2020 yılında Netflix’te yayınlanarak izleyicilerle buluşan American Murder: The Family Next Door, 1 saat 23 dakika uzunluğundaki bir gerçek suç belgeseli. 2018 yılında Amerika’nın Colorado eyaletinde yaşanan kan donduran bir olayı konu alan yapımın yönetmen koltuğunda Jenny Popplewell oturuyor. Belgesel, 2018’de üçüncü çocuğuna hamile olan 34 yaşındaki Shanann Watts’ın iki küçük kız çocuğuyla birlikte ortadan kaybolmasını konu alıyor. Çocuklarıyla birlikte sırra kadem basan genç kadının ardından başlatılan soruşturmalar, birbirinden acı gerçekleri de ortaya çıkarıyor.
American Murder: The Family Next Door’un en ilginç özelliklerinden biri, neredeyse hiç özel çekim görüntüsü barındırmaması. Yönetmen Popplewell’in olayın gerçekleştiği bölgede yaptığı sınırlı sayıda çekimi saymazsanız, belgeselde yalnızca üç temel kaynaktan alınan görüntüler ve videolar kullanılıyor. Söz konusu kaynaklardan ikisi, polis memurlarının olay yerinde yaptığı çekimler ve medya arşivlerinden alınan haber görüntüleri. Üçüncü kaynak ise Watts’ın sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlar. Belgeselin yönetmeni, Watts’ın sosyal medya paylaşımları üzerinden genç kadının geçmişini de izleyiciye aktaran paralel bir kurgu oluşturmuş. Böylelikle izleyiciler hem Watts’ın çocuklarıyla birlikte ortadan kaybolmasından önce nasıl bir yaşam sürdüklerini, hem de kayboluşlarının ardından neler yaşandığını eş zamanlı olarak takip edebiliyor. Özellikle polis memurlarının yaptığı çekimler ve sorgu kayıtları, bu gizemli olayın bel kemiğini oluşturuyor. İzleyicileri modern hayatı bir kez daha sorgulamaya iten American Murder: The Family Next Door, Watts ailesinin yaşadığı trajedinin dünya çapında duyulmasında da oldukça önemli bir role sahip.