Gazetelerin ekonomi sayfalarını açtığımızda ya da çevrimiçi bir haber sitesine girdiğimizde ara sıra farklı ülkelere ait “zorunlu karşılık oranında değişiklik” başlıklı haberler görüyoruz. Peki, nedir bu zorunlu karşılık oranı?
Zorunlu karşılık ya da diğer bir deyişle munzam karşılık; bir ülkede mevduat kabul eden bankaların, bu mevduatlara karşılık olarak ilgili merkez bankasında bulundurmak “zorunda” olduğu mevduat oranıdır. Zorunlu karşılık oranı, ülkelerin kendi merkez bankaları tarafından belirlenir. Zorunlu karşılık oranında indirim ya da artış yapılması para piyasalarını etkileyeceği için zaman zaman para politikası aracı olarak kullanılabilir. Zorunlu karşılık oranı yükümlülüklerin çeşidine, vadesine ve para birimine göre değişiklik gösterebilir. Bu oranın aşağı çekilmesiyle genişletici bir para politikası, aynı şekilde zorunlu karşılık oranının artırılması ile de daraltıcı bir para politikası uygulanmış olur. Zorunlu karşılıkların arttığı bir ortamda piyasadan likidite çekilmiş olur ve bu durum ekonominin soğumasına neden olur.
Örneğin Amerikan Merkez Bankası olan Federal Reserve Bank (“FED”) koronavirüs pandemisine karşı bir adım atarak 26 Mart 2020’den itibaren geçerli olmak üzere zorunlu karşılık oranının % 0’a çekilmesine dair bir karar açıkladı. Zamanı biraz daha ileri sarıp Aralık 2021’e geldiğimizde ise Çin Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık oranında % 0.5’lik bir indirim daha yaptığı haberini okuduk. Bu ufak indirimle bankacılık sistemine toplamda 188 milyar $ verilmiş oldu.