2010 yılında izleyicilerle buluşan Kanada yapımı bir film olan İçimdeki Yangın, ilhamını Souha Bechara’nın yaşam öyküsünden alıyor. Wajdi Mouawad’ın kaleme aldığı aynı isimli tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarlanan yapımın yönetmen ve senarist koltuğunda Denis Villeneuve oturuyor. En İyi Yabancı Film dalında Akademi Ödülü’ne de layık gösterilen İçimdeki Yangın, baştan sona diken üstünde ve boğazınız düğümlenerek izleyeceğiniz bir yapım. Orta Doğu’daki savaşın trajedisini gözler önüne seren filmin oyuncu kadrosunda Lubna Azabal, Rémy Girard, Maxim Gaudette ve Mélissa Désormeaux Poulin yer alıyor. 2 saat 3 dakika uzunluğundaki yapım, sizi Lübnan’a doğru uzanan son derece dramatik bir öyküye tanıklık etmeye davet ediyor.
İçimdeki Yangın Jeanne ve Simon adındaki ikiz kardeşlerin, annelerinin ölümünün ardından aile dostları olan bir avukattan telefon almalarıyla başlıyor. İkizlere annelerinin ölmeden önce onlar için yazdığı bir mektubu veren avukat, Simon ve Jeanne’yi birçok soru işaretiyle baş başa bırakıyor. Annelerinin mektubundaki gizemin peşine düşmek için Lübnan’a doğru yola çıkan ikizler, bu yolculukta aile tarihlerinin trajik ve son derece karmaşık geçmişini araştırmak durumunda kalıyor. Annelerinin neden öldüğünü ve hayat yolculuğu boyunca hangi acı tecrübeleri yaşamak zorunda kaldığını adım adım keşfeden kardeşler, Orta Doğu’da gerçekleşmiş olan iç savaşın karanlık yüzüne de tanıklık ediyor. İkizlerin annesini, yani Nawal’ı ölüme götüren korkunç sır, ikizler geçmişi deştikçe su yüzüne çıkmaya başlıyor.