nerdeneredenerdenerede

İzmir Gezilecek En İyi Yerler: İzmir’de Gezilecek En İyi 95 Yer

İzmir Gezilecek En İyi Yerler: İzmir’de Gezilecek En İyi 95 Yer
Bugünkü destan niteliğindeki gezi rehberimizin odağında, ülkemizin üçüncü büyük ili ve “Ege’nin incisi” İzmir var! Doğal güzellikleriyle, bin yıllara yayılan tarihçesiyle, hareketli gece hayatıyla, keyifli sokaklarıyla, kendine has lezzetleriyle (ve kelimeleriyle), tarihi yapılarıyla ve müzeleriyle İzmir; ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir şehir. Tahmin edebileceğiniz üzere, bu zengin şehirde gezilebilecek çok fazla durak bulunuyor. Bu sebeple sizin için hazırladığımız rehber de -dile kolay- tam 95 maddeden oluşuyor.

İzmir’de gezilecek tarihi yerler, İzmir’in en güzel tatil yerleri, kültür sanat durakları, gece hayatının en ünlü sokakları… Hepsi ve daha fazlası, aşağıdaki rehberde sizi bekliyor. Gelin, sözü daha fazla uzatmadan, İzmir’i bir uçtan diğerine turladığımız rehberimizin üzerinden bir de sizinle geçelim!

1. Konak Meydanı - Konak

İzmir’in en büyük ve kalabalık ilçelerinden biri olan Konak’ın tam göbeğinde yer alan Konak Meydanı, resmi ismiyle Atatürk Meydanı, hem yerli ve yabancı turistlerin hem de kent sakinlerinin sık sık...

İzmir dendiğinde akla ilk gelen turistik noktalardan biri olan Konak Meydanı, hem yerli ve yabancı turistlerin hem de kent sakinlerinin çok sık ziyaret ettiği bir adres. Çünkü hem Konak Vapur İskelesi hem de Konak Metro İstasyonu meydana çok yakın. Konak Meydanı, aynı zamanda İzmir Saat Kulesi, İlk Kurşun Anıtı, Yalı Camii, Hükümet Konağı, İzmir Büyükşehir Belediyesi binası ve YKM binası olmak üzere birçok önemli yapıya da ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Konak Meydanı’ndan yapılacak birkaç dakikalık yürüyüşle Kemeraltı çarşısına ve Kızlarağası Hanı’na da ulaşım sağlanabiliyor. Eğer Konak merkezinin içinde saklı turistik ve tarihi güzellikleri keşfetmek istiyorsanız, Konak Meydanı bu keşfe başlamak için en ideal duraklardan biri.

2. İzmir Saat Kulesi - Konak

İzmir’in en büyük ve ünlü meydanlarından biri olan Konak Meydanı’nda yer alan İzmir Saat Kulesi, kentin en sembolikleşmiş tarihi yapıları arasında ilk sıralarda. Aynı zamanda İzmirlilerin en favori buluşma noktalarından...

Konak Meydanı’nın en görkemli ve sembolik yapılarından biri olan İzmir Saat Kulesi, 1901 yılında, Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının yirmi beşinci yılının anısına inşa ettirilmiş. İzmir Valisi Kıbrıslı Kamil Paşa, Belediye Reisi Eşref Paşa ve Bahriye Mirlivası Said Paşa’dan oluşan bir komisyon tarafından inşa ettirilen yapı, İzmirli Levanten mimar Raymond Charles Pere’nin imzasını taşıyor. Yirmi beş metre yükseklikteki kulenin gövdesinde kesme taş, demir ve kurşun kullanılması, bu tarihi yapının depremlere karşı da daha dayanıklı hale gelmesini sağlamış. Kulenin saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından, II. Abdülhamit’le olan şahsi dostluğu şerefine hediye edilmiş. Bu saat 1974 yılında yaşanan bir depremde hasar alarak iki yıllığına durmuş. Ancak yapılan onarım çalışmaları sonucunda yeniden tamir edilmiş ve bu tarihten beri de kesintisiz şekilde çalışmayı sürdürüyor.

3. İlk Kurşun Anıtı - Konak

İzmir’in Konak Meydanı, kent için tarihi ve turistik açıdan önemli değerler taşıyan birçok yapıya ev sahipliği yapıyor. İzmir’in ünlü Saat Kulesi de bu meydanda yer alıyor. Meydanda bulunan bir diğer...

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusunun başlattığı İzmir işgali sırasında, ilk kurşunu gazeteci Hasan Tahsin atmış ve yine bu noktada Yunan askerleri tarafından şehit edilmişti. Hasan Tahsin’in sıktığı bu ilk kurşun, hem Milli Mücadele’nin başlangıcı hem de düşman işgaline karşı gösterilen direniş açısından sembolik bir önem taşıyor. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve İzmir halkının katkılarıyla 1974 yılında Konak Meydanı’na dikilen İlk Kurşun Anıtı da Hasan Tahsin’in anısına inşa edilmiş bir yapı. Hasan Tahsin’in bir elinde silah, diğerinde de Türk bayrağıyla duruşunu tasvir eden bu anıtın her iki yanında ise halkın Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği mücadeleyi anlatan tasvirler bulunuyor. Anıtın dikilmesinden bu yana her 15 Mayıs tarihinde, İzmir Gazeteciler Cemiyeti bu noktada Hasan Tahsin’i anmak için bir tören düzenliyor.

4. Yalı Camii (Konak Camii) - Konak

Yalı Camii (Konak Camii)

İzmir’in Konak Meydanı üzerinde yer alan Yalı Camii, yaygın bilinen diğer ismiyle Konak Camii, kentin en zarif ve görkemli camilerinden biri. Hem ince işçilikleriyle dikkat çeken çinileriyle hem de sekizgen...

Konak Meydanı’nda bulunan bir diğer önemli yapı olan Yalı Camii, diğer ismiyle Konak Camii, 1755 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe Hanım tarafından inşa ettirilmiş. Caminin mimarı hâlen belirlenebilmiş değil. Ancak mermer süslemelerin İzmir Milli Kütüphane’deki süslemelerle çok benzer olması nedeniyle Yalı Camii’nin mimarının da Tahsin Sermet olduğu tahmin ediliyor. Sekizgen planla inşa edilen Yalı Camii’nin en önemli özelliklerinden biri, kapı ve pencere kenarlarında yer alan Kütahya çinileri. Aslında yapının cepheleri de geçmişte çinilerle bezeliymiş, ancak 1964 yılında gerçekleştirilen onarım çalışmasının ardından günümüze yalnızca kapı ve pencere kısımlarında bulunan çiniler ulaşabilmiş.

5. Kemeraltı - Konak

Kemeraltı

İzmir’in en önemli ve tarihi alışveriş merkezlerinden biri olan Kemeraltı Çarşısı, aynı zamanda kentin turistik açıdan en popüler duraklarından birini oluşturuyor. Kendine has otantik atmosferiyle ön plana çıkan bu çarşı,...

Mezarlıkbaşı’ndan Konak Meydanı’na kadar uzanan oldukça geniş bir bölgeyi kaplayan Kemeraltı, 19. yüzyılda İzmir’in ticaret hayatının kalbini oluşturan bir çarşı. Aslında bu çarşı 1650-1670 yılları arasında arastaları ve kiremit örtülü yapısıyla bir kapalı çarşı şeklinde inşa edilmiş. Özellikle Şadırvanaltı Camii’den Havra Sokağı’na kadar uzanan bölgedeki sokakların üstünün örtülü olması, çarşının isminin Kemeraltı olarak seçilmesinin de temel sebebi. Ancak günümüzde bu sokakların üzeri açık durumda. Toplamda on dokuz farklı hana ev sahipliği yapan Kemeraltı, kendine has otantik atmosferiyle turistlerin uğrak duraklarından biri. Günün her saatinde canlılığını koruyan çarşıda çini, seramik ve ahşap ürünler; halılar, kilimler, otantik kıyafetler, hediyelik eşyalar ve deriler başta olmak üzere envai çeşit ürün satılıyor. Turistik açıdan son derece popüler olan Kızlarağası Hanı ve Hisar Camisi de Kemeraltı sınırları içinde yer alıyor.

6. Kızlarağası Hanı - Konak

Kızlarağası Hanı

İzmir’in turistik açıdan en popüler duraklarından biri olan Kızlarağası Hanı, aynı zamanda kentin en iyi şekilde korunmuş hanlarının başında geliyor. Konak ilçesinde yer alan Kemeraltı çarşısının içinde bulunan bu tarihi...

Kentin en iyi korunmuş tarihi hanlarından biri olan Kızlarağası Hanı, Kemeraltı’nın mistik ve otantik atmosferini daha yakından incelemek ve otantik ürünler satın almak isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir durak. 1744 yılında Hacı Beşir Ağa tarafından inşa ettirilen bu yapı, hem anıtsal bir özelliğe sahip hem de mimari açıdan diğer İzmir hanlarından ayrılıyor. 1988-1993 yılları arasında restorasyondan geçirilerek turistik bir çarşı olarak yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan Kızlarağası Hanı’nın avlusu da son derece canlı. Geçmişte mescit olarak kullanılan avlu, günümüzde farklı bir işlev kazanmış durumda. Zemin katta kahve ocağı, üst katta ise çeşitli dükkanlar yer alıyor. El sanatları ürünleri, kıyafetler, halılar, kilimler, hediyelik eşyalar, deriler, takılar, gümüşler… Kızlarağası’nda inceleyebileceğiniz ve satın alabileceğiniz envai çeşit ürün alternatifi mevcut. Eğer yolunuz bu tarihi hana düşerse, İzmir’e özgü bir lezzet olan fincanda pişen Türk kahvesini tatmayı da unutmayın.

7. Abacıoğlu Hanı - Konak

İzmir’in Konak ilçesinin merkezinde yer alan Kemeraltı çarşısı, çok sayıda tarihi hana da ev sahipliği yapıyor. Söz konusu hanlar içinde turistik açıdan en popüler ve kalabalık olanının Kızlarağası olduğunu söylemek...

Kemeraltı’nda yer alan bir diğer tarihi han olan Abacıoğlu Hanı’nın, Kızlarağası’nın gölgesinde kaldığını söylemek mümkün. Ancak hem atmosferi hem de doğal mimarisiyle mutlaka görülmesi gereken bir durak. 18. yüzyıl başında Hacı Mustafa Ağa tarafından inşa ettirildiği düşünülen Abacıoğlu Hanı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında hem sebze ve meyve hali hem de motorlu araçların hareket merkezlerinden biri olarak kullanılmış. Konak Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kapsamlı restorasyon çalışması sonucunda ise turistik bir işlev kazanmış. Günümüzde Abacıoğlu Hanı’nın içinde çok sayıda restoran, kafeterya, çay bahçesi, halıcı, derici, gümüşçü ve hediyelik eşya dükkanı yer alıyor.

8. Havra Sokağı - Konak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı Havra Sokağı, diğer ismiyle 927 Sokak, Mezarlıkbaşı’nda bulunan tarihi bir durak. Namazgâh semtiyle bitişik bir konuma sahip olan bu bölge, ismini geçmişte çok sayıda sinagoga ev...

Mezarlıkbaşı civarında gezerken karşınıza büyüklü küçüklü birçok dükkana ev sahipliği yapan tarihi bir sokak çıkarsa, büyük olasılıkla Havra Sokağı’na geldiniz demektir. İsmini geçmişte çevresinde çok sayıda sinagog bulunmasından alan Havra Sokağı, diğer ismiyle 927 Sokak, Namazgâh semtine de bitişik bir konuma sahip. Bu sokak geçmişte Kaşer (helal) üretim yapan dükkanları içinde barındıran bir adresmiş. Bu nedenle İzmir’de yaşayan Yahudiler gıda ihtiyaçlarını büyük oranda bu sokaktaki dükkanlardan karşılarlarmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yakın geçmişte yaptığı kapsamlı düzenleme çalışması sayesinde, Havra Sokağı’nın tarihi atmosferi de hâlen korunuyor. Çalışmalar sonucunda son derece estetik bir görünüm de kazanan sokakta hâlen tarihi dükkanlar bulunuyor.

9. Hisar Camisi - Konak

İzmir’in en büyük ve görkemli camisi olan Hisar Camisi, Konak ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Aynı zamanda kentin ilk anıtsal yapılarından biri olduğu da bilinen bu gösterişli ibadethane, 1592 yılında ...

Kemeraltı’nın ve Kızlarağası Hanı’nın çok yakınında bulunan Hisar Camisi, kentin en görkemli ve köklü camilerinden biri. Anıtsal özelliğe de sahip olan bu yapı, 1592 yılında Aydınoğulları soyundan gelen Yakup Bey tarafından inşa edilmiş. Nadir rastlanan üç mihraplı camilerden biri olan Hisar Camisi’nin ne kadar ustalıklı bir mimari örneği olduğu, asırlara meydan okuyarak hâlen varlığını korumasından da anlaşılıyor. Ancak caminin minaresi geçmişte gerçekleşen depremlerde büyük hasar gördüğü için, 1927 yılında yeniden inşa edilmiş. Caminin hat sanatı örnekleriyle bezeli panoları, mihrap ve minber işçiliği ve içinde yer alan kalem işi süslemeleri ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.

10. Salepçioğlu Camii - Konak

1897 ve 1907 yılları arasında inşa edilen Salepçioğlu Camii, İzmir’in Konak ilçesi sınırlarında yer alıyor. Tarihi Kemeraltı çarşısına da görkem katan bu tarihi camii, Salepçizade Hacı Ahmet Efendi’nin vasiyeti sebebiyle...

Kemeraltı’nın en zarif ve ihtişamlı camilerinden biri olan Salepçioğlu Camii, Salepçizade Hacı Ahmet Efendi’nin vasiyeti sebebiyle 1897-1907 yılları arasında İzmir Kadısı Mehmet Emin Efendi tarafından inşa ettirilmiş. Salepçioğlu Çarşısı’nın hemen ardında kalan bu yapı, barok esintili mimarisiyle göz dolduruyor. Salepçioğlu Camii’nin bir diğer ilginç özelliği ise üst katının cami, alt katının medrese olarak tasarlanmış olması. İki katlı camilerde bu tasarım genellikle tam tersi şekilde yapıldığı için, Salepçioğlu Camii ilginç ve özgün bir örnek oluşturuyor. 2012 yılında İzmir Ticaret Odası tarafından kapsamlı bir restorasyon çalışmasından geçirilen yapı, döneminin en gelişmiş yapı teknolojisi örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

11. İzmir Arkeoloji Müzesi - Konak

İzmir Arkeoloji Müzesi

İzmir ve çevresinde yer alan arkeolojik eserlerin sergilendiği İzmir Arkeoloji Müzesi, günümüzde Konak ilçesi sınırlarındaki Bahribaba Parkı’nın içinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Konak Vapur İskelesi’nden yürüyerek ulaşım sağlamanın mümkün olduğu müze, aslında...

İlk olarak 1927 yılında ve Asar-ı Antika Müzesi ismiyle Aya Vukla Kilisesi’nde açılan İzmir Arkeoloji Müzesi, 1943 yılında isim değiştirmiş, 1984 yılında ise Bahribaba Parkı’nın içine taşınmış. Parkın içinde yer alan modern müze binası üç katlı bir tasarıma sahip. Zemin katta eser depoları, kütüphaneler, teşhir odaları ve laboratuvarlar yer alıyor. Birinci kat idari bölümler için ayrılmış. İkinci ve üçüncü katta ise sizi sergileme salonları karşılıyor. Smyrna, Bergama, Klazomenai, Teos ve Efes gibi bölgelerdeki kazılardan elde edilen eserlerin sergilendiği müze, Batı Anadolu tarihine ilgi duyanlar için oldukça zengin bir keşif durağı. Haftanın her günü açık ve 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

12. İzmir Kültürpark - Konak

İzmir Kültürpark

9 Eylül 1922 tarihinde, yani Kurtuluş Savaşı İzmir’de sona erdiğinde, Basmane semtinde çok büyük bir yangın çıktı. Yangının dördüncü gününde bu korkunç olay, artık Büyük İzmir Yangını ismiyle anılmaya başlanmıştı....

1922 yılında gerçekleşen büyük İzmir yangınında küle dönen büyük bir alana kurulan İzmir Kültürpark, 1 Ocak 1936 tarihinde Behçet Uz’un öncülüğünde ve Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’i bir fuarlar kenti yapma hedefi doğrultusunda kuruldu. 420 bin metrekarelik yemyeşil bir alanı kaplayan alanda 8 bini aşkın ağaç ve 200’den fazla bitki bulunuyor. Tümü sigortalı olan ağaçların ve birçoğu yurt dışından getirilen bitkilerin oluşturduğu bitki örtüsü hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler, İZFAŞ tarafından hazırlanan Kültürpark’ın Ağaç ve Çalı Türleri isimli yayınını inceleyebilir. Toplamda 14 kapalı sergi salonuna ve 4 farklı konferans salonuna ev sahipliği yapan Kültürpark’ta; aynı zamanda Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, İzmir Sanat, İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi, Gençlik Tiyatrosu ve Paraşüt Kulesi gibi birçok alan bulunuyor. Kültürpark, sporseverler için de gerçek bir cennet. Tenis kortlarından kapalı spor salonuna, koşu parkurlarından halı sahaya kadar birçok bölüm, ziyaretçiler tarafından kullanılabiliyor. Çok sayıda fuara da ev sahipliği yapan Kültürpark; doğa, sanat, spor ve huzur dolu bir gün geçirmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir durak.

13. İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi - Konak

9 Eylül 1952’de ilk olarak Kültürpark’ın içinde ve Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ismiyle açılan İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi, devletin kentte plastik sanatlar alanında gerçekleştirdiği ilk hizmetlerden biri olmuş....

Hem İzmir’de hem de çevre illerde yaşayan resim, seramik, heykel ve baskı resim sanatçılarına eserlerini sergileme olanağı tanıyan İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi, ilk olarak Kültürpark’ın içinde 9 Eylül 1952 tarihinde bir galeri olarak açılmış. 1973 yılında müzeye dönüştürülerek Atatürk Bulvarı’na taşınmış ve 2020 yılına dek burada kalmış. Ancak 2020 yılında İzmir kent merkezini de ciddi ölçüde etkileyen deprem nedeniyle 2022 yılının Mart ayında yeniden Kültürpark’a dönmüş. Bu tarihten beri de Kültürpark’ın içindeki Tarih ve Sanat Müzesi kompleksinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Toplamda 546 eserin bulunduğu İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi; İbrahim Çallı, Şeker Ahmet Paşa, Hikmet Onat ve Hoca Ali Rıza başta olmak üzere birbirinden değerli sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyor. Müzede dönem dönem sanat atölyeleri ve kurslar da düzenleniyor.

14. İzmir Tarih ve Sanat Müzesi - Konak

2004 yılında İzmir Kültürpark’ın içinde ziyaretçilerine kapılarını açan İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, toplamda 13320 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Söz konusu alanın 9500 metrekaresi açık, 3820 metrekaresi ise kapalı şekilde...

Kültürpark’ın içinde yaklaşık 13 bin metrekarelik bir alanı kaplayan İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, 2004 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Toplamda üç farklı binası bulunan müzenin bölümleri Taş Eserler Bölümü, Seramik Eserler Bölümü ve Kıymetli Eserler Bölümü olarak üçe ayrılıyor. Taş Eserler Bölümü’nde Klasik, Arkaik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden kalan heykeller ve plastik eserler sergileniyor. Seramik Eserler Bölümü’nde Prehistorik dönemden başlayıp Bizans dönemine kadar uzanan süreçte verilmiş seramik eserlerden oluşan zengin koleksiyonlar mevcut. Kıymetli Eserler Bölümü’nde ise İzmir ve çevresinde yapılan kazılardan elde edilen en değerli parçalar yer alıyor. İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Eğer Kültürpark’ı ilk önce bu müzeyi görmek için ziyaret edecekseniz, Montrö Kapısı’ndan girerek daha kolay ulaşım sağlayabilirsiniz.

15. İzmir Etnografya Müzesi - Konak

İzmir’in Konak ilçesinde yer alan İzmir Etnografya Müzesi, ziyaretçilerini 19. yüzyılda ve neoklasik bir üslupla inşa edilmiş olan tarihi bir binanın içinde ağırlıyor. Bu binanın 1831 yılında St. Roch Hastanesi...

19. yüzyılda neoklasik tarzda inşa edilmiş bir binanın içine kurulmuş olan İzmir Etnografya Müzesi, üç katlı bir yapı. Birinci ve ikinci katta yer alan teşhir salonlarında 19. yüzyılın sosyal hayatına ilişkin birbirinden kıymetli sergiler mevcut. Teşhir salonları ağırlıklı olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan tenekecilik, halı dokumacılığı, nalıncılık, göz boncukçuluğu, çömlekçilik ve keçecilik gibi geleneksel el sanatlarına odaklanıyor. Birinci katta misafir odası, hamam takımları, göz boncuğu fırını, çömlek çarkı ve efe giysileri gibi örnekler var. İkinci katta ise gelin odası, oturma odası, sünnet odası, gelin başları, süs eşyaları, gelinlik vitrini, yazı takımları, sikkeler ve el yazması kitaplar yer alıyor.

16. İzmir Milli Kütüphane - Konak

İzmir’in Konak ilçesinde, Konak Meydanı’na ve Konak Metro İstasyonu’na çok yakın bir konumda bulunan İzmir Milli Kütüphane, ülkemizin isminde “milli” sözcüğü geçen ve bir sivil toplum girişimiyle açıllan ilk kütüphanesi...

Günümüzde üzerinde bulunduğu caddeye ismini de vermiş olan İzmir Milli Kütüphane, ülkemizin sivil toplum girişimiyle kurulmuş olan ve isminde “milli” sözcüğü geçen ilk kütüphanesi. 1912 yılında bir grup aydın tarafından son derece mütevazi imkanlarla İzmir’e bir milli kütüphane kazandırma amacıyla temelleri atılan bu tarihi yapı, ilk etapta Salepçioğlu Konağı’nın selamlık bölümünde açılmış. Ardından, kütüphaneye gelir kazandırmak amacıyla Elhamra Sineması kurulmuş. Zaman içinde mevcut yapı kütüphane için yetersiz kalınca, sinemadan gelen gelirler sayesinde 1933 tarihinde İzmir Milli Kütüphane günümüzdeki binasına taşınmış. Bu tarihi ve görkemli yapı, neo-klasik Türk mimarisinin en etkileyici örneklerinden birini oluşturuyor. Mimar Tahsin Sermet tarafından inşa edilen yapı, hâlen Elhamra Sineması’na da ev sahipliği yapıyor. İzmir Milli Kütüphane’nin içinde günümüzde yüz binlerce kitap, binlerce dergi ve gazete var. Kütüphaneye Konak Meydanı’ndan ya da Konak Metro İstasyonu’ndan yapılacak birkaç dakikalık yürüyüşle ulaşım sağlanabiliyor.

17. Elhamra Sineması - Konak

İzmir’in Konak ilçesindeki Milli Kütüphane Caddesi üzerinde yer alan ve İzmir Milli Kütüphane’yle bitişik bir konuma sahip olan Elhamra Sineması, aslında İzmir Milli Kütüphane’ye gelir sağlayabilmek amacıyla kurulmuş bir yapı....

1926 yılında 840 kişilik kapasiteyle ziyaretçilerine kapılarını açan Elhamra Sineması, 1977 yılına kadar birbirinden önemli filmlerin gösterimlerine, tiyatro oyunlarına ve konserlere sahne olmuş. Mustafa Kemal Atatürk’ü de üç kez konuk eden bu tarihi yapıda, İzmir’de Atatürk’e yapılan suikast girişiminin ardından İstiklal Mahkemesi de kurulmuş. 1978 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kiralanan ve restore edilen Elhamra Sineması, bu tarihten beri İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin sahnesi olarak kullanılıyor. Bu tarihi yapının hem iç mekanının hem de dış cephelerinin tasarımı, tek kelimeyle müthiş. Binanın içine adım attığınız anda sizi egzotik ve mistik bir atmosfer karşılıyor.

18. Alsancak - Konak

Alsancak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Alsancak, aynı zamanda kentin eğlence, gece hayatı, alışveriş ve yeme içme başlıklarında en popüler hale gelmiş mahallelerinden biri. Semtin Konak’a bağlı olması sizi...

Konak turumuzda bir sonraki durağımız, İzmir’de alışverişin, gece hayatının ve eğlencenin merkezlerinden biri olan Alsancak! Konak’ın merkezinden çok daha farklı bir atmosfere sahip olan bu semt; Alsancak Gar, Kordon, Gündoğdu Meydanı, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Gazi Kadınlar Sokağı gibi birçok önemli durağa da ev sahipliği yapıyor. Eğer deniz kokusunu içinize çekerek cıvıl cıvıl bir gün geçirmek, bu esnada da birbirinden keyifli restoranları, kafeteryaları ya da barları ziyaret etmek istiyorsanız rotanızı gönül rahatlığıyla Alsancak’a çevirebilirsiniz. Mağazası, kitapçısı, lüks restoranı, salaş kafeteryası, barı, gece kulübü, upuzun sahil şeridi, yemyeşil çimleri, hareketli atmosferi… Alsancak’ta ne ararsanız var. Dilerseniz gelin, bu gözde semtin önemli duraklarını daha yakından inceleyelim.

19. Alsancak Kordon - Konak

Alsancak Kordon

İzmir’in şarkılara ve şiirlere konu olmuş meşhur semti Alsancak, Konak ilçesi sınırlarında yer alıyor. Ancak İzmir halkı için Konak ve Alsancak birbirinden çok farklı yerleri ifade ediyor. Alsancak, uzun yıllardan...

Kordon, diğer isimleriyle Kordonboyu ya da I. Kordon, limandan başlayıp neredeyse Konak Meydanı’na kadar uzanan sahil şeridinin ismi. Yemyeşil çimlerle ve keyifli yürüyüş ile bisiklet parkurlarıyla bezenmiş olan bu güzergah, özellikle havanın güzel olduğu günlerde kent sakinleriyle dolup taşıyor. Kordon’da aynı zamanda birbirinin peşi sıra dizilmiş çok sayıda restoran, balık lokantası ve kafeterya seçeneği de mevcut. Ancak doğrudan çimlere yayılmak, dost sohbetleri yapmak, kitap ya da kahve keyfinin tadını çıkarmak da mümkün. Kordon’un bir parçasını oluşturan Gündoğdu Meydanı da özellikle özel günlerde ve bayramlarda şenlik atmosferine kavuşuyor. Kısacası; eğer deniz kokusu ve masmavi gökyüzü eşliğinde harika bir gün geçirmek istiyorsanız Kordon’a uğramayı unutmayın.

20. Gündoğdu Meydanı - Konak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Alsancak sınırlarında yer alan Gündoğdu Meydanı, aynı zamanda kentin en ünlü ve popüler meydanlarından biri. Kent çapında ünlü diğer meydanlar arasında ise Konak...

2000 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin I. Kordon’u denize doğru doldurması sonucunda şehre kazandırılan Gündoğdu Meydanı; özellikle 19 Mayıs, 29 Ekim ve 9 Eylül gibi tarihlerde kutlama, miting ve konser gibi birbirinden önemli organizasyonlara sahne oluyor. Meydanda bulunan Cumhuriyet Ağacı Anıtı ise 2003 yılında Ferit Özşen tarafından inşa edilmiş. Milli Mücadele’yi simgeleyen bu anıt, aynı zamanda kent sakinlerinin favori buluşma noktalarından biri. Hem Pasaport hem de Alsancak vapur iskeleleri, Gündoğdu Meydanı’na yürüyüş mesafesinde. Ayrıca, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin bir paraleli olan Ali Çetinkaya Bulvarı da Gündoğdu Meydanı’na çıkıyor.

21. Kıbrıs Şehitleri Caddesi - Konak

Kıbrıs Şehitleri Caddesi

Kıbrıs Şehitleri Caddesi, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Alsancak semtinde yer alan ve yıllar içinde kentin en gözde caddelerinden biri haline gelmiş olan bir adres. Şehrin eğlence, gece hayatı ve alışveriş...

İzmir’in simge caddelerinden biri olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi, aynı zamanda Alsancak’ın en ünlü durakları arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yılın her döneminde ve neredeyse günün her saatinde kalabalık olan bu caddede kelimenin tam anlamıyla ne ararsanız var. Mağazalar, barlar, restoranlar, antikacılar, sahaflar, meyhaneler, dükkanlar, kafeteryalar, tiyatrolar, pasajlar… Eğer İzmir’in en ünlü lezzetlerinden olan bombayı ya da boyozu tatmak isterseniz; her ikisi de cadde üzerinde yer alan Çelebi Unlu Mamulleri’ni ve Alsancak Dostlar Fırını’nı da ziyaret edebilirsiniz. Çelebi bomba, Dostlar Fırını da boyoz konusunda uzmanlaşmış durumda. Hatta özellikle Çelebi’nin önünde genellikle uzun kuyruklar oluşuyor. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin bir diğer özelliği de gece hayatının nabzını tutan üç farklı sokağa ev sahipliği yapması. Can Yücel Sokağı ve Muzaffer İzgü Sokağı, Kıbrıs Şehitleri’nin denize çıkan iki hareketli durağı. Ancak gece hayatı konusunda asıl ün salmış olan adres, şüphesiz ki Gazi Kadınlar Sokağı.

22. Gazi Kadınlar Sokağı - Konak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Alsancak, baştan sona eğlence, alışveriş ve gece hayatı başlıklarında çok popüler olan bir adres. Ancak Alsancak’ın da kendi içinde belli başlı gözde durakları...

Gazi Kadınlar Sokağı, nam-ı diğer 1453 Sokak, farklı konseptleri benimsemiş bar ve eğlence mekanı seçenekleriyle dolup taşan bir adres. Çoğunlukla tarihi binaların restore edilmiş hallerinde ziyaretçilerini ağırlayan bu işletmelerin birçoğu, sabahın ilk saatlerine kadar canlı atmosferini yitirmiyor. Hatta bazen danslar ve partiler sokağa bile taşıyor. Elbette Alsancak’ta gidebileceğiniz barlar Gazi Kadınlar Sokağı’nda bulunanlarla sınırlı değil. Ancak doğrudan gece hayatı için ayrılmış bir destinasyonda birbirinden popüler işletmeleri ziyaret etmek istiyorsanız doğru adres burası.

23. Atatürk Evi Müzesi (İzmir Atatürk Müzesi) - Konak

Atatürk Evi Müzesi, diğer ismiyle İzmir Atatürk Müzesi, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Alsancak semtinin gözde duraklarından biri olan I. Kordon üzerinde yer alıyor. Bu tarihi müze, ziyaretçilerini 1875-1880 yılları arasında...

I. Kordon’un üzerinde yer alan tarihi bir yapı olan Atatürk Evi Müzesi, diğer ismiyle İzmir Atatürk Müzesi, 1941 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Takfor Efendi’nin 1875-1880 yılları arasında ev olarak kullanmak için inşa ettirdiği bu yapı, kendisinin İzmir’i terk etmesinin ardından 1922 yılında hazineye devredilmiş. Atatürk, ilk olarak 12 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi’ne katılmak için şehre geldiğinde; ardından da 1930-1934 yılları arasında beş kez daha bu yapıda konaklamış.

1940’ta İzmir Belediyesi tarafından kamulaştırılıp müzeye dönüştürülen yapı, 1972’de İzmir Arkeoloji Müzesi’ne devredilerek restore edilmiş ve Atatürk ve Etnografya Müzesi adını almış. Ancak müzedeki etnografik eserler 1988’de yeni açılan Etnografya Müzesi’ne aktarılmış ve böylece burası yeniden restore edilerek 2002 yılında Atatürk Evi Müzesi ismiyle tekrar kapılarını açmış. Osmanlı ve Levanten mimarisinin başarılı bir örneğini oluşturan neoklasik tarzdaki müzede Atatürk’ün kullandığı eşyalar ve objeler sergileniyor. Haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezilebilen müzeye giriş ücretsiz.

24. Arkas Sanat Merkezi - Konak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı Alsancak semtinin sınırları içinde yer alan Arkas Sanat Merkezi, kentte yaşayan ya da İzmir’i ziyarete gelen sanatseverlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir adres. Arkas Holding Yönetim Kurulu...

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas’ın Arkas Koleksiyonu’nu sanatseverlerin erişimine açabilmek amacıyla kurduğu Arkas Sanat Merkezi, İzmirli sanatseverlerin yakından takip ettiği bir sanat merkezi. Ziyaretçilerini 1906 yılında inşa edilmiş olan Fransa Fahri Konsolosluğu’nun denize bakan bölümünde ağırlayan merkez, iki katlı bir tasarıma sahip. Bu bina, 2010 yılında Fransız Hükümeti tarafından Arkas Holding’e yirmi yıllığına ve kültür-sanat amacıyla kullanılmak üzere tahsis edilmiş. Böylelikle bir sene süren restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve Arkas Sanat Merkezi 2011 yılında ziyaretçilerine kapılarını açmış. On adet sergi odasına ev sahipliği yapan merkezde birbirinden değerli dönemsel sergiler düzenleniyor. Hem uluslararası sanatçıların eserleri hem de çeşitli müze ve kurumların koleksiyonları, Arkas Sanat Merkezi çatısı altında sanatseverlerle buluşuyor. Pazartesi haricindeki tüm günlerde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz merkeze girişler ücretsiz.

25. Tarihi Havagazı Fabrikası - Konak

Tarihi Havagazı Fabrikası

İzmir’de bir havagazı fabrikası kurma girişiminin temelleri 1857 yılına dek uzanıyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında ticaret hacmi gitgide büyüyen İzmir’in böyle bir ihtiyacı doğunca, Andre Morchais isimli bir girişimci kentte...

İnşasına 1862 yılında başlanan ve yıllarca İzmir’in gaz ihtiyacını karşılamakta önemli bir rol oynayan Tarihi Havagazı Fabrikası, Alsancak Gar’ın çok yakınında. Şehrin aydınlatılmasında elektrik kullanımına geçilmesi sonucunda önemini kaybeden bu fabrika, 1955 yılında kapatılmış. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılında tamamladığı restorasyon çalışması sayesinde, bu tarihi yapı bir kültür ve sanat mekanına dönüştürülmüş durumda. Kafeterya, sergi salonu, açık hava seyir alanı ve sanat atölyesi gibi birçok bölümü bulunan Tarihi Havagazı Fabrikası; günümüzde birbirinden keyifli etkinliklere ve konserlere sahne oluyor. 122 araç kapasiteli otoparkı da bulunan alanda her yıl çim konserleri düzenleniyor.

26. Cumhuriyet Meydanı - Konak

Cumhuriyet Meydanı

Konak Meydanı ve Gündoğdu Meydanı ile birlikte İzmir’in en büyük ve önemli meydanları arasında yer alan Cumhuriyet Meydanı, kentte 1922 yılında gerçekleşen büyük yangından sonra başlayan imar çalışmalarının en köklü...

I. Kordon’u Alsancak’tan Konak yönüne doğru takip ettiğinizde karşınıza çıkan Cumhuriyet Meydanı, 1922 tarihli büyük İzmir yangının ardından başlatılan imar çalışmaları sonucunda kente kazandırılmış bir alan. Açılışı 27 Temmuz 1932 tarihinde dönemin başbakanı İsmet İnönü’nün de katılımıyla gerçekleştirilen meydan, günümüzde çok sayıda kutlama ve organizasyona sahne oluyor. Büyük Efes Oteli’nin önünde yer alan Cumhuriyet Meydanı’nın açılabilmesinde, dönemin belediye başkanı Behçet Uz’un da emeklerinin rolü çok büyük. Meydanda, döneminin en görkemli ve etkileyici Atatürk heykellerinden biri olan İzmir Atatürk Anıtı da yer alıyor.

27. İzmir Atatürk Anıtı - Konak

İzmir’in Konak ilçesinde yer alan Cumhuriyet Meydanı, kentin en önemli meydanlarından biri. Özellikle Cumhuriyet Meydanı ve onun çok yakınında konumlanan Gündoğdu Meydanı, milli bayram günlerinde ve mitinglerde kent sakinleriyle dolup...

Açılışı üzerinde bulunduğu Cumhuriyet Meydanı’yla birlikte 1932 yılında yapılan İzmir Atatürk Anıtı, diğer ismiyle Gazi Heykeli, İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’nın imzasını taşıyan bir eser. Heykelin kaidesi ise mimar Asım Kömürcü tarafından hazırlanmış. Kaide üzerinde Atatürk, at üzerinde sol eliyle atın dizginlerini tutarken, sağ eliyle de denizi gösterirken tasvir edilmiş. Bu simgeleşmiş duruş, Atatürk’ün “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdiği anı betimliyor. Keza Atatürk’ün bu emri kaide üzerinde kabartmalı bir şekilde de yazıyor. Anıtın kaidesinin üç cephesinde ise Kurtuluş Savaşı’nı anlatan tasvirler yer alıyor.

28. Pasaport İskelesi - Konak

Pasaport İskelesi

1867 ile 1886 yılları arasında inşa edilmiş olan Pasaport İskelesi, İzmir’in hâlen aktif olarak kullanılan vapur iskelelerinden biri. Alsancak ve Konak vapur iskelelerinin tam ortasında kalan bu tarihi yapı, geçmişte...

Cumhuriyet Meydanı’ndan sahil şeridini takip ederek Konak yönüne doğru 2-3 dakika yürüdüğünüzde karşınıza çıkan sarı renkli tarihi bina, Pasaport Vapur İskelesi. 1867-1886 yılları arasında inşa edilmiş olan bu tarihi yapı, Osmanlı döneminde pasaport bürosu olarak kullanılması nedeniyle bu isimle anılıyor. 1922 tarihli İzmir yangınında ciddi hasarlar alan yapı, yeniden inşa edilerek 1926 yılında körfez vapur işletmeleri binasına dönüştürülmüş. 2003 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş ve günümüzde de hâlen aktif olarak vapur iskelesi olarak kullanılıyor. Pasaport İskelesi’nin civarında çok sayıda meyhane, kafeterya, restoran, iş hanı, dükkan ve tarihi bina mevcut. Kendine has bir atmosfere sahip olan bu bölgede gün doğumunu, gün batımını ve denizi izlemek çok keyifli oluyor.

29. Alsancak Sevgi Yolu - Konak

İzmir’in Alsancak semtinde yer alan Sevgi Yolu, hem merkezi bir konuma sahip olması hem de kompakt bir atmosfer taşıması nedeniyle İzmir sakinlerinin ve turistlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiş durumda....

Cumhuriyet Meydanı’ndan içeri doğru girip Swissotel’in ve Büyük Efes Oteli’nin arkasına çıktığınızda, sizi zemini tıpkı Beverly Hills gibi sanatçı yıldızlarıyla döşenmiş keyifli bir cadde karşılayacak. İki yanı palmiye ağaçlarıyla ve sevimli dükkanlarla ya da tezgahlarla çevrelenen bu cadde, Alsancak Sevgi Yolu olarak adlandırılıyor. Trafiğe kapalı olması sayesinde çok sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip olan Sevgi Yolu’nda ağırlıklı olarak kitap ve takı satışı yapılıyor. Sevgi Yolu’nun sonunda da çok sayıda restoran, kafeterya ve İzmir’in en köklü sinemalarından biri olan Karaca Sineması yer alıyor. Hem tezgahlar arasında bir gezinti yapmak hem de palmiyeler arasında keyifli bir yemek veya kahve molası vermek isterseniz Sevgi Yolu’nu ziyaret edebilirsiniz.

30. Basmane - Konak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Basmane, kentin tarihi belleğini canlı tutmak açısından da önemli roller üstlenen bir yer. Ne var ki, bu tarihi semtin eski günlerindeki ihtişamını ve...

Konak’ın bir diğer semti olan Basmane, ne yazık ki büyük oranda kaderine terk edilmiş ve eski ihtişamını yitirmiş bir yer. Ancak hâlen birbirinden önemli ve tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. İsmini geçmişte burada yaşayan Ermenilerin kurduğu basımhanelerden aldığı düşünülen Basmane, bir dönem İzmir’in en önde gelen ailelerinin yaşadığı ve son derece popüler olan bir adresmiş. Şimdilerde ise dezavantajlı grupların mecburen tercih ettiği ve doğruyu söylemek gerekirse özellikle gece saatlerinde güvenlik açısından problem yaratabilecek bir yere dönüşmüş durumda. Ancak tüm bunlara rağmen, Basmane’de hâlen görülmeye değer birçok durak var. Bunlardan ilki, Eyfel Kulesi’nin de mimari olan Gustave Eiffel’in imzasını taşıyan tarihi Basmane Garı. Dilerseniz hem Basmane Garı’nı hem de diğer durakları birer birer aşağıdaki maddelerde inceleyelim.

31. Basmane Garı - Konak

İzmir’in Konak ilçesinin Basmane semtinde yer alan ve ismini de bu semtten alan Basmane Garı, uzun yıllar boyunca İzmir’e trenle gelen yolcuların kentte ayak bastığı ilk durak olmuş. Günümüzde zaman...

Eyfel Kulesi’nin mimarı olan Gustave Eiffel tarafından tasarlanan ve inşası 1876 yılında tamamlanan Basmane Garı, uzun yıllar boyunca, özellikle de Basmane’nin gözde bir semt olduğu dönemlerde çok popüler bir durak olmuş. Kente gelenlerin ayak bastığı ilk nokta olan bu tarihi yapı, Fransa’da aynı dönemde inşa edilen Lyon Garı’nın tıpatıp aynısı. Gar binası ne yazık ki aynı ihtişamına sahip değil, ancak hâlen aktif olarak kullanılıyor ve kent belleğinin en köklü parçalarından biri olarak varlığını koruyor.

32. Dönertaş Sebili - Konak

İzmir’in Konak ilçesinin Anafartalar Caddesi ile 945 Sokak olarak da adlandırılan Osmanzade Yokuşu’nun birleştiği noktada yer alan Dönertaş Sebili, 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiş bir yapı. İsmini, köşesinde yer alan...

Kemeraltı ve Basmane arasında yer alan Anafartalar Caddesi’yle Osmanzade Yokuşu’nun kesiştiği noktada yer alan Dönertaş Sebili, İzmir çeşme mimarisinin en zarif ve etkileyici örneklerinden biri. 19. yüzyıl başlarında tek kubbeli ve kare planlı şekilde inşa edilmiş olan bu sebil, ismini köşesinde yer alan sütunun tasarımından alıyor. Dönertaş Sebili, Türk barok ve rokoko üslubunun günümüze dek ulaşan en başarılı örnekleri arasında. Sebilin süslemelerinde Lale Devri’ne özgü tasvirler kullanılmış. Yapının her iki cephesinde bulunan tasvirler ise kandil ya da bayram gibi kutlama günlerini resmediyor. Cephelerde bulunan kitabelerde kullanılan hat sanatı örnekleri de son derece etkileyici.

33. Aya Vukla (Aziz Vukolos) Kilisesi - Konak

Aya Vukla (Aziz Vukolos) Kilisesi

İzmir’in Konak ilçesinde, Basmane semti dolaylarında yer alan Aya Vukla Kilisesi, 1886 yılında inşa edilmiş tarihi bir yapı. Kendi ismiyle anılan mahallede bulunan bu yapı, 1922 yılında gerçekleşen büyük İzmir...

1866 yılında inşa edilmiş olan Aya Vukla Kilisesi, 1922 yılında gerçekleşen İzmir yangınında kentte ayakta kalabilen tek kilise olmuş. Mübadele sebebiyle Rumların kentten göçmesi sonucunda ilerleyen yıllarda işlevini yitirmiş ve bir süre depo olarak kullanıldıktan sonra önce İzmir Arkeoloji Müzesi’ne, sonra da İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’ne dönüştürülmüş. Yıllar sonra kaderine terk edilmiş, ancak yakın dönemde geçirdiği restorasyon çalışması sayesinde eski atmosferine kavuşturulmuş. Günümüzde kilisenin müştemilat binası İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne tahsis edilmiş durumda. Bu yapı, İzmir Basın Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

34. İzmir Basın Müzesi - Konak

1922 yılında yaşanan büyük İzmir yangını, kentteki birçok önemli yapının küle dönmesine yol açmıştı. Tarihi kiliseler de ne yazık ki bu yangından fazlasıyla nasibini aldı. Kentte bulunan kiliselerin biri hariç,...

Konak Belediyesi tarafından kente kazandırılan beş butik müzeden biri olan İzmir Basın Müzesi, 2012 yılında ziyaretçilerine kapılarını açtı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Ege Üniversitesi’nin iş birliğiyle açılan müzede ülkemizin basın tarihine ilişkin birbirinden çarpıcı bilgiler ve sergiler yer alıyor. Müzede en dikkat çeken eserler arasında Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi ve Metin Göktepe gibi birbirinden değerli gazetecilerin daktilo, yazı masası ve fotoğraf makinesi gibi kişisel eşyaları var. Türkiye’nin üçüncü basın müzesi olma özelliğine de sahip olan yapının içinde bir de Öldürülen Gazeteciler Odası adlı bir bölüm bulunuyor. Bu bölüm, tarihte peş peşe yaşanan gazeteci cinayetlerini toplumun belleğinde diri tutabilmek amacıyla kurulmuş. İzmir Basın Müzesi cumartesi, pazar ve pazartesi günleri haricinde 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz şekilde gezilebiliyor.

35. Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi - Konak

İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan oyuncaklar, insanoğlunun varoluşundan bu yana hayatımızdaki yerini koruyor. Oyuncak müzeleri de oyuncakların tarihi ve gelişimi hakkında bilgi edinmek isteyenler için oldukça ilgi...

Dünyaca ünlü seramik sanatçımız Ümran Baradan’ın 2004 yılından beri dünyanın farklı ülkelerinden topladığı oyuncaklarla oluşturduğu zengin bir koleksiyonu içinde barındıran Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, 2010 yılından beri açık. Sunay Akın’ın konsept danışmanlığında açılan müzede sergilenen bazı oyuncakların tarihçesi 1800’lü yıllara kadar uzanıyor. Üç yaş ve üzeri tüm misafirlere açık olan müze; pazar ve pazartesi haricinde haftanın tüm günlerinde, 09:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Giriş ücretsiz.

36. Radyo ve Demokrasi Müzesi - Konak

İzmir’e Konak Belediyesi tarafından kazandırılan beş butik müzeden birini oluşturan Radyo ve Demokrasi Müzesi, kentin butik müzecilik anlayışının gelişmesine önemli katkılar sağlıyor. Avrupa’nın en iyi on altı siyasi ve tarihi...

Radyo ve Demokrasi Müzesi, ziyaretçilerini 2010 yılında Fahrettin Selçik tarafından Konak Belediyesi’ne bağışlanan bir binanın içinde ağırlıyor. 2013 yılında açılan müzede sergilenen radyoların tamamı gönüllü bağışlar aracılığıyla toplanmış. Haftanın pazar ve pazartesi haricindeki tüm günlerinde 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz şekilde gezilebilen müze, radyonun tarihçesi ve zaman içindeki gelişimi hakkında bilgi edinmek isteyenler için harika bir keşif durağı. Toplamda altı galerisi bulunan müzede sergilenen eserler kronolojik şekilde sıralanmış. Müzenin tam ortasında da interaktif bir bölüm bulunuyor.

37. Agora - Konak

Agora

Grekçeden gelen bir kelime olan Agora, “pazar yeri, şehir meydanı, toplanma alanı” gibi anlamlar ifade ediyor. Agoralar, özellikle Antik Çağ’da toplumların siyasi, sosyal, sanatsal, dini ve ticari hayatları açısından çok...

Kadifekale’nin kuzeyinde bulunan Agora, M.Ö. 4. yüzyılda Smyrna’nın Pagos’a, yani Kadifekale’ye taşınması sonucunda kurulmuş. Agoralar antik çağlarda kentlerin toplumsal, siyasi, sanatsal, dini ve ticari hayatlarının merkezini oluşturuyormuş. Keza “agora” sözcüğü de Grekçede “toplanılan yer, kent meydanı” gibi anlamlara geliyor. Agora Ören Yeri’nde yapılan ilk kazı çalışmaları 1932-1941 yılları arasında başlatılmış. 2002 yılından beri de çalışmaları İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü devralmış durumda. Haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezilebilen Agora Ören Yeri’nde batı stoanın ve bazilikanın büyük bir bölümü gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca, yine restorasyon çalışmaları sayesinde, Faustina Kapısı da ayağa kaldırıldı. Agora, arkeoloji meraklılarının keşfetmeye doyamayacağı bir alan.

38. Tarihi Asansör - Konak

Musevi iş insanı Nesim Levi tarafından 1907 yılında inşa ettirilen Tarihi Asansör, İzmir’in turistik açından en çok ilgi gören tarihi yapılarından biri. Konak ilçesinin Mithatpaşa Caddesi ile Nihat Bey Caddesi...

Konak’ın Mithatpaşa ve Nihat Bey caddeleri arasında yaklaşık elli metrelik bir yükselti farkı bulunuyor. 1907 yılına denk kent sakinleri, bir caddeden ötekine geçerek semt değiştirmek istediklerinde tam 155 basamaklı bir merdiveni tırmanmak zorunda kalıyormuş. Semt sakinlerinden biri olan Musevi iş insanı Nesim Levi, ulaşımı kolaylaştırmak ve kente eşsiz bir yapı kazandırmak amacıyla 1907’de Tarihi Asansör binasını inşa ettirmiş. İki cadde arasında ulaşımı sağlayan bir asansör kulesi olan bu yapı, üç kattan oluşuyor. I. Dünya Savaşı yıllarında bu katlar kumarhane, fotoğrafhane ve sinema olarak da kullanılmış.

1942 yılında Şerif Remzi Reyent tarafından satın alınan, ilerleyen yıllarda da ise İzmir Belediyesi’ne bağışlanan Tarihi Asansör, turistik açıdan çok önemli bir yere sahip. Asansör hâlen aktif olarak kullanılıyor ve bu tarihi yapının içinde restoran, kafeterya ve bar bölümleri bulunuyor. Tarihi Asansör’ün en tepesine çıktığınızda, sizi eşsiz bir körfez manzarası karşılıyor. Özellikle gün batımını bu noktadan izlemek bambaşka bir keyif.

39. Dario Moreno Sokağı - Konak

Ülkemizde yetişmiş en güçlü seslerden biri olan Dario Moreno, 3 Nisan 1921 tarihinde Aydın’da dünyaya gelmiş Yahudi asıllı bir sanatçı. Babasını çok erken yaşta kaybettikten sonra annesiyle birlikte İzmir’e taşındıktan...

Tarihi Asansör’ün çok yakınında, yemyeşil atmosferiyle ve Yeşilçam setlerini andıran görünümüyle dikkat çeken çıkmaz bir sokak göreceksiniz. İşte, burası, Dario Moreno Sokağı. Usta sanatçı Dario Moreno’nun yıllarca yaşadığı bu sokak, onun İzmir’le kurduğu aşk ve vefa ilişkisi sebebiyle onun ismiyle adlandırılmış. Sokağın bir köşesinde Moreno’nun, diğer köşesinde de Enrico Macias’ın büstleri yer alıyor. Kafeteryaları ve hediyelik eşya dükkanlarıyla çok huzurlu bir atmosfere sahip olan Dario Moreno Sokağı’nın sakız evleri de mutlaka görülmeye değer. İki katlı ve cumbalı şekilde tasarlanan bu eski Ege evleri, sokağın görünümünü taçlandırıyor.

40. Kadifekale - Konak

Kadifekale

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir tepede bulunan ve bu alana da ismini veren Kadifekale, İzmir Körfezi manzarasına hakim tarihi bir yapı. M.Ö. 3. yüzyılda Büyük İskender tarafından inşa ettirilen bu...

Yıllardır süren arkeolojik çalışmalara ev sahipliği yapan bir diğer durak olan Kadifekale, Konak’taki son durağımız. M.Ö. 3. yüzyılda Büyük İskender’in emriyle inşa edilen bu tarihi kalenin günümüzde yalnızca beş kulesi ve duvarlarının bir kısmı ayakta kalabilmiş durumda. Altı kilometrelik bir alanı kaplayan Kadifekale’nin kule yükseklikleri 25-30 metre arasında değişiyor. Kalenin içinde büyük bir sarnıç ve mescit kalıntıları da yer alıyor. Yapılan kazı çalışmalarından elde edilen seramik örneklerden anlaşıldığı üzere, buradaki ilk iskan izlerinin tarihi M.Ö. 6. yüzyıla dek uzanıyor.

41. İzmir Teleferik - Balçova

İzmir Teleferik

İzmir’in Balçova ilçesi sınırları içinde yer alan Teleferik, 1974 yılında kurulmuş ve uzun yıllar boyu ziyaretçilerini ağırladıktan sonra büyük bir onarım ve bakım çalışmasından geçirilmiş. Avrupa Birliği standartlarına uygun hale...

Sıradaki durağımız; İzmir’in, tarihi eserleriyle değil ama deniz kokusu ve yemyeşil atmosferiyle ön plana çıkan ilçesi Balçova! Balçova’da bulunan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin tam karşısında yer alan Teleferik, 1974 yılında inşa edilmiş. Çeşitli restorasyon çalışmalarıyla Avrupa Birliği standartlarına ulaştıktan ve modern güvenlik önlemleriyle donatıldıktan sonra, 2015 yılında tekrar hizmete açılmış. Sekizer kişi kapasiteli ve rengarenk boyanmış yirmi adet kabini bulunan Teleferik ile yapılan bir tur yaklaşık üç dakika sürüyor. 0-5 yaş arası çocuklar için biniş ücretsiz. Biletler gişeden alınabiliyor ya da İzmirimKart’ta yeterli bakiye olması halinde kart basılabiliyor. Siz de İzmir’in manzarasına gökyüzünden bakmak istiyorsanız Teleferik’i haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde 12:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

42. İnciraltı - Balçova

İnciraltı

İzmir’in Balçova ilçesine bağlı bir semt olan İnciraltı, hem kent sakinlerinin hem de yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiş bir yer. Aslında Balçova genelinde tarihi açıdan önem taşıyan...

İzmir sakinlerinin özellikle havanın güzel olduğu günlerde sık sık ziyaret ettiği bir semt olan İnciraltı, Balçova’nın en keyifli duraklarından biri. Hem meyhanelerle, kafeteryalarla, hediyelik eşya tezgahlarıyla ve restoranlarıyla dolup taşan sahili hem de uçsuz bucaksız kent ormanıyla bu semt; kentten uzaklaşmadan huzur dolu bir gün geçirmek için harika bir rota alternatifi. İnciraltı’nın iç taraflarında ise sizi mandalina bahçeleri ve çiçek seraları karşılıyor. Kısacası, deniz kokusu eşliğinde ve doğayla iç içe bir gün geçirmek için rotanızı İnciraltı’na çevirebilirsiniz.

43. İnciraltı Kent Ormanı - Balçova

İnciraltı Kent Ormanı

İzmir’in Balçova ilçesinde yer alan İnciraltı Kent Ormanı, temiz havayla ve doğayla kucaklaşmak isteyen kent sakinlerinin şehir sınırlarından çıkmadan gidebileceği en cazip yerlerden biri. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu devasa ve...

İnciraltı Kent Ormanı’na ayrı bir parantez açmakta yarar var. Üçkuyular İskelesi’nden başlayıp Yenikale Burnu’na kadar uzanan İnciraltı Kent Ormanı; içinde barındırdığı yürüyüş, bisiklet ve gezi parkurları ile yemyeşil atmosferi sayesinde şehir sakinlerinin favori kaçış duraklarından biri. Yüzölçümü bakımından Kültürpark’ın yaklaşık üç buçuk katı büyüklüğünde bir alana sahip olan bu ormanda deniz kenarında piknik yapabileceğiniz alanlar da bulunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı kapsamlı ağaçlandırma çalışmasıyla kente kazandırılan İnciraltı Kent Ormanı, özellikle havanın güzel olduğu günlerde rotanızı çevirmek için son derece cazip bir adres.

44. Latife Hanım Köşkü Anı Evi - Karşıyaka

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yer alan Latife Hanım Köşkü Anı Evi, Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanım’a ait olan tarihi bir yapı. Bu köşk, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın son günlerine ve...

İzmir turumuzda bir sonraki durağımız Karşıyaka. Latife Hanım’a ait olan ve Zübeyde Hanım’ın son günlerine ve vefatına tanıklık ettiği için İzmirliler açısından çok önemli bir değer atfeden tarihi yapı, 2007 yılından beri Latife Hanım Köşkü Anı Evi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Zübeyde Hanım, 1922 yılının sonlarında rahatsızlığı üzerine doktorların ona İzmir havasını tavsiye etmesi sebebiyle bu köşke taşınmış. Yapı anı evine dönüştürülürken kapsamlı restorasyonlardan geçirilmiş ama aslına uygun şekilde onarılmış. Köşkün bahçesinde bulunan balmumu heykeller de Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in imzasını taşıyor.

45. Karşıyaka Evrensel Çocuk Merkezi - Karşıyaka

Ülkemizin ilk ve tek etkileşimli çocuk merkezi ve eğitim kampüsü olma özelliğini taşıyan Karşıyaka Evrensel Çocuk Merkezi, aynı zamanda İzmir sakinlerinin de sıklıkla ziyaret ettiği bir kampüsün içine kurulu. Yaklaşık...

Yaklaşık 7200 metrekarelik bir kampüse sahip olan Karşıyaka Evrensel Çocuk Merkezi, Türkiye’nin ilk ve tek etkileşimli çocuk merkezi ve eğitim kampüsü. Karşıyaka Belediyesi tarafından modern ve uygulamalı eğitimi desteklemek için kurulan bu merkezde bulunan tüm eğitim ve faaliyet parkurları MEB müfredatına uygun şekilde hazırlanmış. 2007 yılından beri açık olan kampüs hafta içi 08:00-20:00, hafta sonları da 09:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Parkurlar hakkında detaylı bilgilere göz atmak için kurumun internet sitesini incelemeniz yeterli.

46. Bostanlı - Karşıyaka

Bostanlı

Uzun yıllardan beri İzmir’in en gözde ve dinamik semtlerinden biri olan Bostanlı, Karşıyaka ilçesine bağlı bir yer. Hatta Bostanlı’yı ilçenin en kalabalık, popüler ve hareketli semti olarak da rahatlıkla tanımlayabiliriz....

Karşıyaka’nın, hatta genel olarak İzmir’in en gözde semtlerinden biri olan Bostanlı; özellikle son birkaç on yıldır eğlencenin, sanatın ve gece hayatının merkezlerinden biri haline gelmiş durumda.

Yürüyüş ve bisiklet parkurlarıyla donatılmış sahili, spor sahaları, kafeleri, restoranları, meyhaneleri, gece kulüpleri, barları, tiyatrosu, yemyeşil görünümü, mağazaları ve kitapçılarıyla İstanbul’un Moda semtine çok benzer bir atmosfer sergiliyor. Sahilde vakit geçirmek ve deniz manzarasını seyretmek için tercih edebileceğiniz en ideal noktalar arasında Gün Batımı Terası ve Bostanlı Yaya Köprüsü var. Ayrıca, sahile çok yakın bir noktada her çarşamba günü semtin ünlü sosyete pazarı da kuruluyor. Hem gündüz hem de gece saatlerinde canlılığını yitirmeyen, çok keyifli bir semtte vakit geçirmek istiyorsanız Bostanlı’da eğlenceli bir tur yapabilirsiniz.

47. Karagöl Tabiat Parkı - Menemen

Karagöl Tabiat Parkı

Eğer İzmir Körfezi’nin nefes kesen manzarasını çevrenizi saran muhteşem doğal güzellikler ve yemyeşil bir atmosfer eşliğinde izlemek istiyorsanız, rotanızı çevirebileceğiniz en ideal adreslerden biri Karagöl Tabiat Parkı. İzmir’in Menemen ilçesi...

2011 yılından beri tabiat parkı statüsüne sahip olan Karagöl Tabiat Parkı, Menemen’in Yamanlar Dağı mevkiinde yer alıyor. Deniz seviyesinden yaklaşık 850 metre yüksekte bulunan bu yemyeşil alan; çadır ve kamp alanlarıyla, büfelerle, restoranla ve piknik üniteleriyle donatılmış. Doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için hem keyifli hem de konforlu bir atmosfer sunan tabiat parkı; göl ve orman manzarasına doymak için harika bir adres. İzmir Körfezi’nin manzarasını ayaklarınızın altına seren Karagöl Tabiat Parkı, Karşıyaka’nın ilçe merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunuyor.

48. İzmir Kuş Cenneti - Çiğli

İzmir’in Çiğli ilçesindeki Çamaltı Tuzlası içinde, yaklaşık sekiz bin hektarlık bir alanı kaplayan İzmir Kuş Cenneti, ev sahipliği yaptığı kuş, balık, memeli ve sürüngen türleriyle eşine benzerine zor rastlanır bir...

Yüzlerce farklı kuş, sürüngen, balık ve memeli türünün içinde yaşadığı İzmir Kuş Cenneti, Çiğli’deki Çamaltı Tuzlası’nda yaklaşık 8 bin hektarlık bir alanı kaplıyor. Karşıyaka’ya 26, Çiğli’nin merkezine de yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan alan, aynı zamanda kuşların göç yolunun bir durağı. Arkeolojik sit alanı statüsüne de sahip olan İzmir Kuş Cenneti, başta pembe kanatlı flamingolar, tepeli pelikanlar ve siyah leylekler olmak üzere nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok türe de ev sahipliği yapıyor. Alandaki gezi bisikletleri, kuş gözlem kuleleri ve dürbünler gibi ekipmanlar ziyaretçilerin kullanımına açık. İzmir Kuş Cenneti haftanın her günü hava kararıncaya dek ziyaret edilebiliyor.

49. İzmir Doğal Yaşam Parkı - Çiğli

Ülkemizin ilk doğal yaşam parkı olma özelliğine sahip olan İzmir Doğal Yaşam Parkı, 2008 yılında Çiğli ilçesi sınırlarında bulunan Sasalı’da ziyaretçilerine kapılarını açtı. Bu tarihten önce, İzmir Kültürpark’ta bir hayvanat...

2008 yılında açılan ve yaklaşık 425 dönümlük bir alana yayılan İzmir Doğal Yaşam Parkı, 120’den fazla türde 1200’den fazla yaban hayvanına ev sahipliği yapıyor. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın açılmasından önce Kültürpark’ta bir hayvanat bahçesi vardı, ancak burada hayvanlar hem çok küçük alanlarda hem de tutsak şekilde yaşıyordu. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın bu açıdan hayvanlara hem doğal ortamlarına benzeyen geniş alanları sağladığını hem de biyoçeşitliliğin korunması için çalışmalar düzenleyen Avrupa Hayvanat Bahçeleri Akvaryumları Birliği’nin (EAZA) tam üyesi olduğunu söylemek mümkün. Gölet, çocuk hayvanat bahçesi, ceylanlar, yırtıcı kuşlar, tropik merkez ve Afrika savanı gibi birçok bölümü bulunan park haftanın her günü 09:00’da ziyarete açılıyor. Gişelerin cumartesi günleri 18:30’da, geri kalan günlerde ise 18:00’de kapanmasının ardından parkın bir saat içinde boşaltılması gerekiyor.

50. Sasalı Kent Ormanı - Çiğli

Sasalı Kent Ormanı

İzmir’in Çiğli ilçesinde doğa tutkunlarının ve hayvanseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken iki durak var: Bunlardan biri İzmir Doğal Yaşam Parkı, diğeri de onun hemen yanında bulunan Sasalı Kent Ormanı. Her...

İzmir Doğal Yaşam Parkı’na dışarıdan yiyecek içecek getirmek ve burada piknik yapmak yasak. Ancak parkın hemen yanında bulunan ve 1800 dönümlük bir alana yayılan Sasalı Kent Ormanı, piknik yapmak isteyenler için doğru adres. Çam, okaliptüs ve söğüt ağaçlarıyla bezeli ormanda bisiklet parkurları, yürüyüş yolları ve spor sahaları da bulunuyor. Çocuk oyun alanları ve mangal üniteleri de unutulmamış. Sasalı Kent Ormanı, yaz aylarında 09:00-19:30, kış aylarında ise 09:00-16:30 saatleri arasında ziyarete açık.

51. Dünya Barış Anıtı - Bayraklı

İzmir’in hem iç hem de dış körfezine tam tepeden bakma keyfini yaşamaya ne dersiniz? Eğer bu manzarayı kaçırmak istemiyorsanız rotanızı doğruca İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Orgeneral Nafiz Gürman Mahallesi’nde yer...

1993 yılında ülkemizin tarihine kapkara bir leke olarak geçen Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden otuz üç aydınımızın anısına inşa ettirilen Dünya Barış Anıtı, Bayraklı ilçesinin en yüksek noktalarından birinde bulunuyor. Bülent Kantarcı’nın imzasını taşıyan anıt, ekvator seyir terası sayesinde misafirlerine harika bir manzara sunuyor. Düğün ve nişan gibi organizasyonlara da ev sahipliği yapabilen Dünya Barış Anıtı’nın çevresinde piknik alanı, restoran ve kafeterya da var. Hem manzara eşliğinde vakit geçirmek hem de yaz sıcaklarından kaçmak isteyen İzmir sakinleri burayı sık sık ziyaret ediyor.

52. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi - Bornova

Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi, İzmir’in en köklü üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi’nin içinde yer alan ve bitki örtüsünün zenginliğiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir alan. Bornova ilçesi sınırlarında bulunan bu...

1962 yılında kurulan Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi - Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi, ülkemizin bitki örtüsü ve çeşitliliği hakkında kapsamlı araştırmaların yapıldığı bir merkez. Üç binden fazla bitkiyi içinde barındıran bu alanda ülkemizde örneğine çok nadir rastlanan su mercimeği, sekoya ağacı ve sinek kapan bitkisi gibi türler de bulunuyor. Hafta içi her gün 08:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz şekilde gezilebilen botanik bahçesinden tohum satın almak da mümkün.

53. Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi - Bornova

İzmir’in Bornova ilçesinde, Bornova Metro İstasyonu’na yürüme mesafesinde yer alan Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi, günümüzde Sirkehane olarak adlandırılan tarihi bir binanın içine kurulmuş. Sahiplerinin kim olduğu hakkında hâlen net bir...

Sirkehane olarak adlandırılan tarihi bir yapının içine kurulmuş olan Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi’ne Bornova Metro İstasyonu’ndan kısa bir yürüyüş yaparak ulaşım sağlanabiliyor. 2010 yılında büyük bir restorasyon çalışmasından geçerek ziyaretçilerini yeniden ağırlamaya başlayan müzede 19. yüzyıldan günümüze dek ulaşan düğün, kına ve çeyiz sergisi uygulamaları ile geleneksel meslekler canlandırılıyor. Geleneksel kıyafetleri, aksesuarları ve objeleri yakından inceleyebileceğiniz müze; zaman zaman çeşitli sosyal sorumluluk projelerine, sergilere, atölyelere ve söyleşilere de ev sahipliği yapıyor.

54. Aşık Veysel Rekreasyon Alanı - Bornova

Aşık Veysel Rekreasyon Alanı

İzmir’de günlük hayatın stresinden ve şehrin kaotik atmosferinden uzaklaşarak doğaya sığınmak için gidebileceğiniz birçok farklı yer seçeneği var. Bunlardan biri de Bornova ilçesi sınırlarında bulunan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı. Hem...

İzmir’de yeşile ve oksijene doyabileceğiniz bir diğer durak da Aşık Veysel Rekreasyon Alanı. Üç basketbol, iki tenis, bir de mini futbol sahasına ev sahipliği yapan bu alan; aynı zamanda içinde yüzölçümü 1500 metrekareye ulaşan suni bir göleti de barındırıyor. Spor aletlerinden yürüyüş yollarına, seyir teraslarından bisiklet parkuruna kadar, parkın içinde keyifli ve dinamik bir gün geçirmek için ihtiyaç duyabileceğiniz her şey var. Aşık Veysel Rekreasyon Alanı aynı zamanda Buz Sporları Salonu’na ve bir amfi tiyatroya da ev sahipliği yaptığı için, sık sık önemli etkinliklere de sahne oluyor.

55. Homeros Vadisi - Bornova

İzmir’in Bornova ilçesinde, ilçe merkezi ile Kayadibi arasında uzanan yemyeşil bir vadi, Homeros Vadisi. Hem şehir hayatının keşmekeşinden uzaklaşmak hem de günübirlik doğa kaçamakları yapmak isteyen kent sakinleri soluğu kolayca...

Bornova ilçe merkezi ile Kayadibi arasında kalan devasa bir alana yayılan Homeros Vadisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı dev rekreasyon projesi sayesinde kente kazandırılmış yemyeşil bir alan. Kayadibi ve Çamiçi köylerinin çok yakınında yer alan vadi, Homeros’un M.Ö. 8. yüzyılda içinde yaşadığına inanılan bir mağaraya da ev sahipliği yapıyor. Göletler, piknik alanları, bisiklet yolu, yürüyüş parkurları, mini amfi tiyatro, otopark, dinlenme alanları… Homeros Vadisi’nde keyifli bir gün geçirmeniz için her şey düşünülmüş. 2008’den beri ziyaretçilerini ağırlayan vadi, yetmiş bini aşkın bitkiyi de içinde barındırıyor.

56. Buca Gölet - Buca

İzmir’in Buca ilçesinin en popüler noktalarından biri olan Buca Gölet, Buca Belediyesi tarafından kurulan bir vakıfın işlettiği bir tesis. Yaklaşık 160 bin metrekarelik bir alanı kaplayan tesis, semt sakinlerinin ve...

Yemyeşil atmosferiyle ön plana çıkan alanlardan söz etmişken bu kez de rotamızı Buca ilçesine çevirelim. Buca Belediyesi tarafından işletilen bir tesis olan Buca Gölet, 1999 yılından beri halkın hizmetinde. 160 bin metrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan alanda amfi tiyatro, restoran, düğün salonu, seyir kafe, market, şarküteri, otopark, mangal ve piknik üniteleri, mescit, hobi bahçeleri, çocuk parkları ve kafeterya gibi çok sayıda bölüm bulunuyor. Tesisin içinde kurulan Buca Göl Pazarı’nda da ilçenin köylerinden gelen taptaze ve yerel ürünlerin satışı gerçekleştiriliyor.

57. Forbes Köşkü - Buca

İzmir’in Bornova ve Buca ilçeleri, özellikle 18. yüzyılın sonlarına doğru ağırlıklı olarak Levantenlerin tercih ettiği sayfiye yerleri olarak gelişim göstermiş. Bu sebeple günümüzde de hâlen her iki ilçenin içinde tarihi...

Bornova ve Buca ilçeleri geçmişte Levantenler tarafından sayfiye yeri olarak kullanıldığı için, günümüzde her iki ilçede de tarihi Levanten köşklerine rastlamak mümkün. Buca’nın en ünlü tarihi köşkü ise 1908 yılında inşa edilen Forbes Köşkü. Çamlarla bezeli bir korunun içinde yer alan ve harika bir manzarası olan bu köşk, kule formundaki köşe bloku sayesinde benzerlerinden ayrılıyor. Günümüzde köşk boş duruyor.

58. Hasanağa Parkı - Buca

İzmir’in Buca ilçesinde yer alan ve günümüzde ilçenin en gözde mesire yerlerinden biri olarak görülen Hasanağa Parkı’nın tarihçesi 1920’li yıllara kadar uzanıyor. İtalyan asıllı Levanten iş insanı Aliotti’ye ait olan...

Buca’nın en popüler mesire yerlerinden biri olan Hasanağa Parkı’nın bulunduğu mülk geçmişte İtalyan asıllı Levanten iş insanı Aliotti’ye ait olduğu için bu alan da Aliotti Bahçesi olarak adlandırılıyormuş. Ancak Aliotti’nin ölümünün ardından satışa çıkarılmış ve 1926 yılında Ödemiş’in ileri gelen isimlerinden biri olan Sarıgöllü Hasan Ağa tarafından satın alınmış. Uzun yıllar boyu halkın kullanımına açık tutulan mülk bahçesi, Latin Avrupa anlayışıyla tasarlanmış olması sebebiyle İstanbul’un ünlü Emirgan korusunu andırıyor. 2013 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen parkta günümüzde 1400 metrelik bir tartan pist, oyun alanları, bir kilometre uzunluğunda bir bisiklet yolu, kaykay pisti, tenis ve basketbol sahaları bulunuyor.

59. Kaynaklar - Buca

Şehir hayatının gürültüsünden ve keşmekeşinden bunaldığımız anlarda kendimize doğa kaçamakları yaratabilmek ve biraz temiz havanın ya da kuş cıvıltılarının tadını çıkarabilmek fiziksel ve psikolojik sağlığımız açısından bir hayli önemli. Ülkemizin...

Buca’nın Nif Dağı eteklerinde bulunan meşhur köyü Kaynaklar, ününü hem yıllardır koruduğu otantik atmosferine hem de ev sahipliği yaptığı bin yıllık çınar ağacına borçlu. İlçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan köyün en önemli özelliklerinden biri, yaz kış fark etmeksizin temiz ve nemsiz olan havası. Söz konusu tarihi çınar ağacı, köyün meydanında tüm heybetiyle karşınıza çıkıyor. Meydanda kahvaltı salonları ve geleneksel lokantalar da mevcut. Ayrıca, ilçe belediyesinin işlettiği bir bungalov ve çadır kamp alanı da Kaynaklar sınırlarında yer alıyor.

60. Nazarköy - Kemalpaşa

İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı 29 farklı köyden biri olan Nazarköy, ilçe merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıktaki bir dere yatağına kurulmuş. Hatta bu sebeple eskiden Kurudere Köyü ismiyle anılıyormuş. Kemalpaşa-Torbalı yolundan...

Ünlü köylerden söz etmişken rotamızı bir durak için Kemalpaşa’ya çeviriyor ve Nazarköy’e gidiyoruz. Kemalpaşa ilçesine bağlı 29 köyden biri olan Nazarköy, bir dere yatağına kurulu olması sebebiyle eskiden Kurudere Köyü olarak adlandırılıyormuş. Nif Dağı’nın yamacına yayılan köyün en önemli özelliği, 1950’li yıllardan beri göz boncuğu, yani nazar boncuğu üretimine ev sahipliği yapması. Günümüzde beş farklı göz boncuğu ocağını içinde barındıran köyün ünlü Boncuk Çarşısı’nda envai çeşit nazar boncuğu ve süs eşyası satılıyor. Yaklaşık 350 kişilik bir nüfusu bulunan Nazarköy, hâlen sanatına ve geleneksel kültürüne sahip çıkıyor.

61. Efes Antik Kenti - Selçuk

Efes Antik Kenti

Tarihi M.Ö. 6000’li yıllara dek uzanan ve son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda Tunç Çağları ve Hititlere dair yerleşim bulguları barındırdığı saptanan Efes Antik Kenti, kuşkusuz ülkemizin en büyüleyici noktalarından biri....

Tarihçesi M.Ö. 6000’li yıllara dek uzanan Efes Antik Kenti, hiç şüphesiz ülkemizdeki en görkemli ve etkileyici antik kentlerden biri. Altın çağını Roma döneminde yaşamış olan bu antik şehir, gelmiş geçmiş en önemli liman kentlerinden biri olma özelliğini de taşıyor. Bir asırdan uzun süredir kazı çalışmalarına ev sahipliği yapan Efes Antik Kenti, arkeolojiye ve tarihe ilgi duyanlar için müthiş bir keşif durağı. Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nı da içinde barındıran kentte her biri birbirinden etkileyici agoralar, antik tiyatrolar, odeon, antik liman ve stadyumlar da yer alıyor.

62. Efes Yamaç Evler - Selçuk

Efes Yamaç Evler

Efes Antik Kenti’nin bir parçası olan Efes Yamaç Evler, kentte Roma döneminde inşa edilmiş yedi farklı evden oluşuyor. Bu tarihi evlerin en önemli özelliklerinden biri Bülbül Dağı’nın eteklerinde yer alan...

Efes Antik Kenti’nde Roma döneminde inşa edilmiş yedi farklı tarihi ev mevcut. Efes Yamaç Evler olarak adlandırılan bu görkemli yapılar, Bülbül Dağı’nın eteklerindeki teraslarda yer alıyor. Efes Yamaç Evler antik dönemde Efes’in önde gelen aileleri tarafından konut olarak kullanılmış, Helenistik dönemde ise mezarlığa dönüştürülmüş. Tarihçesi M.S. 1. yüzyıla dek uzanan yapıların en etkileyici özelliği, günümüze dek korunabilmiş olmaları. Üstelik evler hâlen ziyarete açık.

63. Selçuk Efes Müzesi - Selçuk

Ülkemizin en önemli müzelerinden biri olarak görülen Selçuk Efes Müzesi ya da kısa ismiyle Efes Müzesi, hem ziyaretçi kapasitesi hem de içinde barındırdığı birbirinden değerli eserler açısından ziyaretçilerin ilgi odağı...

Efes Antik Kenti’nde ve çevresinde yapılan kazı çalışmalarından elde edilen eserleri incelemek istiyorsanız doğru adres, Selçuk Efes Müzesi. Arkaik, Miken, Helenistik, Klasik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden birbirinden değerli eserlere ev sahipliği yapan müzede Yamaç Evler ve Ev Buluntuları Salonu, Mezar Buluntuları Salonu, Efes Artemisi Salonu, Sikke ve Hazine Bölümü, İmparator Kültleri Salonu ve Yeni Buluntular Salonu olarak adlandırılan bölümler yer alıyor. Yaklaşık 64 bin eseri içinde barındıran müze haftanın her günü 08:00-20:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

64. Yedi Uyuyanlar Mağarası - Selçuk

Yedi Uyuyanlar Mağarası

İzmir’deki Efes Antik Kenti’nin yakınlarında bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası, aynı zamanda Panayır Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Vedius Gymnasium’un yanından doğu yönüne doğru ilerleyen asfaltlanmış yoldan giderek ulaşabileceğiniz bu mağara, hem...

Hem İslam hem de Hristiyanlık tarihinde sözü geçen Yedi Uyuyanlar Mağarası, Yedi Uyurlar olarak adlandırılan yedi kişiye dair bir efsaneye konu olmuş. Müslümanlar bu mağaranın Tarsus’ta ya da Afşin’de bulunduğunu kabul ediyor, ancak Hristiyanlar Efes Antik Kenti’nin yakınlarında bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası’nın doğru adres olduğunu varsayıyor. Efes Antik Kenti’ne ait bir mezarlıkla çevrelenen Yedi Uyuyanlar Mağarası, bir kilisenin ve çok sayıda mezarın kalıntılarını da içinde barındırıyor. Yedi Uyurlar’a ilişkin efsane hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için aşağıdaki kutucuğa tıklamanız yeterli.

65. Meryem Ana Evi - Selçuk

Meryem Ana Evi

Meryem Ana Evi, Selçuk’a dokuz kilometre uzaklıktaki Bülbül Dağı üzerinde yer almaktadır. İsa Peygamberin ölümünden dört ya da altı yıl sonra St. John’un Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği tahmin edilmektedir. Hristiyan...

Selçuk’un merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Bülbül Dağı’nda konumlanan Meryem Ana Evi’nin Meryem Ana’nın hayattaki son günlerini geçirdiği yapı olduğuna inanılıyor. Hz. İsa’nın ölümünden birkaç yıl sonra St. John tarafından Efes’e getirilen Meryem Ana’nın konakladığı düşünülen bu yapı, Hristiyanlar tarafından kutsal sayılıyor. Meryem Ana Evi, Papa VI.Paul’un 1967 yılındaki ziyaretinin ardından her sene 15 Ağustos’ta ayinlere ev sahipliği yapmaya başlamış. Vatikan temsilcilerinin de katıldığı bu ayinler yoğun ilgi görüyor. Meryem Ana Evi’nin çevresinde M.S. 1. yüzyıldan günümüze dek ulaşan mozaik örneklerine ulaşıldığı da biliniyor.

66. Şirince - Selçuk

Şirince

Şirince’nin orijinal ismi olan Kırkınca’nın mitolojik bir çağda dağlara çıkan kırk kişiye atıfla verildiği rivayet edilir. Rum dilinde Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi anlamlar kazanan bu ad, Cumhuriyet'in ilk...

Tarihi mimarisiyle ve kendine has atmosferiyle turistik açıdan yoğun ilgi gören bir köy olan Şirince, Selçuk’un merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta. Eski ismi Kırkınca olan bu köyün adı Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kazım Dirik tarafından değiştirilmiş. 19. yüzyılda ağırlıklı olarak incir ihracatıyla geçimini sağlayan Şirince, geçmiş dönemlerde uzun süre boyunca Rumlara ev sahipliği yapmış. Ancak mübadele yıllarının ardından köyün nüfusu da değişmiş. Günümüzde geçiminin büyük bir bölümünü bağcılık, zeytincilik ve turistik gelirler üzerinden sağlayan Şirince’de hâlen tarihi Rum evleri bulunuyor. Bu yapıların birçoğu pansiyon olarak kullanılıyor. Köy kahvaltısıyla ve butik şaraplarıyla da oldukça ünlü olan bu sevimli köy, sanat atölyelerine ve galerilerine de ev sahipliği yapıyor.

67. Birgi - Ödemiş

Hani bazen bir rotada ilerlerken hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza bir doğa ve keşif cenneti çıkar, siz de bu yerin bunca güzelliğine rağmen nasıl saklı kalmayı başarabildiğine hayret edersiniz ya;...

Ünlü köyleri gezmeye devam ediyor ve rotamızı bu kez Ödemiş’e bağlı bir köy olan Birgi’ye çeviriyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de yer alan ve Bozdağ’ın eteklerine kurulmuş olan Birgi’nin tarihçesi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanıyor. En parlak dönemini Aydınoğulları Beyliği’ne başkentlik yaptığı dönemde geçiren köyde 18. ve 19. yüzyıldan kalan Osmanlı konakları bulunuyor. Tarihte Frig, Pers, Lidya, Roma, Bergama ve Bizans gibi çok sayıda medeniyeti ağırlamış olan Birgi’nin bir dönem bilim ve kültür alanında çok önemli bir merkez olduğu biliniyor. Asırlık çınar ağaçlarıyla çevrelenen tarihi bir atmosferde, film setini andıran sokakları arşınlayarak gezmek isterseniz Birgi’ye mutlaka uğramalısınız.

68. Birgi Çakırağa Konağı - Ödemiş

İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi Köyü, 18. ve 19. yüzyıldan günümüze dek ulaşmış tarihi konaklara ev sahipliği yapıyor. Bunlardan en ünlüsü de mimari üslubu çok başarılı şekilde korunabilmiş olan Çakırağa...

Birgi’nin en ünlü tarihi yapılarından biri olan Çakırağa Konağı, varlıklı bir tüccar olan Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından 1761 yılında inşa ettirilmiş. Üç katlı şekilde tasarlanan bu konak yüksek duvarlarla çevrelendiği için yoldan bakınca görünmüyor. 1990’lı yılların sonunda müzeye dönüştürülen Çakırağa Konağı’nın ikinci katı kışlık, üçüncü katı ise yazlık olarak kullanılmış. Üçüncü katta biri İstanbul’u, diğeri de İzmir’i tasvir eden çok etkileyici iki duvar resmi de yer alıyor. Ayrıca, yapının duvarlarını ve tavanlarını bezeyen kalem işi süslemeleri de son derece incelikli.

69. Bozdağ Kayak Merkezi - Ödemiş

Bozdağ Kayak Merkezi

“Ege’nin Uludağ’ı” unvanıyla da anılan ve İzmir’in Ödemiş ilçesi sınırlarında yer alan Bozdağ Kayak Merkezi, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Bozdağ’ın coğrafi konumu, çok...

1998 yılında açılan Bozdağ Kayak Merkezi, Ege Bölgesi sakinlerinin kış sporlarını sevenler tarafından sıklıkla ziyaret edildiği için “Ege’nin Uludağ’ı” unvanıyla da anılıyor. Yılın her mevsiminde turizme açık olan bu tesiste otel, seyir balkonları, kafeterya, restoran ve üç farklı kayak alanı yer alıyor. Seyahat acentelerinin günübirlik turlar da düzenlediği Bozdağ Kayak Merkezi’nin en önemli özelliklerinden biri, kış sporlarının yanı sıra, yamaç paraşütü için de elverişli bir ortam oluşturması. Ayrıca, burada her yılın Şubat ayında Dağcılık Şenlikleri de düzenleniyor.

70. Gölcük Yaylası - Ödemiş

İzmir’in Ödemiş ilçesi sınırları içinde yer alan ve her mevsimde ziyaretçilerine farklı bir manzara sunan Gölcük Yaylası, Ödemiş ilçe merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta. İzmir’in merkezine de 130 kilometre mesafede...

Ödemiş’in merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta yer alan Gölcük Yaylası, 810 dekarlık bir yüzölçümüne sahip olan Gölcük Gölü’ne ev sahipliği yapıyor. Çam ormanlarıyla bezeli bu görkemli yaylada çeşitli konaklama tesisleri de var. Ayrıca, gölün çevresi kamp alanı olarak da kullanılabiliyor. Yine gölün hemen yakınında bulunan otellerden biri, İsmet İnönü’nün 1934 yılında konakladığı tarihi yapının restore edilmesi sonucunda turizme kazandırılmış. Göl ve orman manzarasının tadını çıkararak çok keyifli bir gün geçirmek için Gölcük Yaylası’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

71. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı - Bergama

Dünya Miras Listesi’nin Kültürel Peyzaj Kategorisi’nde de yer alan ve Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerinden günümüze dek ulaşan katmanları içinde barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı; İzmir’in...

Arkeolojiye ve tarihe ilgi duyanların keşfetmeye doyamayacağı Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı; Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan katmanları harmanlayan müthiş bir alan. Alanın Pergamon, Kibele Kutsal Alanı, Yığma Tepe, İlyas Tepe, Tavşan Tepe, A Tepe, X Tepe, İkili ve Maltepe Tümülüsleri şeklinde sıralanan dokuz farklı bileşeni bulunuyor. Helenistik Bergama Krallığı’nın başkenti olan Pergamon, başlı başına bir keşif cenneti. Döneminin en önemli sağlık merkezlerinden biri olma görevini üstlenen Asklepion da burada yer alıyor. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Dionysos Tapınağı, Zeus Sunağı, agora, kütüphane, tiyatro… Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı’nda sizi etkileyecek onlarca farklı durak var.

72. Bergama Müzesi - Bergama

Bergama Müzesi

Bergama, eski ismiyle Pergamon, Anadolu’da yer alan arkeolojik yerleşimlerin içinde keşif tarihi en erken olan antik kentlerin arasında yer alıyor. Bergama Akropol Ören Yeri’ndeki Bizans Duvarı’nın içinde, 1865 yılında Zeus...

1865 yılında Bergama Akropol Ören Yeri’nde Zeus Sunağı’na ait kabartmaların bulunması sonucunda bölgede 1878 yılında kazı çalışmaları başlamış. 1886 yılına dek süren bu çalışmalarda birbirinden değerli eserler gün yüzüne çıkarılmış. Bunların üzerine bir de Asklepion’daki kazı çalışmalarından gelen buluntular eklenince, eserlerin hepsi bir müzede toplanmış. 1933 yılında temelleri atılan ve 1936 yılında tamamlanan Bergama Müzesi, işte bu eserleri içinde barındırıyor. Tunç Çağı’ndan Osmanlı dönemine kadar uzanan bir zaman aralığına yayılan eserler, son derece zengin bir koleksiyon oluşturuyor. Bergama Müzesi, haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında ziyarete açık.

73. Key Museum Otomobil Müzesi - Torbalı

İzmir’in Torbalı ilçesinde 2015 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan Key Museum Otomobil Müzesi, ülkemizin en kapsamlı klasik otomobil ve motosiklet müzesi olma unvanına sahip. Murat Özgörkey ve Selim Özgörkey’in otomobillere olan...

Murat ve Selim Özgörkey tarafından kurulan Key Museum Otomobil Müzesi, eğer dünya otomobil tarihine ve klasik otomobillere ilgi duyuyorsanız mutlaka uğramanız gereken bir durak. 2015 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan müzenin ana koleksiyonunda 76 adet otomobil ile 40 adet motosiklet bulunuyor. Otomobil sektörünün en ünlü markalarının ilk modellerinin tarihteki gelişimini de incelemenize olanak tanıyan bu koleksiyona, iki binden fazla otomobil modeli ve tarihçesi 1900’lere kadar uzanan çeşitli ekipmanlar da eşlik ediyor.

74. Metropolis Ören Yeri - Torbalı

Metropolis Ören Yeri

İzmir’in Torbalı ilçesinin ilk yerleşim alanı olma unvanına sahip olan Metropolis Ören Yeri, kentin yaklaşık 45 kilometre doğusunda yer alıyor. Torbalı Ovası’nın batısında kalan Özbey Köyü ve Yeniköy arasında kalan...

Torbalı’nın ilk yerleşim yeri olan Metropolis Ören Yeri’nin varlığı, Avrupalı gezginler Wheler ve Spon’un 1675 yılında bu bölgede yaptığı araştırmalar sonucu keşfedilmiş. Karşılaştıkları harabelerin Metropolis Antik Kenti’ne ait olduğunu saptayan iki gezgin sayesinde, 19. yüzyılda bu alanda topografya araştırmaları da yapılmaya başlanmış. M.Ö. 3. yüzyılda kurulduğu anlaşılan Metropolis Antik Kenti’nde Helenistik dönemden kalan stoa, tiyatro ve tapınak gibi birçok anıtsal yapı bulunuyor. Roma döneminde gelişim gösteren kent, aynı zamanda birbirinden özgün heykeltıraşlık eserlerine de ev sahipliği yapıyor.

75. Özdere - Menderes

Özdere

İzmir’de bulunan Özdere kasabası, emeklilik hayallerinizi süsleyecek bir güzelliğe sahip. Ege Denizi’nin en güzel sahillerinden bir tanesine ev sahipliği yapan belde 55 km’lik boyunca devam eden bir plaja sahip. Bundan...

Menderes’in turistik açıdan en gözde noktalarından biri olan Özdere, çevre sakinlerinin sessiz, sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek için tercih ettiği favori semtlerden biri. Nüfusu genelde yüksek rakamlara ulaşmayan ve böylece kendine has atmosferini yılın her döneminde korumayı başaran Özdere’nin tarihçesi M.Ö. 5000’li yıllara kadar uzanıyor. Eğer dinamik tatil beldelerini, hareketli gece hayatını ve kalabalığı seviyorsanız Özdere sizin için ideal bir tatil destinasyonu olmayabilir. Ancak eğer biraz kafa dinlemek ve doğanın tadını çıkarmak istiyorsanız Özdere’yi gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Beldeye yolunuz düşerse Kalemlik Orman Kampı’nı, Maydanoz Koyu’nu ve Çukuraltı Plajı’nı da ziyaret etmeyi unutmayın.

76. Kalemlik Orman Kampı - Menderes

Kalemlik Orman Kampı

İzmir’in Menderes ilçesinin Özdere mevkiinde yer alan Kalemlik Orman Kampı, bölgede çadırla kamp yapmak ve hem yeşilin hem de mavinin en güzel tonlarını seyre dalmak için tercih edebileceğiniz en ideal...

Özdere doğayla baş başa kalarak kamp yapmak için oldukça ideal bir destinasyon. Beldede kampçıların en çok ziyaret ettiği alanların başında da Kalemlik Orman Kampı geliyor. Yaklaşık 22 hektarlık bir alanı kaplayan tesis, 200 çadır kapasitesine sahip. Dilerseniz bungalovda da konaklayabiliyorsunuz. Tesisin içinde market, restoran, kumlarla bezeli bir plaj, çocuk oyun alanı ve otopark gibi olanaklar bulunduğu için; kamp sırasında konforunuzdan ödün vermenize gerek kalmıyor. Bungalovlarda aydınlatma, elektrik ve klima gibi olanaklar da bulunuyor.

77. Değirmendere Şelalesi - Menderes

Değirmendere Şelalesi

İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Değirmendere Köyü’nün sınırları içinde bulunan ve ismini de köyden alan Değirmendere Şelalesi, kent merkezine çok yakın bir konumda olmasına rağmen sizi şehrin sıkıcı ve gri atmosferinden...

Menderes’in Değirmendere Köyü’nde bulunan ve köyle aynı ismi taşıyan Değirmendere Şelalesi, yaklaşık 5-6 metre yükseklikten çam ağaçlarıyla çerelenen bir alana dökülüyor. Özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan şelale; trekking, kamp ve yürüyüş tutkunları için dört dörtlük bir ortam oluşturuyor. Ancak şelalenin bulunduğu alanda herhangi bir tesis yok. Bu nedenle yeme içme ihtiyaçlarınızı kendiniz karşılamanız gerekiyor.

78. Gümüldür - Menderes

Gümüldür

İzmir’in Menderes ilçesine bağlı bir sahil kasabası olan Gümüldür, maviyle yeşilin en güzel tonlarını buluşturan doğasıyla ve sessiz sakin atmosferiyle ünlü. Yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda olan ve mavi bayraklı plajlara...

Menderes’in turistik açıdan ön plana çıkan bir diğer sahil kasabası da doğal güzellikleriyle ünlü olan Gümüldür. Yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda bir sahil şeridi bulunan belde, mavi bayraklı plajları da içinde barındırıyor. Gümüldür’ün en meşhur özelliklerinden biri de satsuma ismi verilen bir mandalina cinsinin üretim noktası olması. Satsumalar özellikle ekim ve kasım aylarında beldenin turuncuya boyanmasını sağlıyor. Tatlı su çaylarını da içinde barındıran Gümüldür, aynı zamanda su sporlarına da elverişli bir ortama sahip. Ayrıca; Notion, Klaros ve Kolophon antik kentlerine de yakın bir konumda bulunuyor.

79. Urla

İzmir’in en gözde ilçelerinden biri olan Urla’nın tarihçesi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanıyor. İzmir’in kent merkezine yaklaşık 38 kilometre uzaklıkta bulunan bu sevimli ilçe; Ege Denizi, Seferihisar, Çeşme ve Güzelbahçe’yle...

Hazır kent merkezinden epey uzaklaşmışken ve İzmir’in dört dörtlük bir tatil için tercih edilebilecek cennet köşelerinden söz ediyorken hızımızı kesmeden devam edelim. İzmir’in en gözde ilçelerinden biri olan Urla; kırk kilometrelik sahil şeridi, tertemiz denizi, birbirinden vizyonlu köyleri, Sanat Sokağı, sanat galerileri, Klazomenai Antik Kenti ve her beklentiye hitap edebilecek kadar çeşitli yeme içme işletmeleri sayesinde yaz turizminin favori durakları arasında. Urla’da gezilecek yerler hakkında daha detaylı bilgi almak için, sizin için hazırladığımız rehbere göz atmanız yeterli.

80. Çeşme

Çeşme

İzmir’in turistik açıdan en gözde duraklarından biri haline gelen Çeşme ilçesi, kent merkezinin yaklaşık 94 kilometre batısında ve kendi ismini taşıyan yarımadanın en uç noktasına kurulu. Geçmiş yıllarda gemicilerin “küçük...

Gelelim, İzmir’in artık ünü tüm ülkeye yayılmış olan bir diğer turistik ilçesi olan Çeşme’ye! Çeşme zaten uzun yıllardır ülkemizin en popüler yaz turizmi duraklarından biriydi ama özellikle son dönemlerde gördüğü ilginin daha da arttığını söylemek mümkün. Ege Denizi, Urla ve Karaburun’la çevrelenen Çeşme’nin yüzölçümü 257 kilometrekareye ulaşıyor. Yirmiden fazla plaja ev sahipliği yapan ilçede envai çeşit otel, pansiyon, restoran, kafeterya, meyhane, gece kulübü ve bar seçeneği bulunuyor. Elbette Çeşme’nin tek özelliği turizm ve eğlence sektöründe çok gelişmiş olması da değil. İlçede mutlaka görmeniz gereken durakları aşağıda listeledik.

81. Çeşme Müzesi - Çeşme

Çeşme Müzesi (Kalesi)

İzmir’in Çeşme ilçesinin tarihi açıdan ön plana çıkan en önemli yapılarından biri, hiç şüphesiz ki Çeşme Kalesi. 15. yüzyılda Cenevizliler tarafından deniz ticaretinde güvenliği sağlamak amacıyla inşa edildiği tahmin edilen...

Çeşme’nin en köklü tarihi yapılarından biri olan Çeşme Kalesi, günümüzde Çeşme Müzesi’ne dönüştürülmüş haliyle ziyaretçilerini ağırlıyor. 15. yüzyılda Cenevizliler tarafından inşa edilen bu tarihi yapı, II. Bayezid döneminde kapsamlı onarım çalışmalarından geçirilerek bir Osmanlı kalesine dönüşmüş. 19. yüzyıla kadar aktif olarak kullanılan kalenin ana giriş kapısı güney cephede yer alıyor. Haftanın her günü 08:30-19:30 saatleri arasında gezilebilen müzede Erythrai Antik Kenti’nde yapılan kazılardan elde edilen eserler, Bağlararası’nda bulunan çanak çömlekler ve antik dönem deniz ticaretine ilişkin amphralar sergileniyor.

82. Altınkum Plajı - Çeşme

Altınkum Plajı

Ülkemizde ismini incecik ve altın renginde kumlarla bezeli olmasından alan, bu sebeple Altınkum olarak adlandırılan birçok plaj var. Söz konusu plajlardan biri de İzmir’in Çeşme ilçesinde, ilçe merkezine yaklaşık on...

Çeşme’nin merkezine yaklaşık on dakikalık mesafede bulunan Altınkum Plajı, ismini altın renginde ve incecik kumlarla kaplı olmasından alıyor. 500 metre uzunluğundaki plajda deniz suyu, açıldıkça çok yavaş derinleşiyor. Bu sayede burası, çocuklu ailelerin de ilk tercihleri arasında. Ancak Altınkum Plajı’nda suyun bir hayli soğuk olduğunu da vurgulamak gerek. Burada halk plajı bulunduğundan, denize girmek için ekstra bir ücret ödemenize gerek kalmıyor. Tuvalet, soyunma kabini ve duş gibi ihtiyaçlar için çevredeki işletmeleri kullanmanız gerek. Dilerseniz, civarda ziyaret edebileceğiniz çok sayıda beach club da yer alıyor.

83. Aya Yorgi Koyu - Çeşme

Aya Yorgi Koyu

İzmir’in Çeşme ilçesinin dünyaca ünlü koylarından biri olan Aya Yorgi Koyu, ilçe merkezine yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta. İncecik kumlarla bezeli bir plaja sahip olan bu koyda deniz suyu hem çok...

Çeşme’nin merkezinden 13 kilometre giderek ulaşabileceğiniz Aya Yorgi Koyu da denize girmek için son derece cazip bir destinasyon. İncecik kumlarla kaplı bir plajı olan bu koy, çok temiz ve berrak bir denize ev sahipliği yapıyor. Denizin tabanı da kumlarla kaplı. Üstelik, gün boyu deniz tutkunlarını ağırlayan Aya Yorgi Koyu, gece saatlerinde de birbirinden hareketli partilere sahne oluyor. Bu koyda halk plajı yok, ancak beach club sayısı oldukça fazla. Hatta bu işletmelerin sabahın ilk saatlerine kadar süren partilerinin, dünya çapında ün kazandığını söyleyebiliriz.

84. Alaçatı - Çeşme

Alaçatı

Özellikle son yıllarda gördüğü ilginin katbekat artmasıyla ülkemizin tartışmasız en popüler tatil beldelerinden biri haline gelen Alaçatı, İzmir’in Çeşme ilçesi sınırlarında yer alıyor. Hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak...

Özellikle son yıllarda ünü Çeşme’nin genelini de aşan Alaçatı, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Sert rüzgarlarıyla meşhur olan ve bu sebeple rüzgar sörfü tutkunlarının da sık sık ziyaret ettiği bu sevimli tatil beldesi; yaz turizminin, eğlencenin ve gece hayatının en gözde duraklarından biri. Ancak söz konusu popülerliğin fiyatlara da yansıdığını ve Alaçatı’nın eski nostaljik atmosferini epey zedelediğini söylemek mümkün. Tarihçesi antik dönemlere kadar uzanan Alaçatı, aslında hem mutfağıyla hem de içinde barındırdığı doğal ve tarihi güzelliklerle de keşfe değer bir rota oluşturuyor. Ancak günümüzde yaz sezonu boyunca Alaçatı’da tatil yapmak; sessiz, sakin ve bütçe dostu bir tatili tercih edenler için çok uygun bir alternatif olmayabilir.

85. Delikli Koy - Çeşme

Delikli Koy

İzmir’in Çeşme ilçesinin turistik açıdan en gözde beldesi olan Alaçatı’da yer alan Delikli Koy, hem çevre sakinlerinin hem de yerli ve yabancı turistlerin yaz sezonu boyunca sık sık ziyaret ettikleri...

Alaçatı’nın kalabalığına inat hâlen huzurlu ve sakin atmosferini bir nebze olsun korumayı başarabilen Delikli Koy, beldede denize girmek için tercih edebileceğiniz en büyüleyici alanlardan biri. Yalnızca özel araçla ulaşım sağlanan bu koyda su, Altınkum Plajı’na kıyasla çok daha hızlı bir şekilde derinleşiyor. Koyda herhangi bir tesis ya da işletme bulunmadığı için doğal güzellikler de zarar görmemiş. Ancak yine bu sebepten, tüm ihtiyaçlarınızı kendiniz karşılamanız gerekiyor.

86. Ilıca - Çeşme

Ilıca

İzmir’in Çeşme ilçesinin yaklaşık üç kilometre doğusunda bulunan Ilıca, hem iki kilometre uzunluğundaki ünlü plajı hem de zengin termal sularıyla ilçenin en tanınmış turizm merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Birbirinden...

İki kilometre uzunluğundaki meşhur plajı ve şifalı olduğu düşünülen termal sularıyla ünlü olan Ilıca, Çeşme’nin merkezinin yaklaşık üç kilometre doğusunda kalan bir semt. Denizin içinde sürekli kaynayan sıcak termal sularının olması, Ilıca Plajı’nı da otomatik olarak doğal bir termal havuza dönüştürüyor. Keza bu sebeple Ilıca’nın küçük otellerinin ve pansiyonlarının bile çoğunda kaplıca suyu mevcut. Ilıca Plajı’nda kıyıdan yaklaşık 100 metre açıldığınızda bile su kolay kolay boyu geçmiyor. Bu sayede çocuklu aileler ve çok iyi yüzme bilmeyenler de denize girmek için burayı gönül rahatlığıyla tercih edebiliyor. Üstelik, Ilıca gece hayatı ve eğlence sektörü açısından da oldukça dinamik bir semt. Semtin sakız reçeli, karadutlu dondurması ve sakızlı dondurması da çok lezzetli.

87. Ildır (Ildırı) - Çeşme

Ildır

Ege’nin en gözde sahil kasabalarından bir tanesinde, huzurlu ve sakin bir hayat geçirmek isteyenleri Ildır kasabasını düşünmeye davet ediyorum. Hareketin hiçbir mevsimde son bulmadığı, hem yurtiçinden hem de yurt dışından...

Çeşme’nin kalabalık atmosferinden kendini en iyi şekilde korumuş olan kasabalarından biri olan Ildır, film setini andıran sokakları ve müthiş huzurlu atmosferiyle mutlaka görmeniz gereken bir yer. Geçmişte bir balıkçı köyü olan bu semtte yöresel pazarlar, organik ürünlerin satıldığı tezgahlar, günün her saatinde telaşsız bir atmosfer ve birbirinden etkileyici doğal güzellikler bulunuyor. Ayrıca Ildır, arkeoloji ve tarih meraklılarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir antik kente de ev sahipliği yapıyor.

88. Erythrai Antik Kenti - Çeşme

Erythrai Antik Kenti

İzmir’in Çeşme ilçesinin yaklaşık 20 kilometre doğusunda bulunan Ildır; sessiz ve sakin atmosferi, birbirinden güzel plajları ve tertemiz deniziyle ilçenin en gözde tatil merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Ildır’ının antik...

Erythrai, Ildır’ın antik dönemdeki ismi. Çeşme’nin merkezinden yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan bu antik kentin yerleşim tarihçesi ilk tunç çağına kadar uzanıyor. Tarih boyunca defalarca el değiştirdiği bilinen Erythrai; Lidyalılar, Persler, Roma İmparatorluğu ve Bergama Krallığı gibi birçok önemli medeniyeti ağırlamış. 1336 yılında Türk egemenliğine girmiş, Ildır ismini de 16. yüzyıldan sonra almış.  Erythrai Antik Kenti’nde 1963-1966 yılları arasında yapılan kazı çalışmaları, bir antik tiyatroyu ve Athena tapınağının kalıntılarını gün yüzüne çıkarmış. Bölgede yapılan çalışmalar hâlen devam ediyor.

89. Karaburun

Karaburun

İzmir’in ekosistemi, kültürel ve tarihi değerleri, doğal güzellikleri ve biyoçeşitliliğiyle dikkat çeken ilçesi Karaburun, aynı zamanda uzun yıllardır sessiz ve sakin bir tatili tercih edenlerin uğrak noktası haline gelmiş durumda....

İzmir’in turistik ilçeleri başlıklı seyahatimizde bir sonraki durağımız, Karaburun! Karaburun Yarımadası, İzmir Körfezi’nin girişinde bulunuyor. Bu sebeple tarih boyunca deniz güvenliğinin kontrolü açısından çok stratejik bir nokta olmuş. Tarihçesi Kalkolitik döneme kadar uzanan bölgede M.Ö. 3000’li yıllarda Hititlerin yaşadığı biliniyor. Tıpkı Erythrai gibi, Karaburun bölgesi de tarihte defalarca el değiştirmiş ve onlarca farklı efsaneye konu olmuş. Günümüzde ise ilçenin huzurlu ve sakin bir tatil arayışında olanlar için çok uygun bir destinasyon haline geldiğini söylemek mümkün. İkisi mavi bayraklı olmak üzere çok sayıda plajı içinde barındıran Karaburun, deniz ürünleri üzerine uzmanlaşmış onlarca restoran ve meyhaneye de ev sahipliği yapıyor.

90. Mordoğan - Karaburun

İzmir’in Karaburun ilçesine bağlı bir mahalle olan Mordoğan, Karaburun Yarımadası’nın hem kuzey hem de güney yönünde uzanan dağların arasından kıvrılarak giden yolu takip ederek çıkabileceğiniz bir tatil ve doğa cenneti....

Karaburun’un bir mahallesi olan Mordoğan, zeytinliklerle ve nergis bahçeleriyle çevrelenen, ayrıca Karaburun’un merkezinden daha da dingin bir atmosfere sahip olan bir yer. Mordoğan’ın dinamiklik ve gece hayatı açısından Urla ve Çeşme gibi ilçelerle yarışabileceğini söylemek mümkün değil. Ancak doğal güzellikleriyle ön plana çıkan bir beldede kafa dinlemenin tadını çıkarmak istiyorsanız, gönül rahatlığıyla Mordoğan’ın ziyaretçilerinden biri olabilirsiniz.

91. Seferihisar

Seferihisar

İzmir’in kıyı bölgesinin yakınlarında konumlanan ve şehrin en popüler turistik duraklarından biri olan Seferihisar, yılın her döneminde çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. 1884 yılında ilçe statüsü kazanan Seferihisar’ın tarihçesi M.Ö. 2000’li...

M.Ö. 2000’li yıllara uzanan tarihçesiyle ve birbirinden güzel plajlarıyla ünlü olan Seferihisar, aynı zamanda ülkemizin “cittaslow” unvanına layık görülmüş olan ilk ilçesi. Bu unvandan da anlayabileceğiniz üzere, Seferihisar huzurlu ve telaşsız bir tatil için gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz bir destinasyon. Seferihisar’ın turistik açıdan en popüler duraklarının Sığacık ve Ters Antik Kenti olduğunu söylemek mümkün. Özellikle Sığacık Kalesi’nin içinde haftanın belirli günlerinde kurulan pazar, daracık sokakları ve el emeği göz nuru ürünleriyle yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.

92. Foça

Foça

İzmir’in kuzey tarafında konumlanan bir sahil ilçesi olan Foça, uzun yıllardır hem İzmirlilerin hem de çevre illerden gelen misafirlerin huzur ve sessizlik bulmak için ziyaret ettiği bir adres. Antik çağlarda...

Listemizin son bölümünde bu kez İzmir’in kuzeyine doğru uzanıyor ve soluğu ülkemizin bir diğer cittaslow’u, yani “sakin şehri” olan Foça’da alıyoruz. Antik çağlarda Phokaia olarak adlandırılan Foça, bu ismi çevresindeki adalarda yaşayan foklardan almış. İyon yerleşimleri açısından çok stratejik ve önemli bir nokta olan ilçenin son derece zengin bir tarihi mirası var. 1953 yılından beri arkeolojik kazılara ev sahipliği yapan Foça, deniz ürünleriyle de oldukça iddialı. Taptaze balıklardan ve mezelerden tatmak, tarihi yapılarla bezeli sokakları arşınlamak, denize girmenin ve güneşlenmenin tadını çıkarmak, gün batımını seyre dalmak… Foça’da keyfini çıkarabileceğiniz birçok farklı aktivite var.

93. Beş Kapılar Kalesi - Foça

İzmir’in en gözde tatil merkezlerinden biri olan ve şehrin kuzeyinde yer alan ilçesi Foça, içinde keşfetmeye değer birbirinden güzel tarihi yapılar barındırıyor. Söz konusu yapıların içinde en tanınmış olanlarından birinin...

Foça’nın en köklü tarihi yapılarından biri olan ve 11.-12. yüzyıllar arasında inşa edildiği bilinen Beş Kapılar Kalesi, 1275 yılında Michel Palok tarafından Manuel Zacharna’ya teslim edilmiş. İlerleyen yıllarda Cenevizliler tarafından kapsamlı onarım çalışmalarından geçirilmiş. 1455 yılında Foça’nın Osmanlı topraklarına dahil olmasıyla bir Osmanlı kalesine dönüştürülen Beş Kapılar Kalesi, 2013 yılından beri UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de yer alıyor. Dikdörtgen planla inşa edilmiş yapı; içinde Bizans, Ceneviz ve Osmanlı mimarisinden ortak izler taşıyor.

94. Yeni Foça - Foça

İzmir’in Foça ilçesi, kentin turistik açıdan en gözde duraklarından biri. Kent merkezinin kuzeyinde kalan bu ilçe, uzun yıllardan beri huzurlu, sakin ve keyifli bir tatil geçirmek isteyen yerli ve yabancı...

Foça’nın merkezi Eski Foça, limanın etrafına kurulu olan ve merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan mahallesi ise Yeni Foça olarak adlandırılıyor. Tarihçesi üç bin yıllık bir sürece uzanan Yeni Foça, Eski Foça’ya kıyasla daha sakin bir destinasyon. Ara sokaklarında bulunan tarihi evleriyle ve keyifli pazarıyla ön plana çıkan bu mahallede çok sayıda restoran, kafeterya ve pansiyon da mevcut. Ancak bu açıdan Eski Foça’nın daha üstün olduğunu söylemek mümkün.

95. Çandarlı - Dikili

İzmir-Bergama karayolu üzerinde bulunan ve Dikili ilçesine bağlı bir belde olan Çandarlı, içinde bulunduğu bölgenin en eski yerleşim yerlerinden bir dolma unvanına sahip. İzmir’in kuzey, Dikili’nin de güney yönünde kalan...

Listemizde son durağımız, Dikili’nin bir beldesi olan Çandarlı. Bu bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çandarlı, tıpkı Alaçatı gibi sert rüzgarlarla epey haşır neşir olan bir yer. Bu sayede bunaltıcı yaz sıcaklarında keyifli bir kaçış rotası oluşturuyor. Sokaklarının birçoğu denize çıkan ve Ceneviz şövalyeleri tarafından inşa edilen Çandarlı Kalesi’ne de ev sahipliği yapan semtte, denize girmek için tercih edebileceğiniz birçok plaj seçeneği var. Mavi bayraklı Kaleönü Plajı ve Bademli Koyu, söz konusu seçenekler içinde en popüler olanları. Özellikle Bademli Koyu’nda gün batımı keyfi yapmanın tadı gerçekten bambaşka oluyor.

Ege Ertan Yazar
24.08.2022
Yorumlar
31.08.2022 - 01:08
Bir zamanlar yaşamayı en çok istediğim şehirdi İzmir. Sürekli yaşamak hiç imkan olmasa da işlerim sebebi ile çokça ve sıkça vakit geçirdiğim bir şehir olmuştur hep ancak bir şekilde temelli yerleşmek kısmet olmadı.

İzmir, bir kere mutlu ve güler yüzlü bir şehirdir. İnsanları diğer illerimize nazaran daha içten ve güler yüzlüdür. Çokça tek başıma oturup yemek yediğim ya da eğlenmeye gittiğim mekanlarda hem keyifli, hem entelektüel sohbetler etmiş ve kıymetli insanlarla tanışmışlığım olmuştur.

Dahası zaten bana göre muazzam coğrafyası ve havası, birçok sayfiye ve sahil bandı yere yakınlığı bir artıdır. Bugüne dek olmadı ancak belki ileride birgün olur. Özellikle Urla, Sığacık tarafına başta İstanbul'dan olan temelli göçler benim de arzumun teyidi gibi.

Dilerim olduğun gibi güzel ve sana layık güzel insanlarla devam edersin İzmir 🙏
31.08.2022 - 15:14

Nasıl İstanbul bir dönem orada yaşayanları ya da oraya yolu düşenleri bir şekilde kendine bağlıyorsa, aynı durum İzmir için de geçerli sanırım. Ben üniversite yılları dışında hep İzmir'de yaşadım ve artık aslında buranın da kalabalık, trafik ve uçuk kiralar gibi faktörler bakımından İstanbul'dan neredeyse hiçbir farklı kalmadı. Ancak buna rağmen, belki de sizin belirttiğiniz sebeplerden, -çokça eleştirilen İzmir milliyetçiliği bende olmasa da :)- bu şehre güçlü bir aidiyet besliyorum ben de. Üniversiteyi de Eskişehir gibi keyifli bir yerde okumuş olmama rağmen beş yıl boyunca İzmir'e dönmek için gün saydım diyebilirim. Sizin de olur da bir gün yolunuz ikamet için İzmir'e düşerse, siz de kolay vazgeçemezsiniz diye düşünüyorum.:)

İlgili İçerikler

Her biri popülerlik açısından birbiriyle yarışan ve birer yeryüzü cennetini andıran tatil bölgeleriyle dolup taşan Ege Bölgesi, bu sayede her...

“Ege’nin İncisi” unvanıyla da anılan İzmir, yaz sezonunda dolup taşan birçok farklı tatil merkezine ev sahipliği yapıyor. Çeşme’den Seferihisar’a, Urla’dan...

İzmir’in en güzel ilçelerinden biri olarak görülen Çeşme, uzun yıllardan beri ülkemizin yaz turizmini domine eden tatil merkezleri arasında ilk...

Büyük şehirlerin kaotik temposundan ve bitmeyen telaşından bunalanların birçoğu, soluğu bir Ege ya da Akdeniz kasabasında alıp buranın sakin atmosferinde...

Sanıyorum herkesin bir emeklilik hayali vardır. Stresli ve yoğun geçen çalışma hayatından sonra sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmek her...

Tüm kötülükleri geride bırakıp yeni umutlar ile başlayacağımız 2022 yılına yalnızca sayılı günler kaldı ve dünyanın her yerinde yeni yıl...

Tatil yapmak istediğimizde ülkemizin her bir köşesinin ayrı bir cennet olduğunu görebiliyoruz. Doğudan batıya her bir bölgede mükemmel bir tabiat...

Evlilik hazırlıklarıyla geçen süreç, hayatınızın en yoğun ve koşuşturmacalı geçen dönemlerinden biri olabilir. Her şey tamamen yolunda gitse bile ara...

Bir sonraki tatilinizde klasik otel konseptinin dışına çıkmak ve unutulmaz bir doğa kaçamağı yapmak mı istiyorsunuz? O halde sizi doğruca,...

Pek çoğumuz tüm seneyi tatil hayaliyle geçiriyoruz. Bir de Corona virüs salgınıyla birlikte tatil kavramını iyice özler olduk. Şehir hayatının...

Çeşme, özellikle de Alaçatı son yılların en popüler tatil destinasyonlarından biri haline geldi. Denize, kuma ve güneşe doymak isteyen tatilciler...

Gündelik hayatın gitgide daha hızlı akan temposu ve hareketliliği içinde sükûnete ve huzura belki de her zamankinden daha fazla ihtiyaç...

Ülkemizin açık ara en popüler ve ünlü tatil merkezlerinden biri olan Çeşme, farklı bütçe aralıklarına ve tatil beklentilerine hitap eden...

Evlilik keyifli olduğu kadar bir o kadar da yorucu bir süreç. Zorlu geçen bu süreci atlatıp eşinizle geçireceğiniz romantik bir...

Benzer İçerikler

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Şehrin gürültüsü, karmaşası ve telaşı bazen insanı gerçekten çok yoruyor. Öyle hızlı bir tempoda yaşıyoruz ki, bazen yorulduğumuzun bile farkına...

Kentin boğucu atmosferinden uzaklaşmak, doğayla baş başa kalmak ve biraz kafa dinlemek için keyifli bir kamp tatiline çıkmaya ne dersiniz?...