Ana dili İngilizce veya Türkçe olan kişiler için Japonca, öğrenmesi dünyanın en zor dillerinden biri olabilir. Fakat tüm bu zorluğa rağmen, özellikle son yıllarda Japonca öğrenmeye çalışan insanların sayısı hiç durmadan artıyor. Bunun sebebi aslında popüler kültür. Japonların yaptığı müzik, dizi, film ve animeler Z kuşağının son derece ilgisini çektiğinden dolayı dile karşı da yoğun bir yönelim görülüyor. Japonca’da üç farklı yazı sistemi bulunuyor. Bunlar; yerli Japon alfabeleri hiragana ve katakana ile kanji adı verilen Çince karakterlerden oluşuyor. Çoğu zaman bu üç farklı yazı sistemi birlikte, hatta bazen aynı cümle içinde kullanılıyor. Kanji, kelimeler ve cümleler oluşturmak için hiragana ile eşleştirilirken, katakana yabancı kelimeler için ve vurgu eklemek için kullanılıyor.
Her ne kadar Japonca’da Çince karakterler kullanılıyor olsa da Çince’ye bağlı değil. Bunun nedenini biliyor musunuz? Japon dili aslında yüzyıllar boyunca sadece sözlü bir dil olarak var olmuş. 5. yüzyılda Japon bilim adamları, klasik Çince okumayı öğrenerek ve Japonca karşılık gelen kelimelerle eşleştirmek için kanji karakterlerini ödünç alarak bunu düzeltmeye karar vermişler. Böylece Japonca olarak bilinen dil ortaya çıktı. Sıradan, kibar veya resmi bir durumda yapacağınız konuşmaya bağlı olarak, Japonca'da fiiller farklı şekilde çekimleniyor. Resmi Japonca, müşteri hizmetleri çalışanı gibi konuşmacıyı alçaltan dil ile değerli bir müşteri veya iş yerindeki amirleriniz gibi önemli insanlarla konuşurken dinleyiciyi yücelten dil arasında ayrıca bölünmüştür. Bu ne kadar etik bir seçim orası tartışılır ama Japonya’da Japonca konuşma niyetindeyseniz bunu mutlaka göz önünde bulundurmalısınız.
