Dünyanın en önemli enerji kaynaklarından biri olan elektrik söz konusu olduğunda, tarihte iki bilim insanı diğerlerinin her zaman bir adım önüne çıkıyor. Pek çoğunuzun tahmin ettiği gibi bu isimler Nikola Tesla ve Thomas Edison’dan başkası değil. İki farklı elektrik akım yöntemi ile bu doğal enerjiyi bugünkü koşullarda kullanabilmemizi sağlayan ki önemli dehaya öncelikle saygılarımızı sunmayı kendimize bir borç biliyoruz. Bugünkü dünyanın neredeyse elektrik ile hayatını idame ettirdiğini düşünürsek Tesla ve Edison’un tüm insanlık için ne denli önemli işlere imza attığını anlayabiliriz.
Tesla ve Edison’u karşı karşıya getiren olaylar silsilesi ise yalnızca iki bilim insanının farklı akım türlerini benimsemesi ve bu akıma uygun elektrik sistemleri kurmaya çalışmaları sebebi ile başlamadı. Ana sebep bu durum gibi görünüyor olsa da Tesla ile Edison’un özel hayatlarında ve iş yaşamlarında birbirleriyle yaşadığı sorunlar da büyük rekabetin oluşmasında etkili oldu.
Tesla’nın savunduğu AC (alternatif akım) sistemi bugün evlere ve iş yerlerine elektrik dağıtımı yapılmasını ve elektrikli ev aletlerinin çalışmasını sağlıyor. Yani, aslında Tesla’nın keşfini bugün pek çok alanda kullanıyoruz. Edison’un buluşu olan DC (doğru akım) ise elektrokimyasal piller ve buna benzer elektrik kaynaklarında kullanılıyor. Bu iki adım türü çeşitli dönüştürücüler sayesinde birbirine dönüştürülebiliyor.
Tarihin en büyük dehalarından ikisi arasındaki rekabet, hatta amiyane tabir ile savaş 1880’lerde başladı. Alternatif akım (AC) ile elektrik dağıtımının mekanizmasını keşfeden Nikola Tesla ve doğru akım (DC) yolu ile elektrik dağıtımını bulan Thomas Edison’un kaderi ABD topraklarında kesişti. Aslen bir Sırp olan Nikola Tesla daha sonra ABD’ye gelmiş ve bu ülke adına çalışmaya başlamıştı. Thomas Edison ise Tesla’dan 8 yaş büyüktü ve çok daha erken dönemde enerji sektörüne girmişti. Nikola Tesla’nın Avusturya’nın Salzburg kentinden Amerika’ya gelmesini sağlayan ise Thomas Edison’un ta kendisiydi. Edison’un desteğiyle ülkeye gelen Tesla, onun için Edison Machine Works şirketinde çalışmaya başladı.
Edison Nikola Tesla’yı Avrupa’da yaptığı çalışmalardan tanıyordu ve sıkı bir şekilde takip ediyordu. Dinamo ve akümülatör üretimi üzerinde çalışan bu dahi insandan faydalanabileceğini düşünen Edison, Tesla’ya şirketine katılması için 50.000 ABD Doları teklif etmişti. Kendi buluşlarını gerçekleştirmek için paraya ve kaynağa ihtiyacı olan Tesla bu teklifi hiç düşünmeden kabul etti fakat işler onun umduğu gibi gitmedi. Nikola Tesla aylarca süren yoğun çalışmalar sonucunda mükemmel veriler ortaya koydu. Buna rağmen Edison’un vaat ettiği parayı alamadı. Edison bu para teklifinin tamamen Amerikan şakası olduğunu ve Tesla’nın bunu anlamadığını söylemişti. Hatta dönemin ABD gazeteleri de Thomas Edison’a destek olmuştu.
İkili arasındaki ilk gerilim bu olay ile başladı. Tesla ve Edison çok büyük mucitlerdi; ancak aralarında karakter olarak büyük fark vardı. Thomas Edison çok iyi bir iş adamı ve yöneticiyken Nikola Tesla daha asi ve idealist bir bilim aşığıydı. Zaten bu nedenden dolayı iki efsane bir türlü anlaşamıyorlardı. Bir de işin içine emek-para meselelerinin dahil olması ipleri sonuna kadar gerdi.
Edison’un şirketinden ayrılan Tesla beş parasız kendi şirketini kurma peşindeydi. Onun çalışmalarını duyan Robert Lane ve Benjamin Vail isminde iki yatırımcı Tesla’ya destek olmaya karar verdi. Böylece Tesla Electric Light and Manufactoring Company kuruldu. Nikola Tesla şirketinde alternatif akım üniteleri ve bu akıma bağlı çalışan üniteler ile ilgili çalışırken yine çalışmaları yarım kaldı. Bu defa da yatırımcılar Tesla’nın çalışmalarından memnun kalmamış ve yatırımı sonlandırma kararı almıştı. Bu durum gayet normal bir durum gibi görünüyor olsa da pek çok kaynak Thomas Edison’un yatırımcılara baskı uyguladığını ve kendi saflarına çektiğini söylüyor.
Tesla her şeye rağmen yıkılmadı. Şirketin kapanmasından çok süre geçmeden Tesla yeni bir şirket kurmayı başardı. Alfred Brown ve Charles Peck isimli girişimcilerden yatırım alan Nikola Tesla, Tesla Electric Company’i kurdu. Bu şirketin kurulması ve Tesla’nın alternatif akım fikrinin iyice kabul görmeye başlaması Tesla Edison savaşına yeni bir boyut kazandırdı. Artık rekabet çok daha sert ve ciddiydi.
Alternatif akım Edison’un desteklediği doğru akımı yakalamış hatta halk arasında daha popüler hale gelmişti. Bunun ise tek sebebi vardı. AC akım yöntemiyle elektrik kullanımı çok daha ucuzdu. Ucuz olanı tercih eden halk AC akıma doğru yöneldi. O dönemde idealist ve asi bir adam olmayı bir kenara bırakan Tesla iş adamı tarafını geliştirdi ve ucuz elektriği halka pazarlamanın yollarını buldu. Thomas Edison ise hala kendi yöntemlerinin doğruluğunu savunuyordu. Finansal ve politik gücünü kullanan Edison bir süre daha Tesla’yla mücadele etmeye çalıştı. Fakat ucuz enerji Edison’a durmadan kan kaybettiriyordu. AC akımın zararlı olduğuna yönelik bir dizi deney yaptıran Edison, bu süreçte birkaç hayvanın ölümüne neden oldu ve tepki çekti. Edison’un deneyleri canice görüldü. Oklar iyice Tesla tarafına dönmüş görünüyordu.
Tesla başarı basamaklarını bir bir çıkarken yanında bir başka elektrik şirketi sahibi George Westinghouse vardı. Tesla’nın AC akımına büyük yatırımlar yapan Westinghouse Sırp bilim insanının bu savaşı kazanmasında en büyük rollerden birini oynadı. 1893’te Chicago’da düzenlenen “Kolomb Dünya Fuarı”nın elektrik sağlayıcısı olan ve Niagara Şelalesi’ne yapılacak olan hidroelektrik santrali ihalesini alan Westinghouse Tesla’yı tüm dünyaya tanıttı. Çünkü Westinghouse tamamen Tesla’nın yöntemlerini ve sistemlerini kullanıyordu.
Tesla ve Westinghouse’un büyük başarı yakalaması sonunda Thomas Edison’u durdurmuştu. Edison açık şekilde mağlubiyeti kabul etmese de Tesla’nın üstünlüğünü kabul etmiş görünüyordu. Tabii ki Edison o döneme kadar çok büyük paralar kazanmış ve zengin olmuştu. Bu durum da Edison’un hırslarından bir noktada vazgeçmesini sağladı.
Westinghouse çok büyük işler alınca bu işlerin altından kalkamadı ve iflas etti. Tesla ise onu gün yüzüne çıkaran dostuna sırtını dönmedi ve ortaklıktan alacaklarından vazgeçti. Bu sebeple Tesla hiçbir zaman ultra zengin olmadı. Edison ise çok zengin bir iş insanı olarak hayata veda etti. Edison’un 1931 yılında hayata gözlerini yumması bu büyük savaşın da sonunu getirdi.