Yaşar Kemal’in tarihi romanlarından biri olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, kitap olarak 1997 yılında Adam Yayınları tarafından basıldı ve piyasaya sürüldü. Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikayesi” olarak adlandırdığı roman dörtlemesinin ilk kitabı olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, yurtiçi ve yurtdışındaki eleştirmenler tarafından büyük övgüler toplamayı başardı. Yaşar Kemal’in eşsiz üslubu ile yine Anadolu’nun kadim halklarının hikayesini anlattığı roman, büyük bir okuyucu kitlesine ulaştı.
Edebiyatımızın en önemli değerlerinden olan Yaşar Kemal, bu eserde savaşın toplumlar üzerinde yarattığı etkileri ve savaşın yıkıcı tarafını okuyucuya anlatmayı amaçlıyor. Romanda, ana konunun akışıyla birlikte Yaşar Kemal’in insan ve doğa üzerinden, kendine özgü tarzı ile yaptığı eşsiz tasvirlere rastlıyoruz. Yaşar Kemal’in yazın hayatının son romanlarından biri olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana’da usta ismin tüm tecrübelerini kağıda aktardığını görüyoruz.
“Bir Ada Hikayesi” dörtlemesinin ana konusunu oluşturan I. Dünya Savaşı sonrası, Anadolu’da yaşanan mübadele ve savaştan, sürgünlerden arta kalan insanların yaşam mücadelesi Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana’dan itibaren başlıyor. Yaşar Kemal, romanda Poyraz Musa ve diğer karakterler üzerinden bir savaş eleştirisi yapıyor ve halkların kardeşliğine dikkat çekmek istiyor.
Romanın ana kahramanı Poyraz Musa, şeref madalyası kazanmış bir savaş gazisidir. Lozan Antlaşması ile birlikte alınan kararla Rumlar Anadolu’dan mübadele yoluyla Yunanistan’a gönderilir. Poyraz Musa’nın da içlerinde bulunduğu savaştan etkilenen ve evlerini kaybeden insanlar, Rumların boşalttığı adalara yerleştirilir. Adaya sığınan ve yerleşen savaş mağduru insanlar, Poyraz Musa’nın önderliğinde, yaşanan tüm acılara rağmen yeniden yaşama tutunmanın yollarını ararlar.