Denizde yaşayan omurgasız canlılar içinde en zeki olan türlerin arasında ahtapotlara ilk sırayı verebiliriz. Ahtapotlar sekiz kollarının her birini farklı şekillerde kullanma, bükme ve uzatma gibi özel bir hareket kabiliyetine sahip. Ayrıca, bildiğiniz üzere mürekkebe benzer bir sıvı fışkırtmak ve renk değiştirmek gibi farklı becerileri de bulunuyor. Tüm bu özellikleri sayesinde türlerine bağlı olarak çok farklı koşullarda yaşayabiliyor, denizin en derin ya da sığ bölgelerine adapte olabiliyorlar. Ahtapotların kendi içinde çok fazla türü var. Ancak bu türlerin içinde en ilginç ve tehlikeli olanının mavi halkalı ahtapot, Latince ismiyle Hapalochlaena maculosa olduğunu söylemek mümkün.
Mavi halkalı ahtapotların boyları 17-20 santimetre arasında değişiyor. Ortalama ağırlıkları ise yaklaşık 26 gram. Bu türün en önemli özelliklerinden biri, vücudunun üzerinde mavi renkte ve halka formunda yapılar bulunması. Keza isimleri de buradan geliyor. Ancak mavi halkalı ahtapotların çok daha önemli bir özelliği daha var: Dünyanın en zehirli on hayvanı sıralamasına girecek kadar kuvvetli bir zehir taşıyorlar.
Mavi halkalı ahtapotların zehri birden fazla insanı öldürebilecek kadar güçlü. İyi haber şu: Hem denizde yüzen insanlara durduk yere saldırmıyor hem de ülkemizde yaşamıyorlar. Genellikle Hint ve Pasifik biyocoğrafi bölgelerinde görülen bu türe en sık Japon Denizi’nde ve Avustralya kıyılarında rastlanıyor. Genellikle ömürleri yalnızca birkaç yıl sürüyor ve vücutlarındaki renkli halkaları olası tehlikelere karşı bir uyarı olarak kullanıyorlar. Başka bir deyişle, eğer bu tür mavi halkalarını görünür kılıyorsa, kendini tehdit altında hissettiği anlamına geliyor.
Mavi halkalı ahtapotların tükürük bezleriyle salgıladığı tetrodoksin, siyanürden yaklaşık bin kat daha zehirli bir madde. Güçlü nörotoksik özelliği bulunan bu madde, vücuttaki kasların kasılmasını durdurarak ölümü kaçınılmaz kılıyor. Mavi halkalı ahtapotlar bu maddeyi tüm vücutlarına yaydığı için, onları yiyen canlılar da zehirleniyor. Daha da ilginci, bu türün zehir salmak için yaptığı ısırık, neredeyse hiç ağrı yapmıyor. Bu nedenle nadiren görülen mavi ahtapot ısırığı vakaları, genellikle ilk anda fark edilmiyor.