Motosiklet kullanmak ve özgürlüğü iliklere kadar hissetmenin hazzı başka hiçbir şeyde yok. İki tekerlekli yol canavarları tamamen bir tutku ve biraz da çılgınlık işi. Bir insanın içindeki motosiklet kullanma aşkının önüne kimse geçemez. Zaten motosiklete aşık biri kendisine her koşulda motosiklet alacak bir yol bulur. Motosiklet sürme arzusunun nerede ve ne zaman geleceğini asla tahmin edemeyiz. Kimi zaman dümdüz bir asfaltta maviliklere doğru sürmek ister insan kimi zamansa arazide sert bir off-road yapmak isteyebilir.
Söz konusu arazi olunca, ilk etapta akıllara cross motosikletler ile birlikte enduro motosikletler geliyor. Ancak cross motosiklet ile yolda gitmek pek sağlıklı değil. Hem yolda hem de arazide yol alabilmek için en uygun modeller enduro’lar gibi görünüyor.
Enduro motosikletlerin bahsi geçince bile motosiklet tutkunlarının kalbinde bir şeyler kıpırdamaya başladı değil mi? İçinizden “Ah, keşke kapımda bir motosikletim olsa da atlasam gitsem” dediğinizi duyar gibiyiz. O zaman sizi biraz hayal kurmaya davet edelim. Şimdi gözlerinizi lütfen kapatın.
Motosikletinize atlamışsınız. Sabahın ilk saatleri, güneş daha yeni yeni yüzünü göstermeye başlamış, hafif serin ve tertemiz bir hava. Yol bomboş ve sessiz, kulağınızda sadece motosikletinizin motor sesi var. O sesi duydukça kalbiniz yerinizden çıkacak gibi oluyor. Asfaltta ilerledikçe rüzgârı tüm benliğinizde hissediyorsunuz. Her kilometrede hayallerinize biraz daha yaklaşıyorsunuz. Tüm yolculuğunuz boyunca yepyeni yerler keşfediyor ve dağ bayır, çamur demeden tüm engebeleri aşıyorsunuz…
Yine, yüksek müsaadenizle bambaşka bir hayalin içine yol alalım. Enduro motosiklet yarışlarına katılmışsınız. Arkanızda size inanan, sizi destekleyen bir sürü insan. Belki bu hayal uğruna işinizi bırakıp her şeyden vazgeçmişsiniz. Aklınızda tek şey var, o da kazanmak. Tüm zorlukları aşmışsınız ve bitiş çizgisinden geçen ilk siz olmuşsunuz. İçinizde tarif edilemez bir sevinç, gözlerinizde gururun gözyaşları var. İnsan daha başka ne isteyebilir ki?
Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz. Hayaller bize çok uzak gözükseler de aslında hiç de öyle değiller. Hayallerimiz bizim belirlediğimiz mesafeler kadar uzaktalar. Şimdi derin bir nefes alıp, karar verme ve harekete geçme zamanı. Ne istediğinize, bu hayatta niçin var olduğunuza, neyi başarmak istediğinize karar verin. Eğer bunlar sizin için bir tutkuysa, naçizane tavsiyemiz işin sonuna kadar gidin. Asla yapmak istediğiniz şeyi ertelemeyin.
Haydi, hayallerinize ilk adımı hep beraber atalım. Hayallerinizin motosiklet ile ilgili kısmının gerçek olabilmesi için bu yolda size arkadaşlık edebilecek, kendi kulvarlarında en iyi enduro motosikletleri derlemeye çalıştık.
1. BMW F800 GS
Dünyanın dev üreticilerinden biri olan BMW otomobil konusunda olduğu kadar motosiklet konusunda da sınırları belirleyen bir marka olarak biliniyor. BMW etiketine sahip motosikletler genellikle kaliteleri ve sürüş konforu ile öne...
Enduro motosiklette BMW bir aşk diyenler burada mı? Öncelikle BMW markası, her ürününde olduğu gibi kalitesini F800 GS’ye de yansıtmış diyebiliriz. Çift silindirli bu motosiklet nispeten mütevazı özelliklerine rağmen sürüş açısından oldukça keyifli. Aynı zamanda güvenlik açısından da tam puan aldığını biliyoruz. Malumunuzdur ki motosiklette güvenlik çok önemli. O yüzden F800 GS’ye buradan artı iki puan yazabiliriz.
F800 GS’nin motor gücü adından da anlaşılacağı üzere 800 cc ve bu hacim bir enduro motosiklet için ortalama bir değer. Diğer çok önemli konu ise sürüş konforu. Bu motosiklet hem yol hem arazi şartlarına tamamen uygun. BMW F800 GS kolay sürüşü ve rahat kontrol edilebilirliğiyle her yol şartında güven veriyor. Böylece bu alanda da bizden artı puan almayı başarıyor.
Gelelim BMW aksesuarlar kısmına. Marka tutkunu olmasak da kabul etmek gerekirse BMW aksesuarları gerçekten çok havalı görünüyor.
BMW F800 GS’i yeterince övdük biraz da eksi yanlarına bakalım. Kullanıcılar arasında, sele kısmının çok rahat olmadığı konuşuluyor. Bu durum uzun yolda küçük bir sıkıntı yaratabilir. Bunun dışında ise BMW F800 GS, BMW markasının “basic” motosikletlerinden biri ve bu motosikleti tercih ederken bu detayı unutmayın.
2. Kawasaki Versys 1000 SE
Motosiklet dünyasında efsane bir marka olan Kawasaki, Japonya’da başlayan serüvenini tüm dünyanın bildiği ve hayranlık duyduğu bir hikayeye dönüştürmüş durumda. Her segmentte iddialı motosiklet modelleri ile piyasada yer edinen Kawasaki,...
Sırada motosikletin ikonik markalarından biri olan Kawasaki’nin enduro sınıfında, son dönemdeki yıldızlarından biri olan Versys 1000 SE var. Motosiklete genel bir bakış attığımızda Kawasaki’nin son derece başarılı bir iş çıkarmış olduğunu söyleyebiliriz. Versys 1000 SE hem asfaltta hem de çok yüksek engebeli olmayan arazilerde mükemmel gidiyor. Ancak yol motosikletine yakın bir duruşu olan Versys, yüksek arazi şartlarında biraz sorun yaşayabilir. Motor gücü ve çekiş gücü yüksek olmasına rağmen biraz narin bir gövdesi var. Motosikletin diğer teknik özellerine baktığımızda ise gayet olumlu şeyler karşımıza çıkıyor. Kawasaki’nin bu modeli güven veriyor ve kullanıcısına harika bir sürüş deneyimi sunuyor.
3. Suzuki V-Strom 1050 XT
Motosiklet dünyasının Uzakdoğulu yıldızlarından Suzuki’nin ürün gamına henüz çok taze eklenen ve 2021 yılında ilk kez piyasaya sunulan Suzuki V-Strom serisinin DL1050 modeli, Türkiye yollarında da yerini almaya başladı ve...
Hem heyecanın doruklarına çıkmak hem de güvenliği elden bırakmak istemeyenler için tartışmasız en iyi enduro motosikletlerden biri olan Suzuki V-Strom 1050 XT henüz piyasanın taze kanları arasında yer alıyor. Daha çok yeni bir model olan V-Strom 1050 XT enduro sınıfına şimdiden yeni bir soluk getirmiş gibi görünüyor. 1980’li yıllardaki atalarından tasarım olarak ilham alan motosiklet, yenilenen motor yapısı ve üstün teknik özellikleri ile ön plana çıkıyor.
Suzuki V-Strom 1050 XT’ye fazla diyecek söz yok. Motosiklet arazide de yolda da çok başarılı. Çok dengeli ve atak bir araç olan V-Strom, tam manasıyla enduro kelimesinin karşılığı gibi duruyor.
4. Triumph Tiger 800 XCX
İlk kez 2015 yılında yollarda görmeye başladığımız Triumph Tiger 800 XCX aslında 2011 yılında piyasaya sürülen ve yılın motosikleti olan Triumph Tiger 800 XC’nin güncellenmiş paketi diyebiliriz. Yeni Tiger 800...
Triumph’un enduro sınıfındaki en özel motosikletlerinden olan Tiger 800 XCX adından da tahmin edeceğiniz üzere tam bir arazi kaplanı. Tasarımından teknik özelliklerine kadar arazi koşulları ve adrenalin için kurgulanmış bir araç. 3 silindirli motor bloğu ve araziye özel ABS kontrolü ile enduro tutkunlarının nefesini kesecek bir motosiklet.
Tiger 800 XCX ayrıca çok da güvenli bir motosiklet hem de kullanımı gayet rahat. Hep arazideki başarılarından bahsettiğimiz Tiger’ın asfalt yollar ile de arası gayet iyi. Düz yolda kullanılabilecek oldukça rahat bir enduro. Bazı kullanıcılar, Tiger’ın süspansiyon problemlerinden şikayetlerini dile getiriyorlar; fakat bu tamamen yanlış ayar neticesinde ortaya çıkan bir sonuç. Doğru süspansiyon ayarı Tiger 800 XCX’i adeta pamuk gibi yapıyor. 800 cc bir motosiklet için bizce fazla iyi olduğunu söylemeden geçmeyelim.
5. Yamaha XT1200Z Super Tenere
Motosiklet devi Yamaha’nın enduro sınıfında sınırları zorlayan ve enduro karakteristiğinin referans noktası modellerinden biri olarak kabul edilen XT1200Z Super Tenere, 1200 cc endurolar içerisinde en başarılı fiyat performans ürünü diyebiliriz....
Beşinci sıramızda, 1200 cc motoruyla gücün ve asaletin sembolü Yamaha XT1200Z SuperTenere var. Güçlü ve sorunsuz bir motosiklet arıyorsanız bu modele acilen bakmanızı öneriyoruz. Fiyatı, özelliklerine ve segmentine göre uygun, aynı zamanda uzun yola fazlasıyla dayanıklı. Şehir içi içinse en ideal motosiklet olmadığını söyleyelim. Tahmin edersiniz ki dev bir motora ve ağır bir gövdeye sahip.
Yamaha XT1200Z SuperTenere açıkça söylemek gerekirse tam maceraperestlere göre bir motosiklet. Sırtına atlayıp dağ, bayır, yol gezmek mümkün. Üstelik bunları yaparken de öyle büyük bir yorgunluk yaratmıyor, yani kullanımı ve seyahat etmesi gayet rahat bir araç.
6. Kawasaki KLR 650
Japon motosiklet devi Kawasaki tarafından, 1987 yılından başlayarak günümüze kadar üretimine, aynı standartlar altında devam edilen efsane model KLR 650, dual sport türünde bir motosiklettir. Sadece 2018 – 2020 yılları...
Listede tam olarak enduro mu yoksa dual sport tarzında bir motosiklet mi olduğu tartışmalara konu olan bir model de var. Biz şimdilik bu arkadaşı endurolar arasına yazalım ne fark eder ki? Sonuçta enduro özellikleri de gayet başarılı bir araç Kawasaki KLR 650. Hem yolda hem arazide etkili bir sürüş deneyimi sunan motosiklet oldukça tatmin edici. Zaten Kawasaki kalitesini duymayan yoktur.
Bu motosikletin tek eksi tarafı, arkadaşları arasında biraz “çirkin” olarak kabul edilmesi diyebiliriz. İşin şakası bir yana dayanıklılığı ve güvenliği ön planda tutmayı amaçlayan Kawasaki, bu modelde biraz estetik yerine sağlam parçalara yönelmiş. KLR 650’nin biraz yakışıksız durmasının tek nedeni bu.
7. KTM 1290 Super Adventure R
Motosiklet dünyasının en iddialı ve dayanıklılığı ile nam salmış markalarından biri olan KTM, piyasaya çıkardığı modellerin çoğunu başarıya ulaştırmasıyla da ünlü. Bu başarıda pek tabii ki KTM’in kalitesi ve güçlü...
KTM, tartışmasız enduro motosikletler kategorisinde duayen bir marka. KTM’in adını listelerin başına yazdıran modellerinden birisi de kesinlikle 1200 Super Adventure R. Enduro tarzının en gelişmiş modellerinden olan Super Adventure R’a yakından bakacak olursak tam bir teknoloji abidesi diyebiliriz. Zaten adında bile macera var. Güçlü motor, dayanıklı süspansiyon ve şanzıman iddialarıyla yola çıkan KTM, tüm bu iddialarına Super Adventure R modelinde hayat vermiş gibi görünüyor.
Şehir içi için aynı Yamaha Super Tenere gibi biraz büyük ve kullanışsız olan KTM 1290 Super Adventure R, uzun yol ve arazi içinse biçilmiş kaftan. Bu motosikleti alıp uzun yıllar arkanıza bakmadan kullanabilirsiniz.
8. BMW 1200 GS Adventure
Ünlü otomobil ve motosiklet üreticisi BMW tarafından 2005 yılında piyasaya sürülen R 1200 GS Adventure, yine 2003 yılında üretilen R 1200 GS’in bir üst modeli olarak üretildi. Klasik motosikletlerin aksine;...
Gücüne, kalitesine, dayanıklılığına ve güvenilirliğine diyecek laf olmayan bir model, onun adı BMW 1200 GS Adventure. Onu kullanmak büyük bir haz gerçekten. Tamamen kusursuz bir motosiklet; ancak fiyat olarak ciddi anlamda üst segmentte yer alıyor. Fiyat performans açısından değerlendirdiğimizde BMW’nin kusursuzluğu biraz gölgede kalıyor diyebiliriz.
Özellikle 2000’li yılların başına damga vuran ve o günlerin verdiği hava ile efsaneleşen 1200 GS Adventure, maceracı kimliğini ön plana çıkarmak isteyen yol tutkunları için harika bir tasarım. Pek tabii ki arazide de gayet başarılı performans veriyor. Ayrıca motosikletin çok fazla ekstra özelliği var. BMW bu konuda hiç cimri davranmış görünüyor. Zaten güvenlik ve sürüş konforuna diyecek söz olmadığını söylemiştik.
9. Ducati Multistrada 1260 Enduro
İlk olarak 2010 yılında Ducati markası altında üretilmeye başlanan bu motosiklet, adı üzerinde bir enduro ve multi özellikli bir alet. Çoğu yol koşulunda kolay bir sürüş sağlaması nedeniyle multi ismiyle...
Adında bile enduro ibaresi bulunan bir “İtalyan Aygırı” olan Multistrada 1260, gerçekten çok güçlü bir motosiklet. Her şartta gücünü hissettiren bu canavar, hem arazilerin hem de yolların aranan yıldızlarından bir tanesi. Bu aletin klasik endurolardan farkı ise multi fonksiyon özellikleri olması. Çok farklı tarzda motosikletlerin birleşimi gibi bir sonuç veren bu multi fonksiyon özelliği, Ducati’ye büyük avantaj sağlıyor. Bu avantajların başında sürüş kolaylığı geliyor.
Ducati Multistrada 1260 Enduro, tork gücü ve beygir kapasitesi ile üzerine ağırlık bağlanabilen ve uzun yollara eşya ile gitmeyi sağlayan da bir motosiklet. Bu özellikler bir yol endurosu için inanılmaz artılar diyebiliriz.
10. Honda Africa Twin
Dünyanın en önemli motosiklet üreticilerinden Honda, enduro – adventure sınıfına damga vuran ve efsaneleşen bir model ile karşımıza çıkıyor. Kısaca Honda Africa Twin olarak bilinen CRF1100L Africa Twin modeli, Dakar...
Son olarak Japon harikası Honda’nın kendisi gibi harika olan bir modeli olan Africa Twin 1100’e bir göz atalım. Africa isminin motosiklete verilmesinde Paris – Dakar rallisinden alınan ilhamın etkili olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda “Twin” olarak atfedilmesinde de teknolojinin son harikalarından olan bir ikiz motora sahip olmasının payı büyük. En yeni olarak 2022 versiyonunu yollarda gördüğümüz Africa Twin 1100, zaten çok iyi olan özelliklerini daha da iyiye yükseltmiş diyebiliriz. Özellikle tasarım tarafında yenilikler getiren Honda büyük beğeni toplamayı başardı.
Motosiklet kullanım açısından çok rahat ve çok güvenli görünüyor. Zaten ralli için üretilen bir motosikletin güvenlik açıklarının olması komik olurdu. Motor konusunda ise Honda cidden çok başarılı bir işe imza atmış. 4 zamanlı ve çift silindirli ikiz motor göz dolduruyor.
11. BMW R 1250 GS
BMW’nin 2018 yılında lansmanını yaparak piyasaya sürdüğü R 1250 GS modeli, R 12OO GS ile aynı klasmanda bir motosiklettir. Tabiri caizse R 1200 GS’in halefi olarak görülmektedir. Enduro bir motosiklet...
Dünyaca ünlü otomotiv markası BMW’nin iki farklı modeline üst sıralarda yer vermiştik. Hatta BMW’nin enduro sınıfındaki en iddialı serisi olan “BMW R” serisinden bir model olan “BMW R 1200 GS Adventure” modelinden de bahsettik. Şimdi sıra bu serinin en güçlü modellerinden olan BMW R 1250 GS’de. 2018 yılında ilk kez yollara inen BMW R 1250 GS günümüzde halen enduro tutkunları tarafından sıklıkla tercih edilen bir motosiklet konumunda bulunuyor. BMW R 1200 GS’nin halefi olarak piyasaya sürülen BMW R 1250 GS güçlü motor yapısı ve yüksek teknik özellikleri ile motosiklet tutkunlarının ilgisini çekmeyi başarıyor. Zaten BMW’nin marka kalitesi ve gücü de BMW R 1250 GS’nin bu denli ön planda olmasını sağlıyor.
12. BMW R 1200 GS
BMW markasının klasik serilerinden biri olan GS modellerinde resmen bir milat olan BMW 1200 GS, 2004 yılında lansmanı yapılarak, piyasaya sürüldü. BMW 1200 GS, Seyahat amaçlı kullanılan enduro model motosikletlerin...
Bir üst basamakta haleften bahsedip listede selefe yer vermemek olmaz. “BMW R” serisinin baz modeli olan BMW R 1200 GS, üzerine BMW R 1250 G ve BMW R 120 G Adventure gibi modeller piyasaya sürülse de halen geçerliliğini koruyan bir motosiklet. Dünyanın en iyi enduro motosikletleri arasında kabul edilen BMW R 1200 GS macera tutkunları için adeta biçilmiş kaftan. 2004 yılında ilk kez yollara indiğinde bir miladı gerçekleştiren BMW R 1200 GS 2010’lu yıllarda BMW’nin klasikleri arasına girmeyi başarı ve kendi segmentinin en çok satan motosikleti unvanını aldı. Böyle bir efsaneyi yollarda görüyor olmaya devam etmemiz gerçekten büyük bir keyif.
BONUS: Ülkemizin En Güzel Bazı Motosiklet Rotaları
Durun! Hemen yazının bittiğini düşünmeyin. Size küçük bir sürpriz yapmak istiyoruz. Alacağınız motosikleti seçtiyseniz ya da hali hazırda bir motosiklete sahipseniz yola çıkmaya hazır olun. Sizlere bizim de en sevdiğimiz birkaç harika motosiklet rotası önerisinde bulunacağız.
İlk tercihimiz olarak, nefes kesen virajlarıyla Artvin – Ardahan rotasını sizlere önermek istiyoruz. Ciddi manada en güzel manzaraya sahip rotlardan birisi kesinlikle bu iki şehir arası diyebiliriz.
İkinci rotamız ise tam anlamıyla macera tutkunlarını tatmin edebilecek bir lokasyon. Bayburt ile Çaykara arasında bulunan Soğanlı Geçidi harika bir güzellik sunuyor. Böyle sert ve keskin virajlar neredeyse başka hiçbir yerde yok. Soğanlı Geçidi tam tamına 29 keskin viraja sahip. Hele dağın eteklerine çıkarsanız gerçekten maceranın kucağına atladığınızı hissedeceksiniz.
Üçüncüsü ise belki de nerede kaldı diye dört gözle beklediğiniz Gökçeada – Bozcada rotası. Bol bol engebe ve arazi deneyimi isteyenler için bu rota harika bir tercih olacaktır. Gökçeada – Bozcada arası, her şeyi bir kenara bırakın doğal güzellikler için bile gidilebilir diyebiliriz.
Sıra dördüncüde efendim. Toprak yol sevenlere duyurulur! İşte karşınızda Karadeniz Yaylaları. Tam bir off-road tadında olan bu yolda unutulmaz deneyimler yaşayabilirsiniz.
Beşinci ve son önerimiz ise Kumbağ – Şarköy arasındaki yol. Uçmak Dere’nin virajlı yollarında zamanı durdurmaya ne dersiniz? Hem yolları harika ve nefes kesici hem de manzarası mükemmel.
Son olarak tekrar söylemekte fayda var. Tutkunuzu, heyecanınızı, adrenalin yaşama isteğinizi ve motosiklet aşkınızı kaybetmeyin. Ama bir de unutmayın ki öncelik sizsiniz. Size bu hayatta çok seven ve değer veren insanlar olduğunu unutmayın. Tutkularınıza kontrol altında yön verin. Her şeyden önce güvenliğinizi düşünün ve lütfen tedbir alın.
Hayalinizdeki tüm anıları en sevdiklerinizle ve sağlıklı bir şekilde biriktirmeniz dileğiyle…
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | BMW F800 GS | 9,0 |
2 | Kawasaki Versys 1000 SE | 9,1 |
3 | Suzuki V-Strom 1050 XT | 8,8 |
4 | Triumph Tiger 800 XCX | 8,8 |
5 | Yamaha XT1200Z Super Tenere | 9,2 |
6 | Kawasaki KLR650 | 9,2 |
7 | KTM 1290 Super Adventure R | 8,8 |
8 | BMW R 1200 GS Adventure | 9,2 |
9 | Ducati Multistrada 1260 Enduro | 8,9 |
10 | Honda Africa Twin 1100 | 9,2 |
Çeviklik: Enduro motosikletleri, düz yollardan çok daha çeviktir. Bu, sıkışık orman yolları veya dar patikalar gibi dar alanlarda hareket etmenin daha kolay olmasını sağlar.
Dayanıklılık: Enduro motosikletleri, off-road kullanım için tasarlandığından, zorlu koşullara dayanacak şekilde üretilmiştir. Bu da, daha uzun ömürlü ve daha az arıza yapabilecekleri anlamına gelir.
Yüksek yerden yüksek manevra kabiliyeti: Enduro motosikletleri, yüksek yerden yüksek manevra kabiliyeti sunar. Bu, çamurlu veya kayalık arazilerde sürerken daha fazla kontrol sağlar.
Farklı koşullar için uygunluk: Enduro motosikletleri, farklı koşullara uyacak şekilde tasarlanmıştır. Bu, zorlu arazi koşullarında veya daha düzgün yüzeylerde bile rahat bir şekilde kullanılabilecekleri anlamına gelir.
Spor ve eğlence: Enduro motosikletleri, off-road maceraları sevenler için idealdir. Ayrıca, off-road yarışlarında da kullanılabilirler ve sürüş yeteneklerini geliştirmek isteyenler için harika bir seçenektir.
Doğaya uyum: Enduro motosikletleri, doğal çevreleri korumak için tasarlanmıştır. Bu, doğaya uyumlu bir şekilde hareket ederken eğlenceli bir deneyim sunar.
Ancak, enduro motosikletleri kullanırken güvenlik önlemlerini almak önemlidir. İyi bir kask, koruyucu ekipmanlar ve sürücü eğitimi, herhangi bir yaralanmayı önlemek için gereklidir.
1998 yılında ilk resmi lisansımı almam ile beraber otomobil yarışlarına girdim.
Sırasıyla; Porsche GT3 - Honda Cup - Volkswagen cup - araçları kullandım. Bunun yanında yıllar içinde 80 hp'den başlayıp 700 hp'li güçlere kadar farklı araçlar ile de tecrübem oldu ve daha sonra adrenalinin tepe noktası olan motosikleti keşfettim. Bu bambaşka bir duyguydu; ralli veya yarışta yaşayamadığım çok farklı başka bir hazdı; bir kabin olmadan RÜZGÂRI hissetmek çok başka bir şeydi...
Motor kullanmayı hiç bilmiyordum ve buna rağmen gidip bu işin en güçlü ve en zor yapı taşlarından biri olan 2 zamanlı bir motocross satın aldım ve Uludağ eteklerinde kendi kendime motor kullanmasını ögrendim. Daha sonra Yamaha T700, Ducati 1200 Multistrada ve nihayetinde şu anda bir BMW S 1000 XR kullanıcısıyım. Bugün geldiğim noktada 43 yaşımdayım; motor klasmanında da yine yarış lisansım mevcut. Şunu söyleyebilirim ki artık o motordaki hazzı ve adrenalini tadınca arabalardan soğudum :)) Motosikletteki HAZ bambaşka. Uzun lafın kısası motora hayatınızın bir döneminde 1-2 yıl bile olsa başlayın, kullanın. Bu işin başka bir hazzı olduğunu 2. veya 3. ayınızda çok daha net anlayacaksınız .
Tüm motor sporları sevdalılarına saygı ve sevgilerimle.
Sizin gibi motosiklet konusunda bu denli deneyimli ve mahir birinden yorum almak oldukça motive edici. Motosiklet deneyimi yaşamak kesinlikle gerekiyor, katılıyorum. Lise zamanlarında babamızın 100 cc scooter'ı ile köy yollarında kaçamak yapmanın tadını hiçbir şeyde bulamıyorum :)