Dünya tarihinde, insanlık üzerinde en derin etkiyi yaratan isimlerden biri kuşkusuz Karl Marx’tır. Karl Marx, yalnızca felsefi ve politik öğretileri ile değil, yaşamıyla ve duruşu ile de büyük kitleleri etkiledi. Onun fikirleri günümüzde bile geçerliliğini koruyor. Ardından gelen ve ondan etkilenen kuşak Marx’ı neredeyse ilahlaştırıyor demek abartılı olmaz. Karl Marx, böyle büyük bir filozof ve lider nasıl oldu? Kitleleri peşinden sürüklemeyi nasıl başardı? Aslında hepsinin cevabı var. O büyük bir deha ve büyük bir eylemciydi. Yola çıkmaktan ve yol arkadaşlarını arkasına düşürmekten hiçbir zaman çekinmedi.
Karl Marx, 1818’de Almana’nın Rhine Eyaleti’nde dünyaya geldi. Eyaletin Trier isimli küçük bir kasabasında büyüyen Marx, üniversiteye kadar eğitimini burada tamamladı. Daha sonra üniversite için kasabadan ayrıldı. Bonn ve Berlin’de üniversite eğitimi sırasında felsefe ve tarih ile ilgilenmeye başladı. Onun asıl branşı ise hukuktu. Bu dönemde Hegelci felsefeden etkilendi. Epikuros ve Demokritos’un okumalarını inceledi. Doktora tezini felsefe üzerine yaptı.
Tarihin gördüğü en büyük devrimcilerden Karl Marx, ‘’Sol Hegelciler’’ hareketine katılarak politik kimliğine giden yola adım attı. Bu grupta bulunduğu sürece, Fransız Devrimi ve ondan sonraki süreç üzerine çalıştı. Devrimden çok etkilendi. Fransız sosyalizmi onun felsefesinin temellenmesinde büyük rol oynadı. Yahudi kökenli olan Marx, ‘’Yahudi Sorunu’’ adında bir yazı yazarak ilk kez ayrımcılık ile ilgili tartışmaların içine girdi. Marx, gitgide ünlenmeye ve toplum içindeki etkisini artırmaya başlamıştı. Tam da bu dönemde Friedrich Engels ile tanışma fırsatı buldu. Engels ile olan dostluğu hayatını bambaşka yönlere götürecekti. İki sosyalist dost, herkese ve her şeye rağmen fikirlerini ortaya koymaya ve her şartta onları savunmaya başladılar.
Marx, Engels ile ortaya koyduğu ve gelecek kuşakların ‘’Marksizm’’ olarak adlandıracağı felsefi öğretilerinden dolayı nereye gitse sınır dışı edildi. Belçika, Almanya ve Fransa onu topraklarına sokmama kararı alan başlıca ülkelerdi. Marx, bu sebeple İngiltere’ye taşınmak zorunda kaldı. İngiltere’ye gidebilmesinde dostu Engels’in büyük payı oldu. Burada yoksulluk içindeki yaşamı başladı. Marx, fikirleri ve savları nedeniyle hiçbir yerden destek almadan yaşamak zorunda kaldı. Hayatta kalması için gereken parayı yine dostu Engels sağladı.
Zorlu hayatının bu bölümünde dünya tarihine geçecek ‘’Das Kapital’’i yazdı ve yayımladı. Karl Marx’ın çok konuşulan eseri onu dünyanın en ünlü devrimcilerinden ve sosyalizm önderlerinden biri yaptı. Markx, bütün hayatını bilime, mücadeleye ve felsefeye adadı. Ömrünün son döneminde bile insanlık için çalışan Marx, hastalığı ilerleyince 1883’te Londra’da öldü.
19. yüzyıl felsefesinin ve halk mücadelesinin sembol ismi olan Karl Marx, her yıl ölüm yıldönümünde sevenleri tarafından anılmaya devam ediyor.
