Dilimize bazı yayınevleri tarafından “Bir Kadının Yaşamındaki 24 Saat” ya da “Bir Kadının Hayatından 24 Saat” isimleriyle de çevrilen Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, usta yazar Stefan Zweig’in imzasını taşıyan bir eser. Ülkemizde Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Can Yayınları, Alfa Yayınları ve Kırmızı Kedi Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından basılan bu uzun öykünün türü novella olarak da adlandırılıyor. Eserin uzunluğu yayınevine bağlı olarak 60-70 sayfa aralığında değişiyor. Stefan Zweig okurları, yazarın psikolojik tahliller yapma ve özellikle kadın karakterlerin psikolojisini aktarma konusunda ne kadar usta olduğunu zaten biliyordur. Ancak Bir Kadının Yaşamından 24 Saat’te bu ustalık tek kelimeyle arşa çıkıyor.
Bazı yayınevleri tarafından Zweig’in farklı novella’larıyla birlikte tek bir kitap halinde de basılabilen Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, özgürce tutkularının ve arzularının peşine düşen bir kadını anlatıyor. Zweig’ın insanın saplantılarının ve dayanılmaz arzularının sınırlarına değindiği eser, baştan sona çok çarpıcı bir anlatıya sahip. Öykünün baş karakteri olan kadının tüm yaşamı, duygularının peşinden korkusuzca gittiği bu yol sebebiyle apansız bir şekilde yön değiştiriyor. Eseri için ana mekanı Fransız Riviera’sı olarak seçen Zweig, bir yandan son derece ustalıklı bir biçimde 1920’lerin sonlarında Avrupa’nın kibar kesimlerinin takındığı çıkarcı ve ikiyüzlü ahlak anlayışını da eleştiriyor. Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, aynı zamanda yazarın hem psikolojiye hem de Freud’un öğretilerine ne kadar ilgi duyduğunun da bir kanıtı.