Okuyucuyu Ege kıyılarında dolaştıran, gemide bir mavi seyahate çıkaran, denizin derinliklerine daldıran ve tüm bunları kelimeler ile yapan bir şaheser… Halikarnas Balıkçısı’nın (Cevat Şakir Kabaağçlı) kaleminden çıkan ve içinde toplam 21 adet kısa hikayeyi barındıran “Parmak Damgası”, usta yazarın en nadide eserleri arasında yer alıyor. Özellikle de kitaba ismini veren hikaye, bu güne kadar yazılmış en başarılı deniz öykülerinden biri diyebiliriz. Cevat Şakir Kabaağçlı’nın tarzına ve işlediği temalara aşina olanlar zaten bu kitabın da ne denli başarılı olabileceğini tahmin ediyorlardır.
Usta yazarın ölümü sonrasında, diğer öykü kitaplarında yer almayan hikayelerini derleyen ve bu kitabın basılmasını sağlayan ise manevi oğlu Şadan Gökovalı. Gökovalı’nın çabaları ile hayata geçen bir proje olan “Parmak Damgası”, 1985 yılında kitapçılardaki yerini almaya başladı. Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın hayatını kaybetmesinin ardından basılan en önemli eserlerinden biri olan bu öykü kitabı, yayımlandığı yılda TRT’de gösterime giren, kitap ile aynı isimdeki televizyon dizisine de ilham kaynağı oldu.
“Parmak Damgası”nda yer alan öykülerin tamamına baktığımızda büyük bir ustalık ile yazıldıkları ilk göze çarpan detay oluyor. Halikarnas Balıkçısı gibi edebiyatımızın mihenk taşlarından bir isimden de daha azı beklenemezdi zaten. Yine, detaylara baktığımızda usta yazarın kadınlara, yerel halka ve onlar arasında geçen olaylara bakış açısı bizleri büyülüyor. Bir yazar ya da bir edebiyatçı gözünden ziyade o halk ile iç içe bir göz olarak olayları analiz etmesi “Parmak Damgası” kitabını en özel kılan detay olarak karşımıza çıkıyor.