2017 yılında Hep Kitap etiketiyle raflardaki yerini alan Dokunmadan, romanlarıyla oldukça geniş bir okur kitlesine ulaşmayı başaran Nermin Yıldırım’ın imzasını taşıyor. 320 sayfadan oluşan eser, okurları oldukça sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor. Nermin Yıldırım, sözcüklere olan hakimiyeti ve anlatım bakımından ustalığı her eserinde çok net bir biçimde anlaşılan bir yazar. Dokunmadan’da da özellikle eski kelimeleri sık sık ve metnin içinde çok başarılı bir şekilde kullanması, gözden kaçmıyor. Ancak eski kelimelerin sık sık kullanıldığı bir metin dendiğinde aklınıza okuması zor olan, hatta size ikide bir sözlük açtıran bir eser gelmesin. Bilakis, Dokunmadan öyle akıcı ve sürükleyici bir kitap ki, elinizden bırakmakta zorlanabilirsiniz.
Dokunmadan, bizi yirmi dokuz yaşında genç bir kadın olan Adalet’in yaşamına tanık olmaya davet ediyor. Adalet bu yaşına dek ne mutlu ne de mutsuz olduğu, kimsenin hayatına dokunmadan kayıtsız bir şekilde sürdürdüğü bir hayata sahip olmuş. Ancak yirmi dokuz yaşına geldiğinde bir gün doktoru ona ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve çok vaktinin kalmadığını söylüyor. Bu hastalığa yakalanmakla ilgili kendisini suçlamaya başlayan Adalet, bu nedenle bir sorunun cevabını bulmaya odaklanıyor: İlk günahımı ya da suçumu ne zaman işledim? Bu sorunun cevabını ararken çıktığı yolculukta da hem kendisiyle hem de içinde yaşadığı ülkeyle yeni baştan tanışması gerekiyor. Adalet’in sorgulamayla geçen bu yolculuğu, onun adım adım nasıl değiştiğini de gözler önüne seriyor.