İbn-i Sina batılıların deyişiyle ise Avicenna, dünyanın gördüğü en önemli alimler arasındadır. İbn-i Sina, bilimin farklı alanlarında yaptığı sayısız çalışmalar ile öncü oldu. Özellikle felsefe, tıp ve biyoloji alanında yaptığı çalışmalar ile Orta Çağ’da modern bilime atılan adımın öncülerinden kabul edilir. Aynı zamanda tıp hekimlerinin önderi konumdadır. Doğu ile batının kucaklaşmasını sağlayan İbn-i Sina, tüm bilgilerini dünyanın çıkarına kullanmaya ömrünü adadı. İbn-i Sina, 200’den fazla kitap ve sayısız eser üretti. Tüm bu eserleri birçok dile çevrildi. Günümüze kadar gelen tüm bilim adamlarına da ilham kaynağı ve bilgi kaynağı oldu.
İbn-i Sina, 980 yılında Buhara yakınlarındaki Efşene’de dünyaya geldi. Doğduğu topraklara Samani Hanedanlığı’nın hakim olduğu bir dönemde büyüyen Sina’nın Türk veya Fars kökeninden geldiği rivayet edilir. Buhara, bugünse Özbekistan sınırları içerisinde yer alır. İbn-i Sina babasının etkisiyle son derece verimli bir çocukluk geçirdi. Babası, Samani Hanedanlığı’nda saygın bilim insanlarından bir tanesiydi. İlk derslerini babasından aldı. 10 yaşında Kur’an’ı ezberleyerek hafız oldu. Aynı zamanda; felsefe, matematik, geometri, tıp, mantık ve biyoloji üzerine eğitimler aldı. Bu dönemde, eğitim aldığı önemli hocalarının yanı sıra kendisini Farabi ve Aristo gibi alimler son derece etkiledi.
İbn-i Sina, çok genç yaşında üstün zekası ile önemli noktalara gelmeyi başardı. Yalnızca 16 yaşında Buhara Prensi’ni iyileştirerek saraya adım attı. 19 yaşında ise hekim unvanını kazandı. 21 yaşındaysa babasının ölümünden sonra Buhara’dan ayrıldı ve batıya gitti. Ancak yakalandığı hastalık ve Isfahan’da yaşadığı esaret Sina’yı derinden etkiledi. Zor bir dönem geçiren İbn-i Sina, bu dönemleri boş geçmedi ve çalışmalarını elinden geldiğince sürdürdü.
Azmi ve zekası sayesinde, tıp alanında henüz o güne kadar keşfedilemeyen ‘’mikrop’’ kavramını ortaya attı. Birçok hastalığın nedenini bu kavram ile açıkladı. Türkçe ismi ile ‘’Tıbbın Kanunu’’ eserinde tüm detayları gelecek nesillere aktardı. Bu eseri batıda yüzyıllarca okutuldu ve 17 dile çevrildi. Metafizik, biyoloji ve tasavvuf üçgeninde birçok konuya açıklık getirdi. Zamanının en büyük alimi kabul edilen İbn-i Sina, 1037 yılında erken bir yaşta hayata veda etti.
