"Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin" İtirafları ismiyle de bilinen "Lolita", Rus asıllı Amerikalı yazar Vladimir Nabokov’un en ünlü romanlarından biridir. İlk baskısı 1955 yılında Paris’te yapılan eser, 1962 yılında aynı isimle ve Stanley Kubrick’in yönetmenliğinde beyazperdeye uyarlanınca daha da büyük bir şöhret kazanmıştır. Ancak Lolita’nın edebiyat dünyasında her daim tartışmalara yol açan bir eser olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü kitabın konusu, orta yaşlı bir profesör olan Humbert’ın henüz ergenlik çağında olan üvey kızına karşı duyduğu sapkınlık düzeyindeki ilgi ve tutkudur. Kitap yıllardır hem konusu itibarıyla sayısız okuru ve edebiyat otoritesini rahatsız etmiş hem de yazarının dili kullanmaktaki ustalığı ve sanatsallığı sayesinde birçok övgü toplamıştır.
"Lolita", Nabokov’a asıl ününü kazandıran romandır. Ancak buna rağmen Nabokov’un "Lolita"yı basacak bir yayınevi bulması hiç de kolay olmamış. Yazar, eserini götürdüğü birkaç yayınevinden kesinlikle ret yanıtı almış, bazı yayıncılar da romanında değişiklik yapması halinde eseri yayınlayabileceklerini belirtmişler. Üstelik, ellerinde tuttukları kitabın çok yüksek nitelikli bir edebi eser olduğunu bilmelerine rağmen…
Amerika’da bu kitabı basacak bir tane bile yayıncı bulamayan Nabokov, çareyi nihayetinde Avrupa’ya gitmekte bulmuş. Bu dönemde Avrupa’da yayıncılık kuralları nispeten daha esnek olduğu için, "Lolita" Fransa’nın ünlü yayınevi Olympia tarafından basılmış. Kitap okurlarla buluştuktan sonra da uzun süre boyunca pornografik bir eser olmakla itham edilmiş, yıllar içinde kitaba gösterilen yoğun ilgi sayesinde ve edebi değerinin ön plana çıkmasıyla bu düşünce değişmiş. Her dönemde ses getirmeyi başaran bu ünlü roman, günümüzde hâlen dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. "Lolita" ülkemizde İletişim Yayınları tarafından Fatih Özgüven’in çevirisiyle yayınlanıyor.