Halikarnas Balıkçısı olarak ünlenen, denizlerin ve denizcilerin yazarı olarak anılan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın kısa hikayelerini bir araya topladığı, pek çok eserinden biri olan “Gülen Ada” 1957 yılında okuyucu ile buluştu. Halikarnas Balıkçısı’nın gözünden tam 12 kısa hikayenin okuyucuya aktarıldığı “Gülen Ada”, ilk basıma girdiği günden bu yana sevilerek okunuyor. Kitabın 1957’den sonra farklı yayınevlerinden pek çok farklı baskısı da kitapçılarda yerini aldı.
Doğayı ve denizi seven tüm insanlara birbirinden güzel tasvirler ve hikayeler sunan Halikarnas Balıkçısı’nın bu eserinde yer alan öyküler arasında “Yedi Canlı Elif Kız”, “Karaoğlan”, kitap ile aynı adı taşıyan “Gülen Ada”, “Haydi Süngere” ve “Gündüzü Kaybeden Kuş” en beğenilen çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle öykü kitabı ile aynı adı taşıyan “Gülen Ada” hikayesinde geçen kişiselleştirmeler ve nesneleştirmeler oldukça dikkat çekiyor.
“Gülen Ada”, bazı edebiyat çevrelerince Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın külliyatında hatırı sayılır bir yer edinen çocuk kitapları statüsüne sokuluyor olsa da bizce bu kitap herkese hitap eden bir başyapıt. Halikarnas Balıkçısı’nın anlatımı ve olayları şiirsel dille aktarımı bu esrinde de ön plana çıkıyor diyebiliriz.
Kitapta yer alan “Gülen Ada” öyküsünde, Ege Denizi’ndeki adalara sevdalı olan Deli Davut her gün en sevdiği adaları kayığıyla ziyaret eder. Bu adalar arasında Gülen Ada olarak isim verdiği ada ise hepsinden farklıdır. Deli Davut bu yeri her ziyaret ettiğinde farklı güzellikleri ile karşılaşır. Bir gün İzmir’den gelen tütün eksperi Murat Kocadağ, Deli Davut’un kayığını kiralayarak bu adayı ziyaret etmek ister. Fakat, Gülen Ada Deli Davut’a gösterdiği güzelliklerini Murat Kocadağ ve kafilesine göstermeyecektir…