Motosiklet meraklısı olsun olmasın herkesin, hayatında en az bir defa olsun kullanmak istediği türden motosikletlerdir. Genellikle akıllara gelen ilk soru da ‘’bu kaç basıyor / yapıyor?’’dur. Bu soru çok normal çünkü adından da anlaşılacağı üzere racing motosikletler, ilk etapta yarış pistleri için üretildi. İnsanlar arasında oldukça popülerleşmeye başlayınca, trafikte kullanım için daha makul modelleri de piyasaya sürüldü.
250 cc’den 1400 cc’lere kadar uzanan bir skalada racing motosikletler görmek mümkün. Profesyonel yarışçılar pistler için genellikle daha dinamik, daha hızlı olanları tercih ediyorlar. Ama bu yollarda hep düşük cc’li racingler görüyoruz demek değil. Yollar için de üretilmiş hız canavarlarını piyasa da bulmak mümkün.
Bu türde, özellikle motorda, tork kuvveti yerine beygir gücü ön plandadır. Fren ve debriyaj sistemleri hız için özel olarak tasarlanmıştır.
Racinglerin sürücüsüne sağladığı avantajlar; yüksek hız, dinamizm, manevra kabiliyeti ve tabii ki gösteriştir. Dezavantajlar ise; yüksek yakıt tüketimi ve oturuş pozisyonu en rahatsız motosiklet türü olmasıdır.
Bu türe örnekler; Ducati Superbike 1199 Panigale R, Yamaha YZF R1, Honda CBR 600 RR