Dünyayı etkilemiş ünlü Blues efsanesi Robert Johnson Mississippi'nin kırsal bölgesi Hazlehurst'ta doğdu. Amerika’da o dönem kırsal kesimde yaşayan yoksul siyahilerin tamamının olduğu gibi, onun da çocukluğu dönemin göçmen kamplarında ve tarlalarda geçti. Çocuk yaşlarda geçirdiği bir göz rahatsızlığı sonucu bir gözü neredeyse kör sayılırdı. Johnson 18 yaşına geldiği zaman evlenmiş ve 16 yaşındaki eşi doğum yaparken hayatını kaybetmişti. Bir kenara çekilip çaldığı gitarı ile adeta yasını yaşayan Johnson, ortalama bir müzisyen iken bir dönem ortadan kayboldu. Gitmeden önce, efsanelere konu olacak şekilde bir gece şeytanla karşılaştığını ve gitarını şeytanın akort ettiğini herkese söyledi. Johnson bir yıla yakın bir süre ortadan kaybolup hiçbir yerde görülmedi. Birgün aniden geldiğinde gitarına yedinci teli taktırmıştı. Ayrıca hem gitar yetenekleri hem de şarkı söyleyişi ve besteleri ile bambaşka biri olmuştu.
O yıllarda barlarda müzik yapmaya başladı ve hayatı değişti. Çünkü siyahların gidip huzur bulduğu yer olarak tabir edilen barlar müzisyenler için para kazanabilecekleri tek mekanlardı. Barlarda sahneye çıktığında dönemin ünlü Blues sanatçılarından olan Lonnie Johnson'dan etkilenerek sahnede Robert Lonnie takma adını kullandı. Sonralarda yapılan bir araştırmada Robert Johnson'ın gitarının gerçekten de farklı bir şekilde akortlu olduğu tespit edildi. O, bunu nasıl yaptığını asla kimseye öğretmemişti. Şeytanın akordu sayesinde olduğu iddiası ile dini çevrelerce çok eleştirildi. 16 Ağustos 1938'de ise çalıştığı barın sahibi tarafından zehirlenerek öldürüldüğü iddia edildi ve uğursuz yaş 27 efsanesini başlatan isim olarak tarihe geçti. Johnson’un şarkılarını sonralarda Eric Clapton, Bob Dylan, Led Zeppelin, Robert Lockwood, Taj Mahal gibi isimler tarafından yeniden çalındı.