Ankara Ulus'taki Müzeler ve Tarihi Yerler
Ankara, Türkiye'nin kalbi ve başkenti olarak bilinir. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ankara, zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Özellikle Ulus semti, şehrin tarihi dokusunu yansıtan önemli bir bölgedir.
Ulus, Ankara'nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Roma ve Bizans dönemlerinden kalan tarihi yapılar ve müzeler ile şehrin geçmişine ışık tutmaktadır. Ankara Kalesi, Roma Hamamı, Augustus Tapınağı gibi antik eserler Ulus'un simgeleri haline gelmiştir. Ayrıca Anadolu Medeniyetleri ve Etnografya Müzesi, Ankara'nın zengin tarihini ve kültürünü yansıtmaktadır.
Bu yazıda, Ankara Ulus'taki tarihi yerler ve önemli müzeler hakkında detaylı bilgi verilecektir. Amacımız, Ankara'nın tarihini ve kültürel zenginliklerini ortaya koymak, Ulus'un şehir için taşıdığı değeri vurgulamaktır. Yazı boyunca Ulus'taki önemli müzeler ve tarihi alanlar tek tek ele alınacak, konumları, tarihleri, sergiledikleri eserler hakkında bilgi verilecektir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara'nın Ulus semtinde yer alan ve Anadolu'nun çeşitli medeniyetlerine ait eserlerin sergilendiği önemli bir müzedir.
Müze, eski adıyla Ankara Arkeoloji Müzesi, 1921 yılında kurulmuştur. 1968 yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Müzede Hititler, Frigyalılar, Urartular, Frygler, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular dönemine ait çok sayıda eser sergilenmektedir.
Müzenin en önemli eserleri arasında Hitit heykeltraşlığının en güzel örneklerinden olan sfenksler, Urartu kabartmaları, Frig figürinleri sayılabilir. Ayrıca müzede Çatalhöyük kazılarında elde edilen Neolitik çağa ait duvar resimleri, çanak çömlek ve heykelcikler sergilenmektedir.
Müzede sergilenen eserler kronolojik olarak tanzim edilmiştir. Ziyaretçiler önce Paleolitik ve Neolitik çağlara ait eserleri görebilir. Sonrasında sırasıyla Kalkolitik, Tunç, Demir çağı ve ilk çağ uygarlıklarına ait eserler yer almaktadır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. 18 yaş altı öğrenciler için giriş ücretsizdir. Yetişkin ziyaretçilerden 50-100 TL giriş ücreti alınmaktadır. Müze ziyaretçilerine kafeterya hizmeti de sunulmaktadır.
Etnografya Müzesi
Etnografya Müzesi, 1930 yılında Maarif Vekâleti tarafından yaptırılmış ve Ankara halkına hediye edilmiştir. Müze, Türk toplum hayatını ve kültürünü yansıtan zengin bir etnografik eser koleksiyonuna sahiptir.
Müzede Türk halı ve kilimleri, giysileri, mutfak eşyaları, süs eşyaları, silahlar gibi çeşitli etnografik eserler sergilenmektedir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait halı ve kilimler, işlemeler ve geleneksel giysiler ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Müzenin en eski eserleri Orta Asya'dan getirilen Göktürk ve Uygur eserleridir. Ayrıca Anadolu'nun çeşitli yörelerinden derlenmiş geleneksel giyim kuşam, takı ve mutfak eşyaları gibi ethnografik eserler yer almaktadır.
Müzede ayrıca geçici sergiler de düzenlenmektedir. Son dönemde açılan sergiler arasında "Anadolu’da Yaşam" ve "Anadolu Kadınının Günlük Yaşamından Kesitler" sergileri ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmiştir.
Müze her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Giriş ücreti tam 50-100 TL, öğrenci 20-50 TL'dir. Ankara’yı ziyaret edenlerin mutlaka uğraması gereken önemli müzelerden biridir.
Ankara Kalesi
Ankara Kalesi, Ankara'nın sembolik yapılarından biri olarak kentin en eski yerleşim yerlerinden biridir. MÖ 3. yüzyılda Galatyalılar tarafından inşa edilen kale, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde geliştirilmiş ve genişletilmiştir.
Kalede en dikkat çekici yapılar arasında Roma Hamamı, Akkale, İçkale ve dış duvarlar yer alır. Roma Hamamı MS 2. yüzyıldan kalma olup kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Akkale, kalenin en eski kısmı olarak bilinir. Burada Anadolu'daki en eski paralar olan Galatya Krallığı'na ait sikkeler bulunmuştur. İçkale, kalenin iç bölümünde yer alan ve Osmanlı döneminde inşa edilen saray yapılarını barındırır.
Ankara Kalesi'nin etrafı yaklaşık 1.5 km uzunluğunda surlarla çevrilidir. Bu surlar ve kale kapıları farklı dönemlerde inşa edilmiştir. Kaleye giriş, Akkale'deki Zindan Kapısı'ndan yapılmaktadır.
Ankara Kalesi, haftanın her günü ziyarete açıktır. Kale içinde yer alan müze ve sergi alanlarında Ankara'nın tarihi ve kültürel mirasıyla ilgili bilgi ve eserler sergilenmektedir. Kale ziyaretçilerine Ankara'nın tarihi dokusunu kuşbakışı görme ve anlama fırsatı sunmaktadır.
Augustus Tapınağı
Augustus Tapınağı, Ankara’nın en önemli antik eserlerinden biridir.
MÖ 25 yılında Roma İmparatoru Augustus adına inşa edilen tapınak, Roma İmparatorluk döneminden kalma ender yapılardan biridir. Tapınağın inşası, Ankara'nın o dönemdeki adı olan Ancyra şehrinin önemini göstermektedir.
Tapınak, Korint düzeninde inşa edilmiştir. Ana malzemesi mermer olan yapı, yaklaşık 20x30 metre boyutlarındadır. Giriş kapısının üstündeki frizde zafer takı ve hayvan figürleri bulunmaktadır. Tapınağın cellasında ise Ancyra Yazıtı olarak bilinen dikili taş yer almaktadır.
Ancyra Yazıtı, Augustus döneminin en önemli tarihi belgelerinden biridir. Yazıtta, Augustus'un siyasi ve askeri başarıları anlatılmaktadır. Tarihçiler için çok değerli bir kaynaktır.
Augustus Tapınağı, her gün 08.30-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Giriş ücreti bulunmamaktadır. Ankara Kalesi ve Roma Hamamı gibi tarihi eserlerle birlikte ziyaret edilebilir. Tarih severlerin mutlaka uğraması gereken önemli bir yerdir.
Roma Hamamı
Roma Hamamı, Ankara'nın Ulus semtinde yer alan tarihi bir hamamdır. Roma İmparatorluğu döneminde 3. yüzyılda inşa edilmiştir.
Roma Hamamı, Ankara'da ayakta kalan en eski yapılardan biri olup, Roma mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır. Hamam, kare planlı olup, soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve külhan bölümlerinden oluşmaktadır. Duvarlar tuğla örgülü olup, tonozlu tavan yapısı dikkat çekicidir.
Roma Hamamı, Anadolu'da Roma dönemi hamam mimarisinin günümüze kadar ayakta kalan nadir örneklerinden biridir. Tarihi ve mimari açıdan büyük önem taşıyan hamam, Ankara'nın tarihine ışık tutmaktadır.
Roma Hamamı günümüzde ziyarete açık olup, hafta içi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında gezilebilir. Hamamın içinde bilgilendirici panolar bulunmaktadır. Tarihi dokuyu yakından görmek isteyenler için önemli bir ziyaret noktasıdır.
Ulus Tarihi Çarşı
Ulus'ta yer alan Ulus Tarihi Çarşı, Ankara'nın en eski ve özgün çarşılarından biridir. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olan çarşı, geleneksel Türk çarşı mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır.
Çarşının tarihi, Osmanlı dönemine dayanmaktadır. Dönemin ticaret merkezi olarak inşa edilen çarşı, yıllar içinde birçok kez yenilenmiş ve restore edilmiştir. Günümüzde hala özgün dokusunu koruyan çarşıda, tarihi dükkanlar ve geleneksel zanaatlar yaşatılmaya devam etmektedir.
Çarşıda bakırcılık, kalaycılık, semercilik gibi el sanatlarının yanı sıra antikacılar, kuyumcular ve hediyelik eşya satan dükkanlar da bulunmaktadır. Alışverişin yanı sıra çarşının çevresindeki lokantalarda geleneksel Ankara mutfağının lezzetlerini tatmak mümkündür.
Ulus Tarihi Çarşı, hem tarihi dokusu hem de canlı atmosferiyle Ankara'nın çok özel mekanlarından biridir.
Ankara Katedrali
Ankara Katedrali ya da Aziz Paulus Katedrali, Ankara'nın Ulus semtinde yer alan bir Roma Katolik kilisesidir. 1609-1611 yılları arasında inşa edilmiştir ve Ankara'nın en eski kiliselerinden biridir.
Mimari olarak Gotik ve Barok stillerinin bir karışımı olan katedral, Romeo Zallio isimli bir İtalyan mimar tarafından tasarlanmıştır. Ana kilise binasının yanında çan kulesi ve piskoposluk da bulunmaktadır. İç mekan oldukça ferah ve aydınlıktır. Duvarlar beyaz badanalı, tavan kubbelidir. Ana sunağın arkasındaki duvarda Aziz Paulus'un betimlemesi yer alır.
Ankara Katedrali hem tarihi hem de mimari açıdan önemli bir yapıdır. Kentin Hristiyan cemaati için dini bir merkez konumundadır. Ankara'nın Osmanlı dönemindeki azınlık tarihinin bir parçasıdır.
Katedral hafta içi sabah 9'dan akşam 5'e kadar ziyarete açıktır. İç mekan fotoğraf çekimine izin verilmektedir. Kiliseye giriş ücretsizdir ve herkese açıktır. Ankara gezisi yapacaklar ve tarihi yapıları görmek isteyenler için uğranması gereken bir yerdir.
Julianus Sütunu
Ankara'nın tarihi sembollerinden biri olan Julianus Sütunu, Roma İmparatoru II. Constantius tarafından MS 362 yılında Julianus anısına diktirilmiştir. Bu tarihi sütun günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış ender eserlerden biridir.
Julianus Sütunu, 15 metre yüksekliğinde tek parça kırmızı granitten yapılmıştır. Üzerinde bulunan yazıtta, sütunun Julianus'a ithafen yaptırıldığı belirtilmektedir. Sütunun kaidesinde ise üç figür bulunmaktadır. Etrafında yer alan heykellerle birlikte oldukça etkileyici bir görünüme sahiptir.
Sütun, Ankara Kalesi'nin hemen yakınındadır ve Ulus'un simge yapılarından biridir. Ziyaretçilerin uğrak noktalarındandır. Fotoğraf çekimi için elverişli bir konuma sahiptir. Ankara'nın tarihini ve Roma dönemini yansıtan önemli bir abidedir. Ankara'yı ziyaret edenlerin görmeden dönmemesi gereken yerlerden biridir.
Ulus Müzeleri Hakkında Özetle
Ankara'nın Ulus semtindeki müzeler ve tarihi yerler, şehrin zengin tarihini ve kültürünü yansıtmaktadır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Hititlerden Osmanlı İmparatorluğu'na kadar Anadolu uygarlıklarının tarihine ışık tutarken; Etnografya Müzesi, Anadolu'nun geleneksel Türk kültürünü ve el sanatlarını sergilemektedir.
Ankara Kalesi, Roma döneminden beri şehrin sembolü olmuş, önemli bir tarihi mirastır. Roma Hamamı ve Augustus Tapınağı gibi antik eserler, Ankara'nın Roma İmparatorluğu dönemindeki önemini gösterir.
Tarihi Ulus Çarşısı ve Ankara Katedrali ise, şehrin Osmanlı ve cumhuriyet dönemi tarihine ışık tutmaktadır.
Ankara'yı ziyaret edenler, Ulus'taki bu müzeleri ve tarihi yerleri mutlaka görmelidir. Şehrin köklü geçmişini ve kültürel zenginliğini birebir tecrübe etme fırsatı sunmaktadırlar.