İkonik minibüs sahnesini, kasetten tekrar tekrar çalan “Şiki şiki baba’’ şarkısını ve atın ters koştuğu bir yarış sahnesi ile akıllara kazınan, harika bir film. Atla Gel Şaban, belki de Kemal Sunal filmografisinin şaheserlerinden ve en komik filmlerinden biri desek abartmış olmayız. Filmde Şaban adında bir karakter olmaması da nasıl bir ironi, yorumu sizlere bırakıyoruz. Filmin yönetmen koltuğunda Natuk Baytan’ı görüyoruz. Senaryo ise, Yeşilçam’ın unutulmaz aktörlerinden Aydemir Akbaş’a ait. Salt bir olay komedisi olan film, seyirciyi kahkahalara boğmayı başarmıştır. Günümüzde, televizyonda yayınlandığında bile belirli bir seyirci kitlesi yakaladığını biliyoruz.
Filmin başrollerinde, Kemal Sunal ve Nevra Serezli yer alıyor. Usta oyunculara; Dinçer Çekmez, Reha Yurdakul, Turgut Özatay, Zihni Göktay ve Renan Fosforoğlu gibi sinemamızın emektar isimleri eşlik ediyor. Kemal Sunal, yarattığı Niyazi karakteri ile gerçekten oyunculuğunun zirve rollerinden birini ortaya koyuyor.
Fabrikada az bir maaş ile çalışan Niyazi (Kemal Sunal), bir çıkış yolu aramaktadır. Mahallede insanların at yarışı oynadığına şahit olur. Kendisi de bu yolu denemeye karar verir. Nitekim Niyazi’nin at yarışı tahminlerinde inanılmaz, doğal bir yeteneği vardır. Mahalleliye olan borçlarını ödemek için, ilk defa at yarışı oynayan Niyazi, akşam eve döndüğünde kazandığını öğrenir. Minibüste oynadığı kupon tutmuştur. Ancak kuponu yatırmamıştır. Her gün minibüste yolculuk yaparken kupon yaparak kendisini test eder. Bütün kuponların tuttuğunu gören Niyazi, hayretler içindedir. Bu sırada Niyazi’nin durumunu gözlemleyen bir yolcu durumu mafya babası Kazım (Dinçer Çekmez)’a iletir. Kazım, Niyazi’yi kendisine at yarışı kuponu yapması için alıkoyar. Ancak işler istediği gibi gitmez. Hiçbir kupon tutmaz, ta ki Niyazi minibüs toteminin bu işin en önemli parçası olduğunu anlayana kadar. Aynı atmosferi Kazım’dan talep eden Niyazi, kuponu tutturup hayatını kurtarabilecek midir?