbette. Ancak bu esnada hâlen dünyadaki yüz binlerce kadın “Yapamazsın!”, “Sen karışma.”, “Kız/kadın başına…”, “Gücün yetmez!” gibi cümlelerle karşı karşıya kalıyor.

Ayaklarımıza vurulmaya çalışan prangalara ve hâlen eşit bir dünyada yaşamamamıza rağmen, kadınlar önlerine çıkarılan engelleri aşarak “Yapamazsın!” denilen her şeyi bir bir başarmayı sürdürüyor. Bunca yıldır erkekler tarafından domine edilmiş sayısız farklı alanda, örneğin spor branşlarında da bu durum geçerli. Kadın sporcularımız, toplumsal cinsiyet algısında erkek egemenliğiyle bağdaştırılan spor dallarında peş peşe elde ettikleri başarılarla göğsümüzü kabartıyor. Söz konusu başarıların milli gururun yanı sıra, çok daha önemli bir misyonu daha var: Her biri, ileride doğacak kız çocuklarının eşitsizliklerden ve ayrımcılıktan uzak bir dünyada yaşayabilmesi için bir kıvılcım daha yakıyor.

Bugün, başarılarıyla göğsümüzü kabartan ve adını tarihe altın harflerle yazdıran kadın sporcularımızı derledik. Elbette onları tek bir listeye sığdırmak ve tüm başarılarından söz etmek olanaksız. Aşağıda göreceğiniz isimler, bize güç olan ve geleceğe ilham veren kadınlardan yalnızca birkaçı. Onların başarıları, azmi, dayanıklılığı, cesareti ve hayalleri; “Yapamazsın!” diyenlere en güzel cevabı veriyor. Unutmayın, birlikte çok güçlüyüz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun!

1. Ayşe Begüm Onbaşı

9 Aralık 2001 tarihinde Manisa’nın Akhisar ilçesinde dünyaya gelen Ayşe Begüm Onbaşı, jimnastik sporuyla ilk kez 3 yaşında tanıştı ve bu tanışmadan yalnızca 4 yıl sonra profesyonel sporcu unvanını kazanmayı...

2001 yılında Manisa’da dünyaya gelen milli jimnastik sporcumuz Ayşe Begüm Onbaşı, 11 yaşından beri ülkemizin formasını giyiyor. 3 yaşında başladığı spor hayatında kendini adım adım geliştiren ve bu kadar genç yaşta dünyaca ünlü bir jimnastikçi olmayı başaran sporcumuzun bugüne dek kazandığı altmıştan fazla madalya var. İlk altın madalyasını 2016 yılında kazanan Onbaşı, 2021 yılında Bakü’de düzenlenen Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda yeniden altın madalyayı göğüsleyerek ülkemizin spor tarihinde bir ilki başardı. 2021’in haziran ayında Dünya Oyunları tarafından Ayın En İyi Sporcusu da seçilen Onbaşı, kazandığı madalyaların çokluğundan dolayı “Madalya Canavarı” unvanıyla da anılıyor.

2. Şahika Ercümen

16 Ocak 1985 yılında Çanakkale’de dünyaya gelen Şahika Ercümen; profesyonel bir serbest dalış sporcusu. Ayrıca, hem ülkemizin ilk kadın serbest dalış eğitmeni olma unvanını taşıyor, hem de beslenme ve diyet...

Ülkemizin ilk kadın serbest dalış eğitmeni olan ve serbest dalış branşında kırılmadık rekor bırakmayan Şahika Ercümen, 1998 yılından beri katıldığı yarışma ve karşılaşmalarda başarı üzerine başarı elde ediyor. Kendi alanında kırdığı çok sayıda Türkiye ve dünya rekoruna ek olarak, sayısı yüzü aşkın madalyayı da göğüslemiş durumda. 2021 yılı itibarıyla Ercümen’in kırdığı resmi dünya rekoru sayısı 10’dan fazla. Ayrıca, kendisi 2020 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Türkiye'nin Sudaki Yaşam Savunucusu olarak da görev alıyor. Serbest dalışta ülkemizin rekorunu da hâlen elinde tutuyor.

3. Sümeyye Boyacı

Peş peşe kaydettiği başarılarla hepimizi gurura boğan paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı, 5 Şubat 2003 tarihinde Eskişehir’de ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Doğuştan kolları olmayan Boyacı’nın yüzmeyle tanışması henüz yalnızca...

Kolları olmadan ve kalça çıkığı problemiyle dünyaya gelen Sümeyye Boyacı’nın kariyeri, herkese ilham olabilecek nitelikte. 2008’de, yani henüz yalnızca 5 yaşındayken akvaryumda gördüğü balıkların da kolları olmadan yüzdüğünü fark ettiğinde yüzmeye karar veren paralimpik sporcumuz, kendisinin başaramayacağı hiçbir şey olmadığını herkese kanıtlamış durumda. Kollarının yerine görünmez kanatları olduğunu söyleyen Boyacı’nın farklı müsabakalarda göğüslediği çok sayıda altın ve gümüş madalya bulunuyor. Ayrıca, 2020 yılından bu yana Barbie firmasının rol modellerinden biri olma özelliğini de taşıyor. Bu tarihten beri, Barbie’nin Sümeyye Boyacı’dan ilham alarak tasarladığı bir oyuncak bebek modeli var.

4. Busenaz Sürmeneli

Trabzonspor Kulübü’nde faaliyet gösteren ve aynı zamanda milli boksörümüz olan Busenaz Sürmeneli, 25 Haziran 1998 tarihinde Trabzon’da dünyaya geldi. İlk Türkiye şampiyonluğunu 2013 Yıldız Kadınlar Türkiye Şampiyonası’nda elde eden milli...

Geçtiğimiz yıl düzenlenen 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda hayalini gerçeğe dönüştürerek hepimizi gururlandıran Busenaz Sürmeneli, boksta kaydettiği başarılarla tek kelimeyle tarih yazıyor. Ülkemizin kadınlar boks tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasını göğüsleyen sporcumuz, 2013 yılından bu yana kazandığı sayısız farklı galibiyeti ve madalyayı da elinde tutuyor. Aslında Sürmeneli’nin isminin uluslararası çapta duyulması, ilk olarak Rusya, Ulan-Ude'de düzenlenen 2019 AIBA Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası'nda kazandığı altın madalya sonucunda gerçekleşmişti. Bu başarının ardından gelen olimpiyat madalyası, milli sporcumuzun kariyerini daha da taçlandırdı. Henüz çok genç yaşta olmasına rağmen müthiş başarılara imza atan Sürmeneli’nin ismini ilerleyen yıllarda da sık sık duyacağımızdan hiç şüphemiz yok.

5. Eda Erdem Dündar

Gönül isterdi ki A Milli Kadın Voleybol Takımı’mızın geçmişteki ve günümüzdeki tüm oyuncularını bu listede sıralayabilelim. Ancak kaptanımız Eda Erdem Dündar’ın vesilesiyle Filenin Sultanları’nın her bir üyesini de burada anmadan geçmeyeceğiz elbette. Kariyerine 2000 yılında Beşiktaş altyapısında başlayan Dündar, 2004 yılından bu yana A takımda görev alıyor. 2008 yılında Fenerbahçe’ye transfer olan sporcumuz, hem Fenerbahçe Opet’in hem de A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın kaptanlığını sürdürüyor.

22 Haziran 1987 tarihinde İstanbul’da dünyaya gözlerini açan Eda Erdem Dündar, voleybol kariyerine ilk olarak 2000 yılında başladı. Bu tarihte Beşiktaş JK altyapısına katılan sporcumuz, 2004 yılında A takıma seçildi....

2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ilk kez çeyrek final oynama başarısını göğüsleyen milli takımımız, çıktığı müsabakalarda bize müthiş bir heyecan ve gurur yaşatmıştı. Tıpkı Eda Erdem Dündar gibi; Ebrar Karakurt, Naz Aydemir Akyol, Şebnem Simge Aköz, Tuğba Şenoğlu, Zehra Güneş, Hande Baladın, Yasemin Güveli, Cansu Özbay, Ayça Aykaç, Meliha İsmailoğlu, Buse Ünal, Meryem Boz, İlkin Aydın ve Beliz Başkır’ın da yeri hepimiz için çok ayrı. Elbette yalnızca onların değil, Filenin Sultanları’nın geçmişteki her bir üyesinin de öyle. Her biriyle ayrı ayrı müthiş gurur duyuyor ve bize yaşattıkları gurur için teşekkür ediyoruz.

6. Nevriye Yılmaz

Tıpkı voleybolda olduğu gibi, basketbolda da isimlerini ve başarılarını saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok kadın sporcumuz var. Her birinin başarıları hem bize hem de gelecek nesillere ilham oluyor. Uzun forvet ve pivot pozisyonlarında oynayan eski milli basketbolcumuz Nevriye Yılmaz da kendi branşında gerçek bir efsane. Türk kadın basketbolunun en önemli yıldızlarından biri olan Yılmaz, hem kulüp takımlarında hem de milli takımda gösterdiği başarılarla adını tarihe altın harflerle yazdırmış durumda.

16 Haziran 1980 tarihinde Bulgaristan’da dünyaya gelen Nevriye Yılmaz, boyunun uzun olması nedeniyle ailesi tarafından küçük yaşlarda basketbola yönlendirildi. İlkokul yıllarında başlayan basketbol yolculuğu, ailesiyle birlikte İstanbul’a göç ettikten sonra...

Basketbol kariyerine 1982 yılında başlayan milli sporcumuz, 2016 yılında basketbola veda edene dek sayısız başarıya imza attı. 2005 Avrupa Şampiyonası’na damga vurmasının yanı sıra, WNBA’ye katılan ilk Türk kadın basketbolcu olma unvanını da kazandı. Dört Türkiye Kupası ve iki Cumhurbaşkanlığı Kupası göğüsleyen Yılmaz, Euroleague’in yıldız oyuncuları arasında yer alıyor. 2016 yılında sahalara veda ettiğinden beri Galatasaray Kadın Basketbol Takımı Başantrenörü Marina Maljkovic'in yardımcı antrenörü olarak görev yapıyor.

7. Çağla Büyükakçay

Milli tenisçimiz Çağla Büyükakçay, 28 Eylül 1989 tarihinde Adana’da dünyaya geldi. Tenisle ilk olarak küçük yaşlarda, kardeşiyle birlikte kaydolduğu Adana Tenis Dağcılık Kulübü’nün vesilesiyle tanıştı. Henüz yalnızca sekiz yaşındayken tenise...

Henüz yalnızca 8 yaşında başlayan tenis tutkusunu muhteşem bir yolculuğa dönüştürmeyi başaran Çağla Büyükakçay’ın kariyeri birbirinden görkemli başarılarla dolu. 15 yaşında milli takım oyuncusu unvanını kazanan sporcumuz, Grand Slam’de oynama hakkını elde eden ilk Türk kadın tenisçi olma unvanını da elinde tutuyor. Ayrıca, 2016 yılında Rio Olimpiyatları’na katılmış olması da ülkemiz için bir ilk olma özelliğini taşıyor. Türkiye’yi olimpik düzeyde temsil eden ilk Türk raket olan Büyükakçay, 2015 yılında WTA sıralamasında kaydettiği 108. sırayla da bizi gurura boğmayı başarıyor.

8. Nazmiye Muslu Muratlı

13 Haziran 1979’da, Konya’nın Meram ilçesinde dünyaya gelen Nazmiye Muslu Muratlı doğuştan kalça çıkığı problemiyle doğdu. Halter sporuyla tanışması ise 2004 yılında, yani 25 yaşındayken bir arkadaşının önerisi üzerine gerçekleşti....

Tıpkı Sümeyye Boyacı gibi, doğuştan kalça çıkığı problemiyle dünyaya gelen Nazmiye Muslu Muratlı, azmin ve kararlılığın önünde hiçbir engelin duramayacağını kanıtlayan sporcularımızdan biri. 25 yaşındayken başladığı halter sporunda peş peşe kırdığı Türkiye ve dünya rekorlarıyla bizi gurura boğmayı sürdürüyor. 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda, 2014 Dubai Bedensel Engelliler Dünya Halter Şampiyonası’nda ve son olarak 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda rekor kırarak kazandığı altın madalyaları ülkemize getiren milli gururumuz, paralimpik branşta art arda altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olma unvanını da taşıyor.

9. Yasemin Adar

Başarılarıyla “Kadından güreşçi mi olur?” gibi mesnetsiz lafları söyleyenlerin ağzına tıkan Yasemin Adar, Türk güreş tarihinde olimpiyat madalyasını boynuna takan ilk kadın sporcu olma unvanını taşıyor. 2016 Avrupa Şampiyonası’nda altın madalyayı göğüsleyen ve 2016-2019 yılları arasında üst üste dört kez altın madalya kazanan sporcumuz, 76 kilogram serbest stilde mücadele ediyor. 2020’de düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nı da gümüş madalyayla tamamlayan Adar, 2020 Yaz Olimpiyatları’na damga vuran isimlerden biri. Kariyer yolculuğuna ve başarılarına bakılırsa, Adar katıldığı bir turnuvadan ya da şampiyonadan kolay kolay madalyasız dönmeyecek ve bizi her seferinde daha da gururlandırmaya devam edecek gibi görünüyor.

6 Aralık 1991 tarihinde Balıkesir’de dünyaya gelen Yasemin Adar atletizmle lise yıllarında, beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmeleri sonucunda tanıştı. 17 yaşındayken okuduğu lisenin atletizm takımına girmeyi başaran milli sporcumuz kariyerine gülle...

Başlarken de belirttiğimiz gibi, başarılarıyla bize umut ve ilham olan kadın sporcularımız elbette burada yazdığımız isimlerle sınırlı değil. Bugün bizi uluslararası müsabakalarda ve karşılaşmalarda temsil etmiş efsane isimlerden söz etmiş olsak da, burada ismini anamadığımız onlarca farklı kadın sporcumuz bulunuyor. Yazıyı sonlandırırken, Kadın Ritmik Cimnastik Grup Milli Takımı’mızın ismini özellikle anmak istiyorum. 2020 yılında 3 Çember 2 Labut aletinde Avrupa şampiyonu olarak muhteşem bir başarıya imza atan takımımızın performansı, bazı medya organlarında haber bile olmamıştı. Bu vesileyle bir kez daha Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina ve Eda Asar’ın müthiş başarısından söz etmiş olalım. Sizinle gurur duyuyoruz!

Ege Ertan Yazar
07.03.2022
İlgili İçerikler

Olimpiyat eski Yunan'da dört yılda bir yapılan yarışlara verilen addır. 1896 yılında başlayan uluslararası oyunlar da ismini buradan alıyor.Yeni...

Benzer İçerikler

Tenis tüm dünyada ilgiyle izlenen ve en çok seyirci çeken bireysel sporlardan bir tanesi. Özellikle, “açık dönem” olarak tabir edilen...

Moda söz konusu olduğunda akla ilk olarak “süslü” ve tarz kıyafetler geliyor, modacıların düzenlediği şaşalı defileler geliyor olsa da spor...

Tenis sporunun ülkemizdeki popülerliği son yıllarda artış göstermiş olsa da bu spor dalı uzun yıllardır dünyanın pek çok ülkesinde oldukça...

Spor, sağlıklı ve zinde bir yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri. Ancak modern yaşamın yoğun ve sürprizlerle dolu temposu, bazen günlük hareket...

Spor insanın en eski uğraşlarından biri olsa da endüstri haline gelmesi çok uzak bir geçmişe dayanmıyor. Önceki dönemlerde, daha çok...