Dünyanın en ölümcül canlıların arasında bir arı türünün bulunduğunu biliyor muydunuz? Üstelik, bu tür aslında doğal bir tür de değil. İnsanlar tarafından üretilmiş ve bir nevi kontrolden çıkmış bir tür! Afrika katil arılarının ortaya çıkışı, 1950’li yıllara dayanıyor. Bu tarihlerde Brezilya’daki bal üretimini artırmak amacıyla Latince ismi Apis mellifera olan Batı bal arıları ile onlarla aynı familyadan olan ve Apis mellifera scutellata olarak adlandırılan Afrika bal arıları çaprazlanmış. Böylece ortaya tamamen insan üretimi olan Afrika katil arıları çıkmış. 1957 yılında tam 26 kovan dolusu Afrika katil arısı, içinde bulundukları laboratuvardan kaçmış ve çevreye dağılmış. Yalnızca birkaç sene içinde de Brezilya’nın tümüne yayılmışlar. Üstelik, bu yayılma süreci ilerleyen yıllarda da devam etmiş. 1980’lerde tüm Güney ve Orta Amerika, 1985’te ise Kuzey Amerika’nın tamamı artık Afrika katil arılarıyla dolu hale gelmiş.
Aşırı savunmacı özelliğe sahip olan Afrika katil arıları, titreşimlere karşı çok yüksek bir hassasiyete sahip. Bu sebeple yuvalarından birkaç metre uzaktan gelen titreşimlerden ve seslerden çok kolayca rahatsız olabiliyorlar. Örneğin, siz onların yuvasından birkaç metre ötede elektrik süpürgesini ya da çim biçme makinasını çalıştırdığınızda, bu durum onların saldırıya geçmeleri için yeterli olabiliyor. Aslında tek bir Afrika katil arısının iğnesinde taşıdığı zehir, standart bir bal arısıyla hemen hemen aynı. Ancak kalabalık bir şekilde saldırıya geçmeleri ve yuvalarını korumaya çalışmaları, ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Daha da kötüsü, Afrika katil arılarının iğneleri hem memelilerin derisini delebiliyor hem de içeride kalmıyor. Bal arıları bir insanı soktuktan sonra genellikle ölürken Afrika katil arıları tek bir saldırıda binlerce kişiyi sokabiliyor. Saldırgan bir karaktere sahip olmaları da durumu daha tehlikeli hale getiriyor.
Ne yazık ki, bu durumun bir örneği de var. 2014 yılında Arizona’da yaşayan bir mimarın çalıştığı evdeki tavan arasına yuva yapmış olan Afrika katil arıları, mimarın yuvalarını fark etmeden dürtmesi sonucunda anında saldırıya geçerek onun ölümüne sebep olmuşlar. Yapılan araştırmalara göre bu kovanda yaklaşık 800 bin arı yaşıyormuş ve en az on yıldır orada bulunuyorlarmış.