nerdeneredenerdenerede

Ankara Gezilecek En İyi Yerler: Ankara’da Gezilecek En İyi 86 Yer Tavsiyesi

Ankara Gezilecek En İyi Yerler: Ankara’da Gezilecek En İyi 86 Yer Tavsiyesi
2020 yılı verilerine göre yaklaşık 5,6 milyonluk bir nüfusa sahip olan başkent Ankara, seyahat tutkunlarının belki günlerce gezse bitiremeyeceği onlarca farklı keşif durağına ev sahipliği yapıyor. Ankara genellikle gri bir şehir olmakla eleştirilir, ancak aslında içinde o kadar çok yeşil alan var ki. Şehrin atmosferinin de tümüyle kendine has olduğunu söylemek mümkün. Keza, Ankara’da bir süreliğine yaşayan kişiler de bu şehirden bir daha kolay kolay vazgeçemiyor. Bunun sebebi elbette kişiden kişiye göre değişir ama yalnızca kentin içinde barındırdığı değerleri ve güzellikleri saymak bile yeterli bir sebep. İşte, biz de bugün Ankara’yı Ankara yapan ve mutlaka görmenizi önerdiğimiz tam 86 farklı noktadan söz edeceğiz.

Kültür ve sanat aktiviteleriyle dolu bir seyahat mi planlıyorsunuz? Ülkemizin tarihini ve uğruna verilen mücadeleleri daha yakından tanımak mı istiyorsunuz. Doğayla iç içe, yemyeşil bir atmosferde vakit geçirmek mi sizin için daha cazip? Müze müze dolaşıp bilgi birikiminizi mi artırmayı hedefliyorsunuz? Eh, harika bir seyahat sizin için ne ifade ediyorsa, Ankara’nın sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını söylemek mümkün. Çünkü Ankara gezilecek yerler listesinde onlarca farklı müze, yemyeşil parklar, işlek caddeler, tarihi yapılar, görkemli ibadethaneler, etkileyici anıtlar, film setini andıran semtler ve daha fazlası yer alıyor. Hem devletin merkezi hem de köklü bir üniversite şehri olması sayesinde Ankara, son derece dinamik ve kendine has bir atmosfer sunuyor. Dilerseniz gelin; beş bin yılı aşkın bir tarihçeye sahip olan Ankara’yı karış karış gezmeye başlayalım. İşte, 86 farklı durakla Ankara gezilecek yerler rehberi…

1. Anıtkabir - Çankaya

Anıtkabir

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanı ve inkılaplarının önderi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerini yumduğunda, naaşının ilk olarak Ankara Etnografya Müzesi’nde kalacağı açıklanmış. Ancak bu...

Ankara’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken ilk durak, elbette Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir. Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde hayata veda ettiğinde, naaşı ilk olarak Ankara Etnografya Müzesi’ne defnedilmiş. Ancak bu esnada da onun ilke ve inkılaplarını, savunduğu değerleri ve verdiği mücadeleyi yansıtabilecek bir anıtmezar inşa edilmesine karar verilmiş. Bunun üzerine geçmişte Rasattepe olarak anılan bölgede, 9 Ekim 1944 tarihinde Anıtkabir’in temeli atılmış. Yaklaşık dokuz yıl süren inşa süreci tamamlanınca, Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953 tarihinde devlet töreniyle Anıtkabir’e nakledilmiş.

Yaklaşık 750 bin metrekarelik yüzölçümüne sahip olan Anıtkabir, II. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en başarılı ve etkileyici örneklerinden biri. Temelde Anıt Bloku ve Barış Parkı olmak üzere iki ana bölüme ayrılıyor. 48 bini aşkın ağaca ev sahipliği yapan Barış Parkı, dünyanın farklı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulmuş yemyeşil bir alan. Anıt Bloku ise kendi içinde Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole olarak üç farklı bölüme ayrılıyor. Aslanlı Yol, Anıtkabir’i ziyaret eden kişileri Atatürk’ün huzuruna götürüyor. Anıtkabir’de mutlaka görmeniz gereken ve sizi çok etkileyecek birçok farklı yapı var. Detaylı açıklamalar için aşağıda yer alan kutucuğu tıklamanız yeterli. Özellikle milli bayramlarda ve elbette 10 Kasım’larda çok etkileyici bir atmosfere kavuşan Anıtkabir, haftanın her günü ziyaret edilebiliyor.

2. Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi - Çankaya

Ülkemizin başkenti Ankara’nın ev sahipliği yaptığı en etkileyici ve görkemli yapı, hiç şüphesiz ki Anıtkabir. Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarının yanı sıra, birbirinden önemli birçok tarihi yapıya...

Anıtkabir’in tören alanından Anıt Bloku’na doğru ilerlerken sağ tarafınızda kalan Misak-ı Milli Kulesi’nin kapısından girdiğinizde, karşınıza Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi çıkacak. 21 Haziran 1960’ta Atatürk Anıtkabir Müzesi adıyla açılan kuruma, 2001 yılında Şeref Holü’nün altındaki sütunlu alanın da dahil edilmesi kararlaştırılmış. Bunun üzerine müzenin sergi alanı 5200 metrekarelik yüzölçümüne ulaşmış ve 2002 yılında Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ismini almış. Dört ana bölümü bulunan müzede Atatürk’ün kişisel eşyaları, tarihimizin önemli savaşlarını tasvir eden panorama alanı, Milli Mücadele yıllarını ve devrimleri anlatan galeriler ve Atatürk Özel Kitaplığı yer alıyor. Atatürk’ün Mezar Odası, üçüncü bölümde. Haftanın her günü ziyarete açık olan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, son derece etkileyici bir atmosfere sahip.

3. Kızılay Meydanı - Çankaya

15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla resmi ismi “15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı” olarak değiştirilen Kızılay Meydanı, Ankara’nın merkez ilçesi olan Çankaya’da...

Atatürk Bulvarı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ve Ziya Gökalp Caddesi’nin kesiştiği noktada yer alan Kızılay Meydanı, Ankara’nın en hareketli ve popüler noktalarından biri. Metro hattının bir durağı burası olduğu için, meydana ulaşım sağlamak da oldukça kolay. 1929 yılında buraya Kızılay’ın merkez binası inşa edildikten sonra, meydan da Kızılay ismiyle anılmaya başlanmış. Günümüzde bu binanın yerinde Kızılay AVM bulunuyor. Tarih boyunca sayısız farklı kutlama ve törene ev sahipliği yapan Kızılay Meydanı; envai çeşit mağaza, restoran, kafeterya, büro ve iş yeriyle çevreleniyor.

4. Güvenpark - Çankaya

Ankara’nın merkez ilçesi Çankaya’da bulunan Kızılay Meydanı’nda yer alan Güvenpark, aynı zamanda kentin en ünlü ve popüler parklarından biri. Güvenpark, Clemens Holzmeister tarafından Kızılay Meydanı’na bir park ve anıt yapılmasını...

Kızılay Meydanı’na uğramışken mutlaka Güvenpark’ı da ziyaret etmelisiniz. Clemens Holzmeister tarafından tasarlanan bir proje sonucunda Kızılay Meydanı’na bir park ve anıt inşa edilmesine karar verilmesiyle kente kazandırılan Güvenpark, ismini de içinde bulunan Güvenpark Anıtı’ndan alıyor. Emniyet Abidesi ya da Güvenlik Anıtı isimleriyle de anılan bu anıtın inşası 1935 yılında tamamlanmış. Kaide yüksekliği 37 metreye ulaşıyor ve hem Milli Mücadele’yi hem de tarım üzerine yapılan çalışmaları sembolize eden kabartmalarla süsleniyor. İçerisinde bir havuz da bulunan Güvenpark’ta çocuk oyun alanı da mevcut. Yemyeşil bir ortamda ve kentin göbeğinde vakit geçirmek isterseniz Güvenpark’ı ziyaret edebilirsiniz. Ankara Parklar ve Bahçeler kategorimizde bulunan Güvenpark doğasıyla ziyaretçilerinde hayranlık bıraktırıyor. 

5. 7. Cadde - Çankaya

7. Cadde

Ankara’nın Çankaya ilçesi sınırlarındaki Bahçelievler semtinde bulunan 7. Cadde, resmi ismi olan Aşkabat Caddesi adıyla da biliniyor. Bu caddenin kentin en popüler ve işlek caddelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Söz...

Ankara’nın en işlek ve popüler caddelerinden biri olan 7. Cadde, nam-ı diğer Aşkabat Caddesi, alışveriş yapmak ve seçkin restoranları ziyaret etmek için tercih edebileceğiniz en ideal duraklardan biri. Kalabalığı ve trafiği hiç eksik olmasa da kendine has bir atmosfere sahip olan bu cadde, özellikle bahar aylarında yemyeşil bir görünüme kavuşuyor. Ancak özel aracınızla gelirseniz park yeri bulmakta epey sıkıntı çekebileceğinizi de vurgulamak gerek.

6. Kocatepe Cami - Çankaya

Ankara’nın Çankaya ilçesinde yer alan Kocatepe Cami, başkentin en köklü ve görkemli ibadethanelerinden biri. 16. yüzyıl estetiğinin etkileyici örneklerini 20. yüzyıl teknolojisiyle buluşturan caminin inşasına 1967 yılında başlanmış. Yaklaşık yirmi...

İnşası yaklaşık yirmi yıl süren Kocatepe Cami, Ankara’nın en ünlü ve görkemli camilerinden biri. Minareleri Selimiye Cami’yi, kubbeleri ise Sultanahmet Cami’yi andıran bir tasarıma sahip. Harem kısmı ana kubbeyle örtülü ve ana kubbe dört yarım kubbeyle çevreleniyor. Giriş kısmında kündekâri tarzında inşa edilmiş bir kapı, ardında da dört yan kapı sıralanıyor. Kuzeydeki giriş kapısının önünde mermerden inşa edilmiş bir şadırvana ev sahipliği yapan revaklı bir avlu mevcut. 16. yüzyıl estetiğiyle 20. yüzyıl teknolojisini buluşturan bir tasarıma sahip olan Kocatepe Cami, 1981 yılından bu yana varlığını koruyor.

7. Tunalı Hilmi Caddesi - Çankaya

Tunalı Hilmi Caddesi ya da Ankara halkının yaygın kullandığı kısa ismiyle Tunalı, kentin alışveriş ve sosyal yaşam açısından en önemli merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Çankaya ilçesine bağlı Kavaklıdere semtinde...

İsmini 1928 yılında hayata veda eden ve tüm mal varlığını devlete bağışlayan Tunalı Hilmi Bey’den alan Tunalı Hilmi Caddesi, kent sakinlerinin yaygın kullandığı ismiyle Tunalı, Ankara’nın en işlek ve popüler caddelerinden biri. Kuğulu Park’a da çok yakın olan bu cadde alışveriş, eğlence ve keyifli bir tur için gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz bir adres. Seçkin markaların mağazalarına da ev sahipliği yapan caddenin en büyük sorunu trafik. Trafik burada tek yönlü akıyor ve genellikle epey yoğun oluyor.

8. Kuğulu Park - Çankaya

Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Kavaklıdere semtinde yer alan ve birinci derece doğal sit alanı statüsüne sahip olan Kuğulu Park, kentin en ünlü ve gözde parklarından biri. Başkentin simge parkı olarak...

1958 yılında hizmete açılan ve Kavaklıdere’de yer alan Kuğulu Park, hiç şüphesiz ki kentin en ünlü parklarının başında geliyor. İsmini içinde yaşayan kuğulardan alan bu yemyeşil alan; Tunalı Hilmi Caddesi, Atatürk Bulvarı ve Polonya Caddesi’nin arasında kalıyor. Bu arazi geçmişte içinden dere akan kavaklık bir alanmış. Bu dönemde hem Polonya Şefaratinin bahçelerine hem de Kavaklıdere Şarapları’nın sahibi olan Cenap And’ın evine ev sahipliği yaparmış. İlerleyen süreçte Ankara Belediyesi tarafından parka dönüştürülünce, Viyana Belediyesi bu parka kuğular armağan etmiş. Kuğuların yanı sıra, ördekler ve kazlar da Kuğulu Park’ın olmazsa olmazı. Çocuk oyun alanlarına ve bir havuza da ev sahipliği yapan park, aynı zamanda Tunalı Hilmi Heykeli’ni de içinde barındırıyor.

9. Cin Ali Müzesi - Çankaya

Ülkemizin en nostaljik ve eğlenceli müzelerinden birinin Ankara’nın merkez ilçesi olan Çankaya’da yer aldığını biliyor muydunuz? Sözünü ettiğimiz müze, Cin Ali Müzesi! Ancak dilerseniz önce Cin Ali’nin kim olduğundan söz...

1968 yılında yayımlanmaya başlayan ve Rasim Kaygusuz’un imzasını taşıyan Cin Ali serisi, bir nesile okuma yazma öğrenmeyi sevdirmesi ve bu süreci kolaylaştırması açısından çok önemli bir yere sahip. 70’li ve 80’li yıllarda ilkokul çocuklarının en sevdiği çizgi karakterlerden biri olan Cin Ali’nin on kitaplık serisi hâlen yayımlanmaya devam ediyor. Cin Ali Müzesi de hem sergileri hem de tasarımıyla Cin Ali’nin dünyasında keyifli bir yolculuk yaparak kendi çocukluk yıllarını anımsamak isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir durak. Cin Ali’nin fişlerine, ilk baskı kitaplarına, meşhur kara tahtasına ve sürpriz maceralarına ev sahipliği yapan müze, haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müzeye ulaşmak için Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki Gümüşsoy Pasajı’ndan sağa dönmeniz ve yaklaşık beş dakika daha yürümeniz yeterli.

10. Seğmenler Parkı - Çankaya

Ankara genellikle gri görünmekle itham edilse de aslında birbirinden güzel yeşil alanlara ev sahipliği yapan bir şehir. Hatta Ankara’nın en ünlü özelliklerinden birinin içinde barındırdığı parklar olduğunu söylemek mümkün. Söz...

1983 yılında açılışı yıllan Seğmenler Parkı, Ankara’nın en ünlü ve köklü yeşil alanlarından biri. İçinden Kavaklıdere’nin akması, bu parkın atmosferini çok daha etkileyici ve keyifli kılıyor. Atatürk Bulvarı ile İran Caddesi’nin arasında kalan bir araziye kurulmuş olan parkın toplam yüzölçümü 57 bin 250 metrekare. Havuzlara ve bir amfi tiyatroya da ev sahipliği yapan park, dönem dönem halktan yoğun ilgi gören kültür sanat etkinliklerine de sahne oluyor. Parkın içinde Burhan Alkar’ın imzasını taşıyan Seğmenler Anıtı mevcut. Keza park, ismini de bu anıttan alıyor. Ankara seğmeninin güreşirken ve at üzerinde saz çalarken tasvir edildiği bu anıt, Atatürk’ün seğmenlerle Dikmen sırtlarında yaptığı konuşmanın aktarıldığı yazılarla süsleniyor.

11. Ankara Botanik Parkı - Çankaya

Ankara’nın Çankaya ilçesinde, yaklaşık 65 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş olan Ankara Botanik Parkı, 1970 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlıyor. Çankaya Caddesi ile Cinnah Caddesi arasında kalan park, aynı...

1970 yılından beri halkın hizmetinde olan Ankara Botanik Parkı, Çankaya Caddesi ile Cinnah Caddesi’nin arasında kalan bir konuma sahip. Vadi formundaki bu yemyeşil alan, Atakule’ye de oldukça yakın. Ziyaretçilerine şehrin göbeğinde doğayla baş başa kalma olanağı tanıyan botanik parkında bir de gölet mevcut. Göletin su sesleriyle çevredeki kuşların cıvıltıları birbirine karıştığında ortaya oldukça keyifli bir atmosfer çıkıyor. Parkın içinde büyük bir çiçek serası da mevcut. Ankara Botanik Parkı, yemyeşil görünümü sayesinde evlenen çiftlerin fotoğraf çekimlerine de sık sık sahne oluyor.

12. Atakule - Çankaya

Ankara’nın başkent ilan edilmesinin altmış altıncı yıl dönümünde, yani 13 Ekim 1989 tarihinde halkın hizmetine açılan Atakule, günümüzde kentin en dikkat çekici ve ünlü simgelerinden biri haline gelmiş durumda. Çankaya...

Ankara’nın başkent olmasının 60. yıldönümü olan 13 Ekim 1989 tarihinde açılan Atakule, Ankara’nın en simgeleşmiş yapılarından biri. Çankaya Caddesi üzerinde yer alan bu yapı, ülkemizin ikinci alışveriş merkezini de içinde barındırıyor. Mimar Ragıp Buluç’un imzasını taşıyan ve 1987 yılında temeli atılan Atakule, 125 metre uzunluğunda betonarme bir yapı. 600 metrekarelik bir kokteyl salonuna, döner platformlu olması sayesinde ziyaretçilere panoramik Ankara manzarası sunan bir restorana, bara, kafeteryaya ve şehir manzaralı iki farklı asansöre ev sahipliği yapıyor. Yerden 111.8 metre yükseklikteki restoran kendi etrafındaki bir turu bir saatte tamamlıyor. Ayrıca, Atakule’de 103.8 metre yüksekliğe sahip bir seyir terası da mevcut. Seyir terası genellikle haftanın her günü 10:00-22:00 saatleri arasında açık, ancak yine de güncel ziyaret saatlerini takip etmenizi öneririm.

13. Pembe Köşk - Çankaya

Ankara’nın en eski evlerinden biri olan ve Çankaya ilçesi sınırları içinde yer alan Pembe Köşk, 10 Eylül 1923 tarihinde İsmet İnönü tarafından Mehmet Uzunzade’den satın alınmış. İnönü bir bağ evi...

İsmet İnönü’nün 10 Eylül 1923 tarihinde Mehmet Uzunzade’den satın aldığı tarihi bağ evi, Ankara’nın en eski evlerinden biri. Günümüzde Pembe Köşk olarak adlandırılan bu tarihi yapı, 1925-1973 yılları arasında İnönü ailesine ev sahipliği yapmış. Bu tarihler arasında da birbirinden önemli birçok ana tanıklık etmiş. 22 Şubat 1927’de düzenlenen ilk Ankara balosu, ilmi toplantılar, ata binme yarışmaları, konserler ve sergiler; söz konusu anların yalnızca birkaçı. İnönü Vakfı’nın müze ev olarak restore ederek halkın ziyaretine açtığı Pembe Köşk, her yıl 23 Nisan’ı ve 29 Ekim’i içine alan birer ay boyunca ücretsiz şekilde gezilebiliyor. Güncel açılış tarihleri ve ziyaret günleri İnönü Vakfı tarafından kamuoyuna duyuruluyor.

14. Atatürk Müze Köşkü - Çankaya

Atatürk 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya geldiğinde, ilk etapta Ziraat Mektebi’ni, ilerleyen süreçte de İstasyon Şefi Köşkü’nü çalışma yeri ve konut olarak kullanmış. Ancak zamanla söz konusu yapılar yetersiz kalınca,...

27 Aralık 1919 yılında Ankara’ya gelen Atatürk, ilk etapta Ziraat Mektebi’ni ve İstasyon Şefi Köşkü’nü konut olarak kullanmış. Ancak bu yapılar zamanla yetersiz kaldığı için, Ankara Belediyesi Atatürk’e 30 Mayıs 1921 tarihinde Çankaya’da bulunan bir bağ evini hediye etmiş. Günümüzde Atatürk Müze Köşkü’ne dönüştürülmüş olan bu tarihi ve değerli yapı, 1932 yılına dek Atatürk’ün ikametgâhı olma görevini üstlenmiş. Çankaya Yerleşkesi’nin içinde yer alan ve 1950 yılında müzeye dönüştürülen Atatürk Müze Köşkü’nün içinde Giriş Holü, Yeşil Salon ve Konuk Kabul Salonu gibi bölümler yer alıyor. Atatürk’in devletin ileri gelen isimleriyle görüşmeler yaptığı Çankaya Salonu ve zemin kattaki Elçi Kabul Salonu da müze çatısı altında bulunuyor. Atatürk Müze Köşkü, 2022 yılı itibarıyla restorasyonda olduğu için geçici olarak ziyarete kapalı. Ziyaretiniz öncesinde restorasyonun tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin güncel bilgilere göz atmanız yeterli.

15. Kurtuluş Parkı - Çankaya

Kurtuluş Parkı

Ankara’nın en eski parklarından biri olan Kurtuluş Parkı, merkez ilçesi olan Çankaya’da, TED Ankara Koleji’nin varlığı sebebiyle Kolej Bölgesi olarak adlandırılan bölgenin içinde yer alıyor. 2000 yılında kapsamlı bir revize...

TED Ankara Koleji’ni de içinde barındıran Kolej Bölgesi’nde bulunan Kurtuluş Parkı, başkentin en eski parklarından biri. 2000 yılında revize çalışmasından geçirilen parkın içinde oldukça geniş çim alanlar, bir havuz, piknik alanları, spor alanı ve çocuk oyun alanları yer alıyor. 2022 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Mansur Yavaş ile TED Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Belgin Ayvaşık arasında imzalanan protokole göre, Kurtuluş Parkı yeniden işlevlendirilmek üzere TED Üniversitesi’ne verilmiş durumda. Birinci derece sit alanı statüsün sahip olan Kurtuluş Parkı’nda bu duruma göre geçici sergi, konser ve film gösterimi gibi sosyal etkinlikler düzenlenebilecek. Söz konusu anlaşma, Ankara halkının Kurtuluş Parkı’ndan faydalanma özgürlüğünü elinden almıyor. Ancak yine de kamuya ait bir alanının düzenleme hakkının bir vakıf üniversitesine devredilmiş olması, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açmış durumda.

16. 50. Yıl Parkı - Çankaya

Ankara’nın Çankaya ilçesi sınırlarındaki Cebeci Ertuğrul Gazi Mahallesi’nin sırtlarındaki bir tepede yer alan 50. Yıl Parkı, 50. Yıl Mahallesi’nin bir parçası. Bu parkın en önemli özelliklerinden biri, Ankara’nın seyir terası...

Kendisiyle aynı ismi taşıyan mahallede yer alan 50. Yıl Parkı, Ankara’nın seyir terası olma niteliğine sahip. Parkın içinde şehri kuş bakışı izlemenize olanak tanıyan üzeri kapalı çardaklar ve kafeteryalar bulunuyor. Ayrıca, bu park ülkemizin en uzun bayrak direğine de ev sahipliği yapıyor. Yüksekliği 120 metreye ulaşan bayrak direği, Ankara’nın birçok farklı noktasından görülebiliyor. Toplam yüzölçümü 135 bin metrekare olan 50. Yıl Parkı’nın içinde büyük bir gölet, 593 araç kapasiteli bir otopark, çocuk oyun alanları, 3 binden fazla ağaç ve 35 bini aşkın çiçek bulunuyor. Cumhuriyet’in kuruluşunun ellinci yıl dönümünde kente kazandırılan alan; fitness alanı, mescit, tuvalet, lunapark, buz pateni pisti ve futbol sahası gibi bölümlere de ev sahipliği yapıyor.

17. Dikmen Vadisi - Çankaya

İsmini Ankara’nın merkez ilçesi Çankaya’da yer alan Dikmen isimli semtten alan Dikmen Vadisi, uzun seneler boyunca gecekondu yapılaşmasına maruz kaldıktan sonra Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında yenileme...

Dikmen Vadisi aslında geçmişte yıllar boyunca çarpık kentleşmeye maruz kalmış ve epey hor kullanılmış bir alan olmuş. Ancak uygulanan kentsel dönüşüm projesi kapsamında yenilenmiş ve buradaki yapılar etaplar halinde yıkıldıktan sonra hem vadi hem de çevresi yeniden düzenlenmiş.

Bu sayede özellikle 1990’lı yıllarda vadiye hakim olan bakımsız görünüm ortadan kalkmış ve ortaya modern bir alan çıkmış. Projenin dördüncü ve beşinci etapları hâlen devam ediyor. Birinci ve ikinci etaplarda günümüzde bir gölet, üç fakrlı şelale, binlerce ağaç, çocuk oyun alanları, büfeler, yürüyüş parkurları, restoranlar, çay bahçeleri ve mini tren yer alıyor. Vadiye Teras Evleri, İkiz Kuleleri ve Konutlar gibi bölümler de inşa edildiği için burası zamanla bir yerleşim yerine dönüşmüş. Bu sebeple artık alışveriş merkezlerini ve spor salonlarını da içinde barındırıyor.

18. Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi - Çankaya

Tam ismi MTA (Maden Tetkik Arama) Şehit Cuma Dağ Tabiat Müzesi olan yapı, yolunuz ülkemizin başkenti Ankara’ya düştüğünde mutlaka uğramanız gereken bir durak. Ülkemizin hem ilk hem de en büyük...

Ülkemizin hem en büyük hem de ilk tabiat tarihi müzesi olan Maden Tetkik Arama (MTA) Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi, MTA Genel Müdürlüğü’nün arazi çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan örneklerin sergilenmesi ve depolanması amacıyla 7 Şubat 1968 tarihinde kurulmuş. İlerleyen süreçte yeni binasına taşınan müzede hem ülkemizin hem de dünyanın farklı noktalarından derlenmiş olan mineral, fosil, kayaç ve maden örnekleri sergileniyor. Doğa tarihini yakından tanımak isteyen herkesin ilgisini çekebilecek olan müze üç katlı bir tasarıma sahip. Giriş katında gök taşları ve güneş sistemi, birinci katta ise omurgalı ve omurgasız hayvanlar ile bitki fosilleri yer alıyor. Canlandırmaları içinde barındıran Diyorama Bölümü ve Prehistorya Bölümü de ziyaretçileri birinci katta karşılıyor. Haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde açık olan müze 09:00-16:30 saatleri arasında gezilebiliyor.

19. Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi (Altın Köşk) - Çankaya

Türkiye’nin ilk mimarlık ve mobilya müzesi olma unvanına sahip olan Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi, 25 Aralık 2008 tarihinde açıldığı günden beri ziyaretçilerini Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Merik Konağı’nın...

2008 yılında Merik Konağı’nda, diğer ismiyle Altın Köşk’te ziyaretçilerine kapılarını açan Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi, kendi alanında ülkemizde bir ilki temsil ediyor. Bilkent’te bulunan müzenin binası hem son derece görkemli hem de oldukça etkileyici bir görünüme sahip. Anadolu mimarisinin yüzlerce farklı motifini ve figürünü içinde barındıran Altın Köşk’ün dış cephesinde Kızılağaç kullanılmış. Bu materyalin zamanında Amerika’dan getirildiği biliniyor ve günümüzde ithalatı yasaklanmış durumda. Ancak Altın Köşk’ün satıldığına ilişkin söylentilerin 2016 yılından beri gündemde olduğunu da vurgulayalım. Köşkün satılıp satılmadığı, satıldığı takdirde müzenin akıbetinin ne olacağı gibi sorulara hâlen kesin bir yanıt bulunabilmiş değil.

20. Hacettepe Sanat Müzesi - Çankaya

Hacettepe Sanat Müzesi

Hem süreli hem de sürekli koleksiyon sergileriyle 2005 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Hacettepe Sanat Müzesi, Ankara’nın Çankaya ilçesi sınırlarındaki Sıhhiye semtinde yer alıyor. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin desteğiyle açılan...

Çankaya’nın Sıhhiye semtinde yer alan Hacettepe Sanat Müzesi, 2005 yılından beri faaliyetlerini sürdüren ve hem üniversite öğrencilerinin hem de Ankara ve çevre illerde yaşayan yeni kuşak temsilcilerinin sanat bilgisini ve birikimini artırmaya katkı sağlamayı amaçlayan bir kurum. 2016 yılında değerli sanatçıların bağışladığı eserler sayesinde seksene yakın eseri bir koleksiyonda buluşturan müze, hafta içi her gün 10:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Sanal tur seçeneği de barındıran Hacettepe Sanat Müzesi, Hacettepe Üniversitesi’nin yerleşkesinin içinde. Dönem dönem çeşitli kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapmanın yanı sıra, süreli ve sürekli sergileriyle sanatseverler tarafından sık sık ziyaret ediliyor.

21. TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi - Çankaya

Ülkemizin ilk ve tek kamu yayıncı kurumu olma unvanına sahip olan TRT’nin geçmişten günümüze tarihçesini gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla ziyaretçilerine kapılarını açan TRT Yayıncılı Müzesi, Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Oran...

Geçmişten günümüze yayıncılık ve yayıncılık teknolojileri gelişimini gelecek nesillere aktarmak üzere kurulmuş olan TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi, ülkemizin ilk ve tek kamu yayıncı kurumu olan TRT’nin 200’den fazla çalışanının yıllarca verdiği emek sonucunda ziyaretçilerine kapılarını açmış. Transistörlü radyolardan üç boyutlu yayın teknolojisine kadar uzanan sürecin uygulamalı yöntemlerle anlatıldığı müze, resmi tatiller dışında hafta içi her gün 10:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Müze koleksiyonu oluştururken TRT’ye ait tüm yayınlar ve arşivler taranarak son derece kapsamlı bir seçki oluşturulmuş. Yayıncılık tarihine ilgi duyuyorsanız bu müzeyi de gezilecekler listenize dahil edebilirsiniz.

22. Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası) - Altındağ

Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası)

Ankara’nın Altındağ ilçesi sınırlarında yer alan Ulus meydanında bulunan Kurtuluş Savaşı Müzesi, ziyaretçilerini Türkiye tarihinin ilk meclis binasının içinde ağırlıyor. İnşasına 1915 yılında başlanan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası,...

23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olma görevini üstlenen görkemli ve tarihi yapı, günümüzde Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Ulus meydanında bulunan bu değerli yapı, TBMM yeni binasına taşındıktan sonra bir dönem Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak da kullanılmış. 1961 yılında müzeye dönüştürülmüş, Atatürk’ün 100. doğum gününün kutlandığı 1981 yılında ise kapsamlı bir restorasyon çalışmasından geçirilmiş. Müzede Koridor, Mescit, Meclis Başkanı Odası, Genel Kurul Salonu, İstiklal Marşı Anı Odası, Katipler Odası, Haberleşme ve Silah Gücü Odası, Toplantı Salonu, Şer’iye Encümeni Odası ve Riyaset Divanı olarak adlandırılan birçok farklı bölüm bulunuyor. Milli Mücadele yıllarının atmosferini daha yakından hissetmek ve Cumhuriyet tarihinin en önemli duraklarından birinde bulunmak isteyenler, Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni haftanın her günü ziyaret edebiliyor.

23. Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası) - Altındağ

Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası)

1923 yılında Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanan ve ilk etapta Cumhuriyet Halk Fırkası’nın toplantı yeri olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen yapı, günümüzde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu tarihi ve...

1923 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası’nın toplantı yeri olarak inşa edilen tarihi yapı, I. TBMM Binası’nın yetersiz kalması sebebiyle 18 Ekim 1924 tarihinde yeni meclis binasına dönüştürülmüş. 1924-1960 yılları arasında birçok yasanın çıkarılmasına, anlaşmaların imzalanmasına, Atatürk ilke ve inkılaplarının hayata geçirilmesine ve çok partili sisteme geçiş dönemine tanıklık eden yapı; I. TBMM Binası’nın oldukça yakınında. Günümüzde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlayan binanın içinde, Atatürk’ün Büyük Nutuk’unu tam altı gün boyunca bizzat okuduğu Genel Kurul Salonu da yer alıyor. Girişin sağında kalan odalarda Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün ve Celal Bayar’ın kişisel eşyaları sergileniyor. Cumhuriyet Müzesi, haftanın her günü 08:30-20:00 saatleri arasında ziyarete açık.

24. Gençlik Parkı - Altındağ

Ankara’nın en köklü ve popüler parklarından biri olan Gençlik Parkı, Altındağ ilçesi sınırlarındaki Ulus semtinde yer alıyor. Bu parkın ortaya çıkışı, Cumhuriyet’in ilk yıllarına dek uzanıyor. Bu dönemde Ankara’ya kentin...

Tarihçesi Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan Gençlik Parkı, hem Ankara Çayı’nın bataklık alanlarının kurutulabilmesi hem de kent halkına modern bir mesire yeri sağlanması amaçlarıyla Hermann Jansen tarafından tasarlanmış. Atatürk’ün bizzat başkanlık ettiği 1936 yılındaki Bakanlar Kurulu toplantısında Jansen’in projesinin onaylanması sonucunda, 19 Mayıs 1943 yılında çalışmalar tamamlanmış ve Gençlik Parkı halkın hizmetine açılmış. Hem 1946 yılında Sergi Evi’nin operaya dönüştürülmesi hem de 1951 yılında açılan İtalyan lunaparkı, Gençlik Parkı’nın gördüğü ilginin günden güne artmasını sağlamış. İlerleyen yıllarda parka Mehmetçik ve Efe isimli iki küçük buharlı lokomotif, Fenerbahçe Restoranı, Göl Gazinosu ve Ada Lokantası da dahil edilmiş. 2008-2009 yılları arasında yenilenen Gençlik Parkı; günümüzde havuza, çocuk oyun alanlarına ve Ankara Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’na da ev sahipliği yapıyor.

25. Ankara Palas - Altındağ

Ankara Palas

Ülkemizin başkenti Ankara’nın en simgesel ve ünlü yapılarından biri olan Ankara Palas, Altındağ ilçesinde ve tarihi Ulus semtinin civarlarında yer alıyor. 1927 yılında inşa edilen bu görkemli saray, uzun yıllar...

1927 yılında inşa edilen ve Cumhuriyet Müzesi’nin tam karşısında bulunan Ankara Palas, meclise çok yakın bir konuma sahip olması nedeniyle bir dönem politikanın merkezi haline gelmiş. Atatürk meclis konuşmalarının ardından toplantılarını burada sürdürürmüş. Yabancı devletlerin ileri gelen konuklarını ağırlama görevine de sahip olan Ankara Palas, tarih boyunca birbirinden önemli toplantılara ve etkinliklere sahne olmuş. Atatürk’ün manevi kızı Nebile Hanım’ın düğünü de burada gerçekleşmiş. Hatta Atatürk’ün ve Nebile Hanım’ın meşhur dans fotoğrafı da bu düğünde çekilmiş.

1930’lardan 1975’e kadar otel işlevine sahip olan Ankara Palas, ilerleyen süreçte önce ofis ve sergi alanı, sonra da devlet konukevi olarak kullanılmış. 2018’de Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi’ne devredildiği günden beri restorasyon sebebiyle ziyarete kapalı olan bu görkemli yapının,  restorasyon bittiğinde Cumhurbaşkanlığı Müzesi olacağı biliniyor.

26. Ulus Cumhuriyet Anıtı - Altındağ

Ulus Cumhuriyet Anıtı

Ankara’nın en köklü ve popüler yerlerinden biri olan Ulus Meydanı, Altındağ ilçesi sınırlarında ve kendiyle aynı ismi taşıyan semtte yer alıyor. Ulus, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk iki binasına ev...

Ulus Meydanı’nda yer alan Ulus Cumhuriyet Anıtı, diğer ismiyle Ankara Zafer Anıtı, 1927 yılında inşa edilmiş. Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarına gösterdiği minneti sembolize eden anıtın en üstünde, Atatürk’ün Başkumandanlık Meydan Savaşı’ndaki üniformasıyla at üzerinde olduğu heykeli mevcut. Anıtın gövde kısmında ise iki kurt başı, Türk askerlerinin tasviri, Atatürk’ün “Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” sözleri ve cepheye mermi taşıyan bir Türk kadını figürü yer alıyor.

27. İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi - Altındağ

İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi

Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1924 yılında kurulan Türkiye İş Bankası’nın uzun yıllar boyunca genel müdürlük binası olarak kullanılan tarihi binası, 2 Mayıs 2019 tarihinden beri müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Ankara’nın...

1924 yılında Atatürk tarafından kurulan Türkiye İş Bankası’nın, Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında inşa edilen tarihi binası, 2019 yılında müzeye dönüştürüldü. Ulus’ta yer alan müze, ziyaretçilerine ülkemizin ulusal ekonomisini oluşturma yolculuğunda attığı büyük adımlar ve banka tarihi hakkında detaylı bilgiler verebilmeyi amaçlıyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina son derece etkileyici bir atmosfere sahip. Ayrıca, Atatürk’ün 22 Ekim 1929 tarihinde ağırlandığı İdare Meclisi Salonu da ziyarete açık. Haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında açık olan müzeye girişler ücretsiz.

28. Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri - Altındağ

Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri

Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı Ulus semtinin Çankırı Caddesi üzerinde yer alan Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri, caddenin batı tarafında kalan ve yüksekliği iki buçuk metreye ulaşan bir...

Ulus’taki Çankırı Caddesi üzerinde yer alan Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri, geçmişte yerinde bir höyüğün bulunduğu bir platonun üzerinde yer alıyor. Burada yıllar süren kazı çalışmaları sonucunda devasa bir imparator heykeli, kapalı hamama ait kısımlar ve bir de palaestra gün yüzüne çıkarılmış. Palaestra, geçmişte beden eğitimi ve güreş etkinliklerinin yapıldığı alanı ifade ediyor. Haftanın her günü 08:30-17:00 saatleri arasında gezilebilen Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri; Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait katları içinde barındırıyor. Palaestranın sağ tarafında kalan sütunlu yol da son derece etkileyici bir atmosfere sahip.

29. Ziraat Bankası Müzesi - Altındağ

Ülkemizin ilk bankacılık müzesi olma unvanına sahip olan Ziraat Bankası Müzesi, Ankara’nın ünlü Ulus semtinde gezebileceğiniz duraklardan biri. Müze, 1929 yılında ünlü İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilen Ziraat...

İş Bankası’na ait müzeden daha önce bahsettik ama aslında ülkemizin ilk bankacılık müzesi, Ziraat Bankası Müzesi. Ulus’ta bulunan bu müze, ziyaretçilerini 1929 yılında Giulio Mongeri tarafından inşa edilen Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü binasının zemin katında ağırlıyor. 20 Kasım 1981 tarihinde hizmete açılan müzede Ziraat Bankası’nın ve ülke ekonomisinin kronolojik tarihi anlatılıyor. 1863 tarihli orijinal Memleket Sandığı’na da ev sahipliği yapan müzenin Kiralık Kasalar Bölümü’nde, Atatürk’ün tarihi vesikalarının ve eşyalarının saklandığı kasalar da yer alıyor. Resmi tatiller ve pazartesi günleri haricinde her gün açık olan Ziraat Bankası Müzesi, 10:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

30. Türk Hava Kurumu Müzesi - Altındağ

Türk Hava Kurumu Müzesi

Ankara’nın Ulus semtinde 19 Mayıs 2002 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açan Türk Hava Kurumu Müzesi, Türk havacılık tarihinin dünden bugüne gelişimini gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla kurulmuş. Açılışı görkemli bir törenle gerçekleştirilen...

Ziyaretçilerine kapılarını 19 Mayıs 2002 tarihinde açan Türk Hava Kurumu Müzesi’nin yerleşkesi, aynı zamanda 1937 yılında inşa edilen Tarihi Paraşüt Kulesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Gelecek nesilleri havacılık tarihi ve Türk Hava Kurumu’nun bugüne dek yaptığı çalışmalar hakkında bilgilendirmek amacıyla kurulan müze binasının içinde ise tarihi belgeler, fotoğraflar ve maketler sergileniyor. 2010 yılında düzenleme çalışmasından geçirilen müze alanına oyun parkı ve kafeterya bölümleri de eklenmiş durumda.

31. PTT Pul Müzesi - Altındağ

Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulan üçüncü banka olan Emlak ve Eytam Bankası, doğrudan Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatları çerçevesinde ve Türk milletine yatırım ve kredi desteği sağlamak amacıyla 3 Haziran 1926 tarihinde kurulmuş....

Clemens Holzmeister tarafından, 1926 yılında kurulan Emlak ve Eytam Bankası’nın binası olmak üzere inşa edilmiş tarihi yapı; günümüzde PTT Pul Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. PTT tarafından restore edilerek müzeye dönüştürülen bu neo-klasik tarzdaki yapı gerçekten çok etkileyici bir görünüme sahip. Ücretsiz şekilde gezilebilen müzede dünya, Anadolu hükümeti, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti pullarını yakından incelemek mümkün. Tematik pullar bölümünde ise pullar yedi farklı tema çerçevesinde sergileniyor. Müze, resmi ve dini bayramlar haricinde haftanın her günü 09:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

32. Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi - Altındağ

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetiminde ve özel müze statüsünde olan ilk kurum müzesi olma unvanına sahip Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara’nın Altındağ ilçesi sınırlarında yer alıyor. TCDD Ankara Gar...

TCDD Gar Kompleksi’nin içinde yer alan ve 1892 yılında Bağdat Demiryolları’nın Direksiyon Binası olarak inşa edilen tarihi yapı, günümüzde Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi’ne dönüştürülmüş durumda. Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmesi üzerine Başkomutanlık Karargâhı ve Konutu olarak tahsis edilen yapı, TCDD tarafından restore edilmiş ve 24 Aralık 1964 tarihinde müzeye dönüştürülmüş. 1856 yılından günümüze dek uzanan demiryolları tarihine ilişkin bir koleksiyonu bulunan müze dini bayramlar haricinde hafta içi her gün 09:00-12:00 ile 13:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Müzeye girişler ücretsiz.

33. Ankara Kalesi - Altındağ

Başkentin sembollerinden biri olarak görülen ve Ankara kadar eski bir tarihçeye sahip olan Ankara Kalesi, Altındağ ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Kalenin inşa tarihi hakkında hâlen kesin bir bilgiye ulaşılabilmiş değil....

Tarihçesi Ankara kadar eski olan Ankara Kalesi’nin tam olarak ne zaman inşa edildiği hâlen belirsiz. Ancak yapılan araştırmalar kalenin Galatların kente yerleştiği dönemde var olduğunu, Roma ve Bizans dönemlerinde onarımlardan geçirildiğini gösteriyor. İç ve dış kale olmak üzere iki farklı bölümden oluşan kalenin iç taraftaki surları Bizanslılar tarafından 7. yüzyılda yapılmış. Dış surların ne zaman inşa edildiği ise bilinmiyor. Yirmiyi aşkın kulesi bulunan Ankara Kalesi’nin içinde, Osmanlı döneminden günümüze ulaşan bazı tarihi evler mevcut. Söz konusu evlerin bir kısmı dükkan ya da lokanta olarak kullanılıyor.

34. Kurşunlu Han - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi’ne çıkan yolun üzerinde bulunan Kurşunlu Han; Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamlarından biri olan Mehmet Paşa’nın talimatıyla inşa edilmiş. 1471 tarihinde kente kazandırılan yapı, mimari açıdan tipik...

Günümüzde Osmanlı Medeniyetleri Müzesi’nin idari binası olarak kullanılan Kurşunlu Han, Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamı Mehmet Paşa tarafından 1471 yılında ve hemen bitişiğindeki Mahmut Paşa Bedesteni’yle birlikte inşa edilmiş. Bilinçli olarak yamuk planla hazırlanan ve bu sayede bulunduğu arazinin planına tam olarak uyum sağlayan han, mimari açıdan Mahmut Paşa Bedesteni’ne oldukça benziyor. Her iki yapıda da son derece yalın bir mekan oluşumu tercih edilmiş. Müzeye dönüştürülme sürecinde birtakım düzenleme çalışmalarından geçirilen Kurşunlu Han, nostaljik atmosferiyle ve etkileyici görünümüyle gözden kaçırılmaması gereken duraklar arasında. Mahmut Paşa Bedesteni de günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin teşhir salonu olarak kullanılıyor.

35. Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Altındağ

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulus-Atpazarı semtinde yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi’nin dış duvarında bulunan ve yeniden düzenlenmiş iki farklı Osmanlı binasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Söz konusu yapılardan biri Kurşunlu Han,...

1881 yılında çıkan büyük yangının ardından kaderine terk edilen Kurşunlu Han’ın ve Mahmut Paşa Bedesteni’nin Atatürk’ün talimatıyla müzeye dönüştürülmesi sonucunda kente kazandırılan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, 1943 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Anadolu’dan toplanan eserlerin sergilendiği müze, 1997 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi unvanına da layık görülmüş. Müzedeki eserler Paleolitik Çağ, Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Urartu ve Taş Eserler şeklinde farklı kategorilere ayrılarak kronolojik şekilde sergileniyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni haftanın her günü 08:30-19:00 saatleri arasında gezebilirsiniz.

36. Aslanhane (Ahi Şerafettin) Cami - Altındağ

Aslanhane (Ahi Şerafettin) Cami

Ankara’ın Altındağ ilçesine bağlı Samanpazarı semtinin Aslanhane Mahallesi sınırları içinde yer alan Aslanhane Cami, halk arasında Ahi Şerafettin Cami ismiyle de biliniyor. Son derece sade bir görünüme ve tasarıma sahip...

Ankara’nın en köklü camilerinden biri olan Aslanhane Cami, ismini türbe duvarına gömülü olan antik aslan heykelinden alıyor. 1289-1290 yılları arasında Ahi kardeşler tarafından inşa ettirildiği tahmin edilen yapının minberindeki kitabe, bize mimarının Ebubekir Mehmet olduğunu gösteriyor. Caminin kuzeydoğu tarafında Ahi Şerafettin Türbesi var. 13. yüzyıldan günümüze dek ulaşabilmiş en görkemli Selçuklu mimarilerinden biri olan Aslanhane Cami, yolunuz Samanpazarı’na düştüğünde ziyaret edebileceğiniz yerler arasında.

37. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kale Mahallesi sınırları içinde yer alan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, 2015 yılının ilk çeyreğinde ziyaretçilerine kapılarını açmış. Bu müzeyi kente...

Kale Meydanı’nda bulunan üç eski Ankara evinin orijinaline uygun şekilde restore edilmesi sonucunda müzeye dönüştürülmesi, kente Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’ni armağan etmiş. 2015 yılının ilk çeyreğinde hizmete açılan müzede Yüksel Erimtan’ın M.Ö. 3000’den başlayıp Bizans dönemine dek uzanan bir zaman dilimini kapsayan zengin koleksiyonu sergileniyor. Müze çatısı altında, kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan çok amaçlı bir salon, eğitim atölyesi, mağaza ve kafeterya da mevcut. Müzenin koleksiyonunda Roma, Urartu, Hitit ve Bizans dönemlerinden günümüze dek ulaşan onlarca farklı değerli eser yer alıyor. Müzeyi pazartesi haricinde haftanın tüm günlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret etmek mümkün.

38. Hamamönü - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi semtlerden biri olan Hamamönü, hem kent sakinleri hem de yerli ve yabancı turistler tarafından yılın her döneminde sık sık ziyaret edilen bir yer. Semtin en...

Ankara’nın tarihi semtlerinden biri olan Hamamönü, 19. yüzyıldan günümüze dek ulaşan tarihi yapılarıyla son derece keyifli bir atmosfere sahip. Söz konusu yapılar restore edilerek yeniden turizme kazandırılmış ve bazılarında geleneksel el sanatları sanatçılarının eserleri sergileniyor. Kahvaltıcılarıyla da ün salmış olan Hamamönü, sık sık kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor. Ramazan aylarında ise genellikle geleneksel etkinliklere sahne oluyor. Film setlerini andıran sokakları, merkezi konumu, el ürünleri pazarı ve Sanat Sokağı’yla bu sevimli semt; mutlaka uğramanız gereken duraklar arasında.

39. Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesi - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinin tarihi Hamamönü semtinde yer alan Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesi, Avrupa Birliği Destinasyon Ödülü’ne de layık görülmüş olan çok kıymetli bir yer. Günümüzde müze binası olan...

Hamamönü’nde ziyaret edebileceğiniz duraklardan biri olan Mehmet Akif Ersoy Müzesi, ziyaretçilerini Mehmet Akif Ersoy’un bir dönem ikamet ettiği ve İstiklal Marşı’nın kaleme alınışına tanıklık eden tarihi yapının içinde ağırlıyor. İstiklal Marşı’nın kabülünün doksanıncı yıl dönümü olan 12 Mart 2011 tarihinde hizmete açılan müzede hem ziyaretçilerin yararlanabileceği kütüphane bölümü hem de Mehmet Akif Ersoy’a ait eşyaların teşhir edildiği sergi alanları yer alıyor. İki katlı müzenin üst katındaki toplantı salonunun tavanı, son derece ustalıklı bir işçiliğin örneği. Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesi pazar ve pazartesi günleri haricinde haftanın her günü 10:00-19:00 saatleri arasında açık.

40. Ankara Etnografya Müzesi - Altındağ

1930 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan Ankara Etnografya Müzesi, Altındağ ilçesinde Namazgâh olarak adlandırılan semtin sınırları içinde yer alıyor. Müslüman mezarlığı bulunan bir tepeye kurulan bu tarihi yapı, aynı zamanda Türkiye’nin...

Namazgâh’ta yer alan Ankara Etnografya Müzesi’nin Arif Hikmet Koyunoğlu imzalı binası, ülkemizde müze olarak kullanılmak için inşa edilen ilk yapı. 1930 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan müzenin önünde İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılan bir Atatürk heykeli bulunuyor. Ankara Etnografya Müzesi, 1938 yılından Anıtkabir’in inşasının tamamlanana dek Atatürk’ün naaşına geçici istirahatgâhlık yapmış. Anadolu’nun Türk İslam Dönemi’ne ait eserlere ev sahipliği yapan müzede Anadolu’nun farklı yörelerinden toplanmış çok sayıda obje ve eser yer alıyor. Müzeyi haftanın her günü 09:00-19:00 saatleri arasında gezebilirsiniz.

41. Devlet Resim ve Heykel Müzesi - Altındağ

Devlet Resim ve Heykel Müzesi

Ankara’nın en sembolik binalarından biri olan Devlet Resim ve Heykel Müzesi, yolunuz başkente düştüğünde mutlaka ziyaret etmeniz gereken müzeler arasında. I. Ulusal Mimarlık Dönemi’ne ait en ihtişamlı yapılardan biri olan...

Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin I. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en etkileyici örneklerinden birini oluşturan binası, aslına 1927-1930 yılları arasında Türk Ocakları Genel Merkezi olması için inşa edilmiş. Arif Hikmet Koyunoğlu’nun imzasını taşıyan yapı, ilk Türk Tarih Kongresi’ne ve ilk Türk operasının sergilenmesine de sahne olmuş. 1975 yılında müzeye dönüştürülmek üzere restore edildikten sonra 1980 yılında ziyaretçilerine kapılarını açmış. Türk resim ve heykel sanatlarının ülkemizde gelişmesinde rol oynayan birbirinden değerli sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapan müzenin koleksiyonları her geçen gün daha da zenginleşiyor. Haftanın her günü 09:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilen Devlet Resim ve Heykel Müzesi, aynı zamanda plastik sanat kütüphanesini de içinde barındırıyor.

42. Karacabey Cami - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinin Hacettepe Mahallesi’ndeki Mehmet Akif Ersoy Sokak üzerinde konumlanan Karacabey Cami, aslında bir türbesi, çeşmesi ve hamamı da bulunan bir külliye olma özelliğini taşıyor. 1428 yılında inşa ettirildiği...

Hacettepe Üniversitesi Yerleşkesi’nin sınırları içinde bulunan ve İmaret Cami ismiyle de anılan Karacabey Cami, Anadolu Beylerbeyi Celaleddin Karacabey bin Abdullah tarafından inşa ettirildi. İnşa tarihi tam olarak bilinmiyor, ancak 1428 yılı olduğu tahmin ediliyor. Türbe, çeşme, hamam, imaret ve medrese bölümleri bulunan oldukça geniş bir külliye olan Karacabey Cami, tarih boyunca defalarca kapsamlı restorasyon çalışmalarından geçirilmesi sayesinde hâlen ayakta. Osmanlı mimarisinin bilinen eski zaviyeli yapılarından biri olması ve minaresini süsleyen çini işçiliğinin ustalığı, bu ibadethaneyi daha da değerli hale getiriyor.

43. Ankara Rahmi M. Koç Müzesi - Altındağ

Ankara Rahmi M. Koç Müzesi

Ankara’nın ilk sanayi müzesi olma unvanına sahip olan Ankara (Çengelhan) Rahmi M. Koç Müzesi, Altındağ ilçesi sınırlarındaki Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısının tam karşısında yer alıyor. Ülkemizde toplamda üç farklı...

Ankara Kalesi’nin giriş kapısının karşısında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, kentin ilk sanayi müzesi olma unvanına sahip. 2005 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan müze, Çengelhan ve Safranhan olmak üzere iki farklı ana binaya ayrılıyor. Çengelhan, Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilmiş ve geçirdiği restorasyonlar sayesinde hâlen görkemini koruyan çok etkileyici bir yapı. 1511 yılında inşa edilen Safranhan ise yıllarca kervansaray olarak hizmet verip bir dönem cezaevi olarak kullanıldıktan sonra 2016 yılında müzeye dahil edilmiş. Tıp, karayolu taşımacılığı ve havacılık gibi birçok sanayi kolunun tarihçesi hakkında bilgiler veren dört bini aşkın objeye ev sahipliği yapan müze, pazartesi günleri kapalı. Cumartesi ve pazar günleri 10:00-19:00, hafta içi ise 10:00-17:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

44. Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinin Hamamönü semtindeki bir konağın, Altındağ Belediyesi tarafından Türk Halk Bilimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne tahsis edilmesi sonucunda kente kazandırılan Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi; 2013 yılından...

2013 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Altındağ Belediyesi’nin Hamamönü’ndeki tarihi bir konağı Türk Halk Bilimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne tahsis etmesi sonucunda kente kazandırılmış. Ülkemizde kendi alanında bir ilk olma unvanını taşıyan müzenin çatısı altında El Sanatları Atölyesi, Muhabbet Odası, Gösteri Sanatları Atölyesi, Mutfak, Masal Odası, Gelin Odası ve Oyun Odası olarak adlandırılan bölümler yer alıyor. Ayrıca, müzede ziyaretçilerin somut olmayan kültürel mirasları uygulamalı modeller üzerinden tecrübe etmelerine olanak tanıyan çok sayıda etkinlik ve atölye de düzenleniyor.

45. Pirinç Han - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesinin geçmişte At Pazarı olarak adlandırılan semtinde yer alan Pirinç Han, kent belleğine tanıklık eden en önemli ve değerli tarihi yapılardan biri. Giriş duvarında ziyaretçilerini Faruk Nafiz Çamlıbel’in...

Geçmişte At Pazarı olarak adlandırılan tarihi semtte mutlaka uğramanız gereken duraklardan biri de Pirinç Han. Giriş duvarında Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları adlı şiiri yazılı olan bu tarihi yapı, tahminlere göre aslında gerçek Pirinç Han değil. Yapılan araştırmalar, gerçek Pirinç Han’ın 1930’lu yıllarda yıkıldığını ve daha sonra eski bir ahşap konağın restore edilmesi sonucunda kente yeni bir Pirinç Han kazandırıldığı tahminini güçlendiriyor. Ancak bu da tahminden öteye giden bir bilgi değil. Kısacası, Pirinç Han’ın gerçek inşa tarihi hâlen belirsiz. Ancak bu yapının Ankara’nın ilk ahşap hanı olduğu konusunda fikir birliğine varılmış durumda. 1895 yılında aslına uygun şekilde restore edilen han, günümüzde ağırlıklı olarak antikacı dükkanlarına ev sahipliği yapıyor. Hanın atmosferi ve kendine has otantik görünümü oldukça etkileyici.

46. Ankara Vakıf Eserleri Müzesi - Altındağ

Ziyaretçilerini, 1908-1930 yıllarını kapsayan I. Ulusal Mimarlık Dönemi içinde inşa edilmiş tarihi bir binanın içinde ağırlayan Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, kentin en dikkat çekici müzelerinden biri. 1927 yılında inşa edilen...

1927 yılında inşa edilmiş ve geçmişte Hukuk Mektebi, Ankara Kız Sanat Mektebi ve öğrenci yurdu olarak hizmet vermiş tarihi bina, günümüzde Ankara Vakıf Eserleri Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde ücretsiz şekilde gezilebilen müzede 13.-20. yüzyıllar arasına tarihlenen halı, deri, çini, el yazması, maden, kilim ve ahşap eserler sergileniyor. Müzenin hem binası hem de ev sahipliği yaptığı koleksiyonlar son derece etkileyici. Binanın bodrum katındaki çok amaçlı sergi salonunda geleneksel ve modern süreli sergiler de düzenleniyor.

47. Cenabi Ahmet Paşa Cami - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı Ulucanlar semtinde, semtle aynı ismi taşıyan caddenin üzerinde içinde bulunan Cenabi Ahmet Paşa Cami, Mimar Sinan’ın kentteki tek eseri. Aynı zamanda kentin en eski camilerinden biri....

Mimar Sinan’ın Ankara’daki tek eseri olan Cenabi Ahmet Paşa Cami, Ulucanlar semtinde, semtle aynı ismi taşıyan caddenin üzerinde yer alıyor. 1565 yılında Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmet Paşa’nın ölümünün ardından inşa edilen bu ibadethane, aynı zamanda kentin en eski camilerinden biri. Görkemli dememiz sizi yanıltmasın, çünkü Mimar Sinan’ın tüm eserlerinde olduğu gibi, Cenabi Ahmet Paşa da görkeminin gücünü yalın ve etkileyici tasarımından alıyor.

48. Ulucanlar Cezaevi Müzesi - Altındağ

Ankara’nın Ulus semtindeki tarihi kent merkezinin kıyısında, Ankara Kalesi’nin doğu tarafında kalan bir tepenin üzerinde, 1925 yılında Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi açıldı. Bu alan, etrafında çok sayıda sürülebilecek alan ve...

Ankara Kalesi’nin doğusundaki bir tepenin üzerine kurulmuş olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi, 1925-2006 yılları arasında aktif olarak kullanılmış Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmüş hali. Onlarca yıl boyunca infazlara ve insanlık dışı koşullara sahne olan bu cezaevi; tarih boyunca Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Fakir Baykurt, Adnan Cemgil, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Bülent Ecevit, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi birçok önemli ismin de tutuklu kaldığı bir yer olmuş. 2011 yılında müzeye dönüştürülen yapı, açıldığı günden beri bir milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilmiş. Pazartesi haricindeki tüm günlerde 10:00-16:00 saatleri arasında gezilebilen müzenin Hilton Koğuşu olarak adlandırılan bir bölümü de bulunuyor.  Bu bölüm geçmişte gazetecilerin kaldığı tecrit hücrelerini içinde barındırıyor.

49. Gökyay Vakfı Satranç Müzesi - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulucanlar Caddesi üzerinde yer alan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, tarihi bir Ankara evinin restore edilmesi sonucunda ziyaretçilerine kapılarını açmış. İçinde bulunduğu semtin tarihi dokusunu çok başarılı bir...

Ulucanlar Caddesi üzerindeki tarihi bir Ankara evinin restore edilmesi sonucunda müzeye dönüştürülen Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, tam 723 farklı satranç takımına ev sahipliği yapıyor. Dört farklı ana tema çerçevesinde sergilenen satranç takımlarının önemli bir kısmı Akın Gökyay’a ait. Akın Gökyak 1975 yılından beri zenginleştirdiği şahsi satranç takımı koleksiyonuyla 31 Ocak 2012 tarihinde Guinness Rekorlar Kitabı’na bile girmiş. Türkiye’nin ilk ve tek tescilli satranç koleksiyonu olma unvanına sahip olan bu koleksiyonun parçaları, müzede hangi ülkelerden geldiklerine ve hangi kültürel çağrışımlara sebep olduklarına dair bilgiler eşliğinde sergileniyor. Yılbaşı tatilleri, Kurban bayramları ve pazartesi günleri dışında açık olan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müzede MüzeKart geçerli değil. Ancak MüzeKart sahiplerine %25 oranında indirim uygulanıyor.

50. Augustus Tapınağı - Altındağ

Augustus Tapınağı

Roma İmparatorluğu’nda İmparator Augustus’un Galatia eyaletini imparatorluk topraklarına kazandırmasının ardından, Ankara, eski ismiyle Ankyra, yeni eyalet merkezi haline gelmiş. Günümüzde Ankara’nın en eski ve dikkat çekici yapılarından biri olan Augustus...

Augustus Tapınağı, Roma döneminde İmparator Augustus’un Galatia eyaletini fethetmesinin ardından Ankara’nın (Ankyra) yeni eyalet merkezi olması sonucunda inşa edilmiş. Kentin yerel tanrıçası Roma’ya ithafen inşa edilen tapınak, Kybele ve Men kutsal alanının üzerinde bulunuyor. M.Ö. 25.-20. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen yapı, Ankara Anıtı olarak da adlandırılıyor. Augustus Tapınağı’nın anıt duvarlarından birinde imparator rahiplerin yaptığı, bir diğerinde de Augustus’un yaptığı işleri ve görevleri anlatan yazıtlar mevcut. Augustus’u anlatan yazıt Roma’da kaybolan orijinalinin tek tam kopyası olduğu için, arkeolojik açıdan son derece değerli. Augustus Tapınağı’nın içine girmek güvenlik gerekçesiyle yasak. Ancak tapınağı dışından dilediğiniz zaman inceleyebilirsiniz.

51. Hacı Bayram Veli Cami - Altındağ

Hacı Bayram Veli Cami

Ankara’nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde, Augustus Meydanı’nda bulunan Bayram Sokak üzerinde yer alan Hacı Bayram Veli Cami, kentin en ünlü camilerinden biri. Doğusunda Augustus Tapınağı’na, güney tarafında da Hacı Bayram...

Augustus Tapınağı’nın hemen bitişiğine 1427-1428 yılları arasında inşa edilen Hacı Bayram Veli Cami, Ankara’nın en ünlü camilerinden biri. Hacı Bayram Veli Türbesi’yle de bitişik bir konuma sahip. Mimar Mehmet Bey tarafından inşa edilen bu ibadethane, Augustus Tapınağı’nın da bir dönem medrese olarak kullanılmasına vesile olmuş. 17. ve 18. yüzyıl camilerinin karakterine sahip olan caminin 1429 yılında inşa edilen türbesi de cami bahçesinin içinde yer alıyor. Bu bahçe aynı zamanda Osman Fazıl Paşa Türbesi’ne de ev sahipliği yapıyor.

52. Altınpark - Altındağ

Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Turgut Özal 2 Bulvarı üzerinde yer alan Altınpark, başkentin en büyük rekreasyon alanı olma unvanına sahip. Doğu Akdeniz ülkeleri arasında “Yılın Parkı” da seçilen bu devasa alanın...

640 bin metrekarelik yerleşkesiyle başkentin en büyük rekreasyon alanı olma unvanına sahip olan Altınpark’ın %85’ini gölet ve yeşil alanlar, kalan kısmını da yapılar ve meydanlar kaplıyor. Spor ve fuar etkinliklerine de ev sahipliği yapan alan, 1977 yılına dek Golf Kulübü olarak kullanıldıktan sonra yarışmayla seçilen bir proje sonucunda bugünkü konumuna ulaşmış. Bilim Merkezi, açık ve kapalı spor alanları, gösteri amfileri, restoranlar, Türk Sokağı, Kültür Merkezi ve Olimpik Yüzme Havuzu gibi birçok bölümden oluşan Altınpark’ta yaklaşık 18 bin adet ağaç mevcut. Bu sayede Ankara halkı doğayla iç içe vakit geçirmek ya da çeşitli etkinliklere katılmak istediğinde rotayı Altınpark’a çevirebiliyor.

53. Feza Gürsey Bilim Merkezi - Altındağ

İsmini, uluslararası bilim camiası tarafından tanınan ve pek çok ödüle layık görülmüş ünlü bilim insanımız Feza Gürsey’den alan Feza Gürsey Bilim Merkezi; 23 Nisan 1993 tarihinden beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Ülkemizin...

Çocuklara bilim ve teknolojiyi eğlenceli kılarak anlatmak amacıyla kurulmuş olan Feza Gürsey Bilim Merkezi, ülkemizin ilk bilim merkezi olma unvanına sahip. İsmini dünyaca ünlü bilim insanımız Feza Gürsey’den alan kurum, haftanın her günü 08:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Bilim tiyatrosu, seminerler, bilim atölyeleri, sergiler, robot bilim başlangıç eğitimi, 7D film gösterimleri… Feza Gürsey Bilim Merkezi’nde her yaş grubundan çocuğun ilgisini çekebilecek altmıştan fazla etkinlik düzenleniyor.

54. Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi - Yenimahalle

Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi

Ülkemizin ilk oyuncak müzesi olma unvanına sahip olan Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 1990 gibi anlamlı bir tarihte ve Prof. Dr. Bekir Onur tarafından ziyarete açılmış. Hem ülkemizde hem...

Günümüzde ülkemizde çok sayıda oyuncak müzesi var. Ancak bunların en eskisi, başkentte yer alıyor. Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olan Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 1990 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açmış. İki bini aşkın oyuncağa ev sahipliği yapan müzenin koleksiyonu geleneksel, antik, yeni, yabancı ve fabrikasyon oyuncaklar olmak üzere beş farklı gruba ayrılıyor. Son derece eğlenceli ve keyifli bir atmosfere sahip olan müze, Türkiye’de çocuk kültürünün araştırılması açısından da önemli bir katkıya sahip. Müze Kart’ın geçerli olmadığı Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi’ne cüzi bir ücret karşılığında salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri 10:00-12:00 ve 14:00-16:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Dini ve resmi tatil günlerinde müzenin kapalı olduğunu da belirtelim.

55. Devlet Mezarlığı Müzesi - Yenimahalle

Devlet Mezarlığı Müzesi

Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı Beştepe semtinde yer alan Devlet Mezarlığı Müzesi, 2549 sayılı kanunla 30 Ağustos 1988 tarihinde kurulmuş. Açılışı devlet töreniyle gerçekleştirilen yapı, Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün silah...

Kurtuluş Savaşı’nın kahraman komutanlarının defnedilmesi amacıyla 2549 sayılı kanunla 30 Ağustos 1988 tarihinde kurulan Devlet Mezarlığı Müzesi, Beştepe’de yer alıyor. Müzenin giriş katında Kurtuluş Savaşı’nın komutanlarına ait belgeler, resimler ve kişisel eşyalar sergileniyor. Alt kata indiğinizde ise sizi Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlarına ait eşyalar ve belgeler karşılıyor. Yine alt katta, Kurtuluş Savaşı konulu film gösterimleri de yapılıyor. Karadeniz Havuzu olarak adlandırılan bölümde ziyaretçilerin kullanımına açık dinlenme alanları mevcut. Cumhuriyet Tarihi Yolu’nda ise Milli Mücadele’nin başladığı 19 Mayıs 1919 tarihinden Cumhuriyet’in kuruluşuna dek devam eden süreç, heykellerle canlandırılıyor.

56. Atatürk Orman Çiftliği - Yenimahalle

Atatürk Orman Çiftliği

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi sınırları içinde ve 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Atatürk Orman Çiftliği’ni yalnızca bir çiftlik olarak tanımlamak bu yemyeşil ve görkemli alana biraz haksızlık olabilir. Atatürk’ün...

Atatürk’ün farklı kişilere ait arazileri parça parça satın alması sonucunda 1925 yılında kurduğu Atatürk Orman Çiftliği, kentin en görkemli ve keyifli yeşil alanlarından biri. Aslında bu arazi, uzmanlar tarafından son derece elverişsiz ve yalnızca para ya da sabır tüketecek kadar çorak bir alan olarak nitelendirilmiş. Ancak Atatürk bu alanların ıslah edilmesi konusunda ısrarcı olmuş ve uzun yıllar süren düzenleme çalışmaları sonucunda zoru başarmış. 1937 yılında da bu araziyi, kendisine ait olan diğer tüm çiftliklerle birlikte millete, yani Hazine’ye bağışlamış. Günümüzde Atatürk Orman Çiftliği hayvanat bahçesi, restoranlar, çocuk bahçeleri, yüzme havuzu ve konaklama tesisleri gibi birçok alana ev sahipliği yapıyor. Çiftlik bünyesinde şarap, meyve suyu ve süt üretimi yapan fabrikalar da yer alıyor.

57. ODTÜ Arkeoloji Müzesi - Yenimahalle

Türkiye’nin ilk üniversite müzesi olma unvanına sahip olan ODTÜ Arkeoloji Müzesi’nin temelleri, 1960’lı yıllarda dönemin üniversite rektörü Kemal Kurdaş tarafından atılmış. Bu dönemde üniversiteye ait yerleşke içinde arkeolojik kazılar yapılmaya...

Cumhuriyet tarihinin ilk arkeolojik kazısı ve Atatürk tarafından bizzat başlatılan olan Ahlatlıbel Arkeolojik Alanı’nın günümüzde ODTÜ’nün yerleşkesi sınırları içinde yer aldığını biliyor muydunuz? 1962 yılında Yalıncak’ta, ilerleyen süreçte de Koçumbeli ve Frigtümülüs kazılarında çeşitli arkeolojik eserler gün yüzüne çıkarılınca, bir arkeoloji müzesi kurulmasına karar verilmiş. Böylece 1969 yılında kapılarını açan ODTÜ Arkeoloji Müzesi’nde Yalıncak, Koçumbeli, Frig Nekropolü ve Beştepeler-Gençlerbirliği Tümülüsü’nde bulunan arkeolojik eserler sergileniyor. Arkeolojiye ve tarihe ilgi duyuyorsanız ODTÜ Arkeoloji Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.

58. Akköprü - Yenimahalle

Akköprü

Ankara’nın Yenimahalle ilçesinin sınırları içinde bulunan tarihi bir yapı olan Akköprü, dönemin Ankara valisi Kızıl Bey tarafından 1222 yılında Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubad adına inşa ettirilmiş. İncesu Deresi,...

Yenimahalle’nin Varlık Mahallesi’nde bulunan Akköprü, 1222 yılında Ankara valisi Kızıl Bey tarafından Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubad adına inşa ettirilmiş. ANKAmall’ın tam karşısında yer alan ve kendisiyle aynı ismi taşıyan metro istasyonuna da çok yakın olan bu tarihi köprü, inşa edilmesinin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hâlen ayakta. 8 Ağustos 1959 tarihinde kentsel sit alanı tescili alan köprünün üçü küçük, dördü de büyük olmak üzere toplamda yedi farklı sivri kemeri bulunuyor. Kemerler büyük ölçüde Ankara taşı kullanılarak inşa edilmiş. Köprünün inşasında ise kesme bazalt taşı kullanılmış.

59. T1 Teleferik Hattı (Yenimahalle-Şentepe) - Yenimahalle

T1 Teleferik Hattı (Yenimahalle-Şentepe)

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi sınırlarında bulunan ve EGO Genel Müdürlüğü tarafından işletilen T1 Teleferik Hattı, 17 Mayıs 2014 tarihinden beri halkın hizmetine açık. Aslında bu tarihte yalnızca Yenimahalle ile Yunus Emre...

Ülkemizin ilk toplu taşıma amaçlı kullanılan teleferik hattı olan T1, Yenimahalle-Şentepe güzergahında haftanın her günü 06:00 ile 21:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Gezilecek yerler listenizdeki maddelerin birinden diğerine yolculuk yaparken Ankara’yı kuş bakışı görmek isterseniz, yolculuğunuzu teleferikle yapabilirsiniz. Toplamda 106 kabini bulunan teleferiğin Yenimahalle, TRT Seyir, Yunus Emre ve Şentepe olmak üzere dört farklı durağı bulunuyor. Ayrıca, teleferik her yaştan ziyaretçi tarafından kullanıma açık.

60. Haydar Aliyev Parkı - Yenimahalle

Haydar Aliyev Parkı

Ankara’nın Yenimahalle ilçesinin Batıkent semtinde bulunan Haydar Aliyev Parkı, 2014 yılında kente kazandırılmış bir alan. Azerbaycan halkının önderi olan Haydar Aliyev adına inşa edilen bu parkın toplam yüzölçümü 97 bin...

Batıkent’te 2014 yılında halkın hizmetine açılan Haydar Aliyev Parkı; anıt heykel, iki farklı havuz, tören alanı, çok sayıda spor sahası, soyunma odaları, kafeterya, yürüyüş yolları, dinlenme alanları, kamelyalar, amfi tiyatro ve çocuk oyun alanı gibi çok sayıda bölüme ev sahipliği yapıyor. 97 bin 400 metrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan parkta piknik ve envai çeşit spor aktivitesi yapılabiliyor. Parkta düzenlenecek etkinliklerin güncel bilgilerine ulaşmak için resmi internet sitesini ya da park adına açılmış sosyal medya hesaplarını takip etmeniz yeterli.

61. Mogan Parkı - Gölbaşı

Mogan Parkı

Ankara’nın yaklaşık yirmi beş kilometre güneybatısında yer alan Konya yolunun üzerinde bulunan Mogan Parkı, Gölbaşı ilçesinin sınırları içinde. Yaklaşık 645 bin metrekarelik bir alanı kaplayan park; dinlenme, piknik ve eğlence...

Konya yolunun üzerinde yer alan ve yaklaşık 645 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Mogan Parkı, Mogan Gölü’nün çevresine kurulmuş yemyeşil bir arazi. Koşu ve yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları, restoranlar, kafeteryalar, istasyonlu koşu pisti, asma köprüler… Parkın içinde ne ararsanız var. Gölün kıyısında bulunan deniz fenerinin balkonu sayesinde, yaklaşık 25 metre yükseklikten göl manzarasını seyre dalmak mümkün. Seyir terasları ve dinlenme alanları da gölün keyfini çıkarmak isteyen ziyaretçilere son derece konforlu bir alan sunuyor. Eğer gönlünüzce spor yapmak ve doğanın tadını çıkarmak istiyorsanız rotanızı doğruca Mogan Parkı’na çevirebilirsiniz.

62. Eymir Gölü - Gölbaşı

Ankara’nın Gölbaşı ilçesi sınırlarında ve ilçenin kuzey tarafında yer alan Eymir Gölü, uzun yıllardan beri Orta Doğu Teknik Üniversitesi’yle (ODTÜ) özdeşleşmiş bir doğa harikası. ODTÜ’ye ait olan toprak sınırlarının içinde...

Gölbaşı’nın kuzeyinde kalan Eymir Gölü, ODTÜ’nün yerleşkesinin sınırları içinde. ODTÜ’nün kürek ve yelken takımlarının çalışmaları da bu gölde yapılıyor. Geçmişte yaşanan taşkınlar sebebiyle zaman içinde Mogan Gölü’yle birleşmiş olan Eymir Gölü, bisiklet turu ve doğa yürüyüşü yapmak için ideal bir atmosfere sahip. Gölün çevresinde küçük bir kayıkhane, büfeler, kafeteryalar ve kuş gözlem evi de mevcut. Burada piknik yapmak mümkün, ancak bu esnada ateş yakılmasına izin verilmiyor. Eymir Gölü Yerleşkesi’ne giriş saatleri ve kuralları hakkında bilgi almak için ODTÜ’nün internet sitesini ziyaret etmeniz yeterli.

63. Ankara Hava Kuvvetleri Müzesi - Etimesgut

Ankara’nın Etimesgut ilçesi sınırlarında bulunan ve İstanbul yolunun on ikinci kilometresinde karşınıza çıkan Şaşmaz Mevkii’nde yer alan Hava Kuvvetleri Müzesi, 18 Eylül 1998 tarihinden bu yana halkın hizmetine açık. Kurumun...

1998 yılında açılan ve Şaşmaz Mevkii’nde bulunan Ankara Hava Kuvvetleri Müzesi’nin resmi açılışını ilk Türk kadın pilotumuz olan Sabiha Gökçen gerçekleştiriş. Türk Hava Kuvvetleri’nin demirbaş kayıtlarında bulunan model uçakların, silahların, mühimmatın ve savunma sistemlerinin bir koleksiyona dönüştürülmesi sonucunda kente kazandırılan müzede açık sergi alanları bulunuyor. Ziyaretçilerin Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait eğitim uçağının ve av bombardıman uçağının pilot köşklerini gezmeleri de mümkün. Müzenin kapalı sergi alanında ise Türk ve dünya havacılık tarihinde yaşanmış önemli olaylar fotoğraflar ve maketler aracılığıyla kronolojik şekilde aktarılıyor. Pazartesi haricinde haftanın her günü açık olan Ankara Hava Kuvvetleri Müzesi’nde, müzenin kuruluş yıldönümlerinde Plastik Model Uçak Yarışması da düzenleniyor.

64. Göksu Parkı - Etimesgut

Ankara’nın Etimesgut ilçesi sınırları içindeki Eryaman Mahallesi’nde yer alan Göksu Parkı, Susuz Göleti’nin üzerine kurulmuş. Atmosferi bakımından bir sahil kasabasını andıran park, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada...

Susuz Göleti’nin üzerine kurulmuş olan Göksu Parkı, baştan sona bir sahil kasabası atmosferine sahip. 508 bin metrekarelik bir alanı kaplayan parkın 123 bin metrekaresini gölet oluşturuyor. Deniz feneri, yürüyüş parkurları, su bisikleti, sazlıklar, adacıklar, kafeteryalar, iskeleler, piknik masaları, otopark, çocuk oyun alanları, go-kart alanı, envai çeşit spor aleti ve sahası, sinema salonu, çay bahçeleri amfi tiyatro… Göksu Parkı’nda ne ararsanız var.

65. Harikalar Diyarı - Sincan

Ankara’nın Sincan ilçesinde yaklaşık 1 milyon 320 bin metrekarelik bir alana yayılan Harikalar Diyarı, kullanım alanının boyutu bakımından yalnızca ülkemizin değil, Avrupa’nın da en büyük parkı olma iddiasını taşıyor. Söz...

Avrupa’nın en büyük parklarından biri olan Harikalar Diyarı, yaklaşık 1 milyon 320 bin metrekarelik bir yüzölçümüne sahip. Parkın Masal Adası olarak adlandırılan bölümü tamamen çocuklara ayrılmış ve bu bölümde dünyaca ünlü masal kahramanlarının canladırmaları yer alıyor. On iki farklı cep sinemasına da ev sahipliği yapan Masal Adası’nda Hacivat ile Karagöz, Nasrettin Hoca ve Karacaoğlan gibi önemli kişilerin canlandırmaları da mevcut. Parktaki gölün çevresinde 5 bin kişi kapasiteli bir göl amfisi, toplantı salonu, sinema salonu, tiyatro, sergi salonu, piknik alanları, yüzme havuzları ve yürüyüş yolları da bulunuyor.

66. Ankara Bağ Evi - Keçiören

Ankara kent kimliğinin oldukça değerli ve önemli bir parçası olan Ankara Bağ Evi, Koç Üniversitesi’nin VEKAM Kampüsü’nün sınırları içinde bulunan bir yapı. 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olan bu tarihi...

1900 yılında Vehbi Koç’un eniştesi Ali Gedikoğlu tarafından inşa ettirilen Ankara Bağ Evi, 1930’lu yıllarda Vehbi Koç’a devredildikten sonra kendisinin vefatının ardından Koç Vakfı tarafından müzeye dönüştürülmüş. Bu sayede 2007 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan ve Semahat-Nusret Arsel Koleksiyonu’na da ev sahipliği yapan müze, Ankara’daki bağ evlerinin en özgün ve köklü örneklerinden biri. Geleneksel Türk mimarisine uygun bir yapı olan bağ evinin içinde dönemin yaşam biçimlerini anlatan objeler ve odalar sergileniyor. Dönem dönem çeşitli kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapan müze, kendi türünün kentteki tek örneği.

67. Meteoroloji Müzesi - Keçiören

Ankara’nın Keçiören ilçesi sınırları içinde 1908 yılında Ziraat Mektebi inşa edilmiş. İlerleyen süreçte Halide Edip Adıvar’ın önderliğinde bu yapının içinde Anadolu Ajansı kurulmuş. 27 Aralık 1919 tarihinden başlayarak altı ay...

Meteoroloji Teşkilatı’nın geçmişten bugüne yaptığı çalışmaları ve ülkemizin bu alanda kaydettiği gelişmeleri gelecek nesilere aktarmak amacıyla kurulan Meteoroloji Müzesi, hafta içi her gün 09:00-18:00 saatleri arasında rehber eşliğinde ve önceden randevu almak koşuluyla ücretsiz şekilde gezilebiliyor. Meteoroloji konulu çalışmalarda kullanılan alet ve cihazların da sergilendiği müzenin binası, 1908 yılında Ziraat Mektebi olarak inşa edildikten sonra ilerleyen süreçte Halide Edip Adıvar tarafından kurulan Anadolu Ajansı’na ev sahipliği yapmış. 27 Aralık 1919’dan başlayarak altı ay boyunca Atatürk ve çalışma arkadaşları tarafından karargâh olarak kullanılan binada Atatürk Odası olarak adlandırılan bir müze de bulunuyor. Bu müzede Atatürk’ün konakladığı ve savaş planlarını hazırladığı oda sergileniyor.

68. Mavi Göl - Mamak

Ankara’nın Mamak ilçesi sınırlarında bulunan Mavi Göl, kent merkezine yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta ve Samsun yolunun üzerinde yer alıyor. Yaklaşık 2 bin 400 metrekarelik bir alanı kaplayan park, ismini Bayındır...

Samsun yolu üzerinde bulunan Mavi Göl, ismini Bayındır Barajı’nın altı milyon metreküp hacme sahip olan masmavi suyundan alıyor. 2005 yılında Ankara sakinlerine bir dinlenme ve eğlence merkezi armağan etmek amacıyla düzenlenen Bayındır Barajı, bir mesire yerine dönüştürüldükten sonra Mavi Göl ismiyle anılmaya başlanmış. Kayaş yakınlarında yer alan Mavi Göl Parkı’nın günümüzde kentin en popüler rekreasyon alanlarından biri haline geldiğini söylemek mümkün. Parkın içinde tuvaletler, piknik alanları, su bisikletleri, barbeküler, kapalı çardaklar, çocuk oyun alanları, koşu parkı, büfeler ve otopark yer alıyor.

69. Aqua Vega Akvaryum - Mamak

23 Nisan 2012 tarihinden bu yana ziyaretçilerini ağırlayan Aqua Vega Akvaryum, ülkemizin bir AVM içinde yer alan en uzun tünel akvaryumu olma unvanına sahip. Ankara’nın Mamak ilçesi sınırları içinde yer...

Mamak’ta ziyaret edebileceğiniz bir diğer durak da 2012 yılında açılan Aqua Vega Akvaryum. Nata Vega Outlet isimli alışveriş merkezinin zemin katında yer alan bu kompleks, yaklaşık altı bin metrekarelik br kapalı alana sahip. 25 farklı akvaryuma ev sahipliği yapmasının yanı sıra, 98 metre uzunluğunda bir tünel akvaryumu da içinde barındırıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarından envai çeşit deniz canlısını yakından inceleyebileceğiniz Aqua Vega Akvaryum’a, 2017 yılında Wildlife adlı bir bölüm de eklenmiş. Bu bölüm de 250’den fazla vahşi hayvanı içinde barındırıyor. Ancak AVM’nin içinde yer alan bir kompleksin vahşi hayvanlara ne kadar doğal ve özgür bir yaşam alanı sağlayabildiği konusu elbette tartışmalı. Tercih sizin. Aqua Vega Akvaryum hafta içi 10:00-20:00 hafta sonları da 11:00-21:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

70. Elmadağ Kayak Merkezi - Elmadağ

Ankara kent merkezinin yaklaşık 26 kilometre uzağında kalan Elmadağ ilçesi sınırları içinde bulunan Elmadağ Kayak Merkezi, Yakub Abdal Köyü’nde yer alıyor. Elmadağ, hâlihazırda kayak tesisleriyle ve dağ evleriyle ün salmış...

Yakub Abdal Köyü’nün sınırları içinde bulunan Elmadağ Kayak Merkezi, kent merkezine yaklaşık 26 kilometre uzaklıkta. Kış aylarında kar kalınlığı yaklaşık 30-40 santimetre arasında değişen merkezde 650 metre uzunluğunda bir kayak parkuru ile biri 300 metre, diğeri de 650 metre uzunluğunda iki farklı teleski mevcut. Burada hem kayak ve snowboard yapmak hem de kızakla kaymak mümkün. Kayak merkezinin sınırları içinde yer alan Elmadağ Dağ Evi’nde de lokanta ve kafeterya bölümleri yer alıyor. Şehir merkezine yakın bir konuma sahip olması sayesinde kış aylarında kış sporları tutkunlarının uğrak noktası haline gelen Elmadağ Kayak Merkezi, yerli ve yabancı turistler tarafından da sık sık ziyaret ediliyor.

71. Ayaş Evleri - Ayaş

Ankara’nın kent merkezine yaklaşık altmış kilometre uzaklıkta yer alan bir ilçesi olan Ayaş, hem tarihi kaplıcalarıyla hem dutu ve domatesinin lezzetiyle hem de tarihi evleriyle ün salmış bir destinasyon. Öz...

Yüzyıllar önce Anadolu’ya yerleşen Türkmenlerin inşa ettiği yapılar, günümüzde dönemin sosyal hayatına, mimarisine ve koşullarına ışık tutuyor. Ankara’nın Ayaş ilçesinde vadinin tabanına ve yamaçlarına inşa edilmiş olan Ayaş Evleri de geleneksel Türk mimarisinin günümüze dek ulaşabilen örnekleri arasında. Genellikle iki katlı, dıştan balkon gibi görünen çıkmalarla ya da kafes pencerelerle inşa edilen Ayaş Evleri’nin tarihi neredeyse 1071 yılına dek uzanıyor. Yarı ahşap yarı kagir şekilde inşa edilen evlerin zemin katında kiler, ahır ya da hizmetkar odaları; üst katında ise geniş bir sofa, yaşam alanı olarak kullanılan odalar, mutfak ve banyo yer alıyor.

72. Beypazarı Yaşayan Müze - Beypazarı

Açık hava müzeleri klasik tipteki müzelerden farklı olarak bağlamı kurgulamaya, başka bir deyişle canlandırmaya yönelik şekilde tasarlanıyor. Hem canlandırma teknikleri hem de etkileşimli sergileme yöntemleri, müzenin odağına aldığı konuyu ya...

Ülkemizin ilk açık hava müzesi ve ilk uygulamalı kültür müzesi olma unvanlarına sahip olan Beypazarı Yaşayan Müze, 19. Yüzyıldan günümüze kadar ulaşabilmiş bir geleneksel Osmanlı evinin içinde ziyaretçilerini ağırlıyor. 23 Nisan 2007 tarihinde Dr. Sema Demir tarafından kurulan müzede halk kültürünün gelenekleri ve adetleri, farklı canlandırma teknikleri ve etkileşimli sergileme yöntemleri aracılığıyla canlandırılıyor. Bu açıdan da ülkemizdeki nadir örneklerden biri olan müzede gelin kınası, masallar, aşure, Mili Mücadele ve ilan-ı aşk gibi konulara odaklanan sergi ve etkinlikler düzenleniyor.

73. Beypazarı Türk Hamam Müzesi - Beypazarı

Ankara’nın Beypazarı ilçesi sınırlarında yer alan Türk Hamam Müzesi, geleneksel hamam kültürünü koruma, sergileme ve gelecek nesillere aktarma hedefleriyle kente kazandırılmış bir kurum. Bu müze, hem toplumsal hem de evrensel...

Türk hamam ve temizlik kültürünü koruma, sergileme ve gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenen Beypazarı Türk Hamam Müzesi, kendi alanında ülkemizde bir ilk. Müzeye ev sahipliği yapan Rüstem Paşa Hamamı, 16. yüzyılda Rüstem Paşa’nın emriyle inşa edilmiş. 2012 yılında hizmete açılan müzede görevli rehberler ve anlatıcılar, Türk hamam kültürünün geleneklerini uygulamalı bir biçimde ziyaretçilere aktarıyor. Müze çatısı altında hamamların mimari özelliklerine ve ekipmanlarına ilişkin oldukça detaylı bilgiler öğrenmek mümkün. Ayrıca, müzede gelin hamamı, külhanbeyi, hamam anası ve hamam babası canlandırmaları da bulunuyor.

74. Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi - Beypazarı

Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Tarih ve Kültür Müzesi, ziyaretçilerini tarihi bir konağın içinde ağırlıyor. Söz konusu yapı 1977 yılında Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara İl Özel İdaresi’ne bağışlandıktan sonra restore...

Mehmet Nurettin Karaoğuz’un 1977 yılında kendisine ait olan tarihi bir yapıyı Ankara İl Özel İdaresi’ne bağışlaması sonucunda restore edilerek kente kazandırılan Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi, etnografik bir müze. 1850 yılında inşa edilmiş olan üç katlı yapı, klasik Osmanlı mimarisinin görkemli örneklerinden birini oluşturuyor. Tarihi Beypazarı evlerinin canlandırmasının yapıldığı müzede Roma dönemine ait dor tarzı sütunlar, yazıtlar, Selçuklu dönemine ait bir koç heykeli, Osmanlı döneminden kalan bir buğday ambarı ve Beypazarı tarihine ilişkin eserler sergileniyor. Ayrıca, müzenin çatısı altında kıymetli madenler ve antika eşyalar da bulunuyor.

75. Beypazarı Evleri - Beypazarı

Ankara’nın Beypazarı ilçesi hem tarihçesi çok eskilere dayanan kültürü hem de bu kültürü günümüze kadar taşıyan tarihi yapıları sayesinde son derece ilgi çekici bir dokuya sahip. Beypazarı’nın miraslarının en önemli...

Yaklaşık iki asırlık tarihi bir geçmişe sahip olan Beypazarı evleri, kent kültürünün ve belleğinin korunmasında çok önemli bir rol üstleniyor. Beypazarı ilçesinde yaklaşık 3500 farklı tarihi ev mevcut. Restore edilerek korunan bu köklü yapılar iki ya da üç katlı ve ahşap şekilde inşa edilmiş. Genellikle ya cumbalı ya da guşganalı şekilde tasarlanmışlar. Ahşap dekorasyon sanatının en etkileyici örnekleriyle süslenen tarihi evlerin birbirlerine çapraz bakacak şekilde inşa edilmesi, hiçbir yapının diğerinin ışığını ya da manzarasını kesmemesini sağlamış. Söz konusu yapılar sayesinde Beypazarı, film setlerini andıran bir görünüm sunuyor ve sizi nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.

76. Eğriova Yaylası - Beypazarı

Ankara’nın Beypazarı ilçesi sınırları içinde bulunan Eğriova Yaylası, çevresi ormanlarla sarılmış olan gerçek bir doğa harikası. Son derece zengin bir bitki örtüsüne ev sahipliği yapan yaylada pınarların meydana getirdiği bir...

Doğayla baş başa kalmak için rotanızı çevirebileceğiniz Eğriova Yaylası son derece zengin bir bitki örtüsüne sahip. Her yıl geleneksel Karaşar Eğriova Yayla Şenliği’ne de ev sahipliği yapan alanın kuzeyinde yaklaşık 30 hektarlık bir alanı kaplayan Eğriova Tabiat Parkı bulunuyor. Parkın içinde çadırlı kamp alanı, tuvaletler, duşlar, kır gazinosu ve iskele mevcut. Doğa fotoğrafçılığı, trekking, kamp ve piknik gibi aktiviteler yapmak istiyorsanız Eğriova Yaylası ideal bir destinasyon olabilir.

77. Nallıhan Kuş Cenneti - Nallıhan

1959 yılında açılan Sarıyar Barajı’nın kuzeyinde kalan Aladağ Çayı’nın barajla birleştiği noktada Nallıhan Kuş Cenneti yer alıyor. Yapay bir sulak alan ekosistemi olma özelliğini taşıyan bu alan, Ankara’nın Nallıhan ilçesine...

Aladağ Çayı ve Sarıyar Barajı’nın birleştiği noktada bulunan Nallıhan Kuş Cenneti, Davutoğlan Köyü’nün sınırları içinde yer alıyor. Tarihi İpek Yolu’nun da güzergahı üstünde bulunan bu yapay sulak alan ekosistemi, Türkiye’nin en zengin ve önemli kuş alanlarından biri. Sazlık, ılgın ve söğütlüklerle çevrelenen alan, ekolojik açıdan farklı karakterlere sahip kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. 190’dan fazla kuş türünün ziyaret ettiği Nallıhan Kuş Cenneti’nde yeşilbaş, sakarmeke, karabatak, angıt, küçük batağan, kara leylek, kızıl şahin, kaya kırlangıcı ve kara çaylak gibi çok sayıda tür yaşıyor.

78. Duatepe Anıtı - Polatlı

Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olarak görülen Sakarya Meydan Savaşı’nın gerçekleştiği son savunma hattı, günümüzde Ankara’nın Polatlı ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Eylül 1921’de başlattığı taarruz sonucunda,...

Polatlı ilçesi, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biri olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin son savunma hattına ev sahipliği yapması açısından tarihi ve manevi açıdan çok değerli birçok durağı içinde barındırıyor. Son savunma hattının kurulduğu Duatepe adlı tepe de düşmandan geri alınan ilk nokta olma özelliğini taşıyor. Düşman askerlerinin Ege Denizi’ne kadar geri püskürtüldüğü bu tepede 1999 yılında çalışmalar başlatılmış. Bu çalışamlar kapsamında Duatepe, Gazi Tepe, Türbe Tepe ve Mangal Dağı ağaçlandırılarak Duatepe’ye heykeltıraş Metin Yurdanur’un imzasını taşıyan bir anıt yerleştirilmiş. 2000 yılında açılışı yapılan Duatepe Anıtı’nın otopark, bağlantı yolu, yürüme alanı, tören alanı ve anıt olmak üzere beş farklı bölümü bulunuyor. Anıtın üzerinde burada şehit olan 81 askerimizin bilgileri yazılı. Atatürk’ün şahlanan atının üzerinde tasvir edildiği heykeli de yine burada yer alıyor.

79. Alagöz Karargâh Müzesi - Polatlı

Ankara’nın Polatlı ilçesi, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında düşman askerlerinin çok yaklaştığı bir destinasyon olmuş. Bu tehlikenin giderek yaklaşması üzerine, Batı Cephesi Komutanlığı, Ankara’nın merkezi ile Polatlı ilçesi arasında kalan Alagöz...

Sakarya Meydan Savaşı sırasında düşman askerlerinin giderek yaklaşması sebebiyle Alagöz Köyü’ndeki bir çiftlik evi, cephe karargâhına dönüştürülmüş. Atatürk’ün 12 Ağustos 1920 tarihinde dönemin Erkan-ı Harbiye Umumi Reisi Fevzi Çakmak Paşa’yla birlikte ziyaret ettiği bu karargâh, 1921 yılının Ağustos ve Eylül ayları arasında tam 22 gün boyunca çok önemli bir rol üstlenmiş. Atatürk’ün savaşı büyük oranda buradan yönetmesi sebebiyle, karargâh da ulusun kaderini değiştiren kararların alınmasına ve savaş planlarının hazırlanmasına tanıklık etmiş. Savaş bittiğinde sahiplerine devredilen çiftlik evi, 1965 yılında önce MEB’e, ardından da Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne verilmiş. Böylece restore edilerek 10 Kasım 1968 yılında Alagöz Karargâh Müzesi olarak ziyaretçilerine kapılarını açmış. Başkumandanlık, kurmay heyeti, yaverler, dinlenme, hizmet eri, giysi, hatıra eşya, zabitan yemek ve muharebe odalarını içinde barındıran Alagöz Karargâh Müzesi; Atatürk’ün yemek ve yatak odalarına da ev sahipliği yapıyor.

80. TCDD Malıköy Tren İstasyonu Müzesi - Polatlı

Ankara’nın Polatlı ilçesinin ev sahipliği yaptığı birçok nokta, Sakarya Meydan Savaşı’nda ulusun kaderini etkileyecek çok önemli roller oynamış. Söz konusu noktalar arasında ilk sıralarda Duatepe, Alagöz Köyü’ndeki çiftliğe kurulan karargâh...

Sakarya Meydan Savaşı’nda çok önemli bir rol oynayan diğer durak da Malıköy. Ankara-Eskişehir tren hattının üzerinde bulunan Malıköy istasyonu, savaşın tüm ihtiyaçlarının karşılandığı nokta olma görevini üstlenmiş. Yaralı askerlerimizin tedavisi istasyon çatısı altında yapılmış. Ayrıca; bu yapı revir, askeri mühimmat deposu, lojistik merkezi ve askeri uçak pisti olarak da kullanılmış. Günümüzde hafta içi her gün 09:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz şekilde gezilebilen TCDD Malıköy Tren İstasyonu Müzesi’nde 5713 şehidimizin adına inşa edilmiş bir şehitlik anıtı, 1909 yılından kalan tarihi bir vagon, 1897 yılında inşa edilmiş bir lokomotif ve dönemin demiryolu malzemeleri sergileniyor. Kurtuluş Savaşı’nı temsili şekilde anlatan müzede görsel materyaller ve heykeller de yer alıyor.

81. Gordion Müzesi ve Ören Yeri - Polatlı

Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Yassıhöyük Köyü’nde 1963 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan  Gordion Müzesi, ülkemizin en önemli müzelerinden biri olarak görülüyor. 2000 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi adlı yarışmada finalist olma hakkı...

Polatlı’da son durağımız olan Gordion Müzesi, Yassıhöyük Köyü’nün sınırları içinde. 2000 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi yarışmasında finalist olan bu müze, 1963 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Gordion ve çevresinde gerçekleştirilen kazılarda gün yüzüne çıkarılan eserlerin sergilendiği Gordion Müzesi’nin koleksiyonundaki en erken eserler Eski Tunç Çağı’na tarihleniyor. Buradan başlayıp Orta ve Genç Tunç Çağı, Erken Frig Çağı, Lidya Dönemi, Helenistik Dönem ve Roma Dönemi şeklinde ilerleyen bir kronoloji söz konusu. Müzenin bahçesinde de Frig ve Roma mozaikleri ile Galat Mezarı yer alıyor. Gordion’un çevresinde ise Frig tümülüsleri bulunuyor. Gordion Müzesi ve Ören Yeri, haftanın her günü 08:30-17:00 saatleri arasında ziyarete açık.

82. Gavur Kalesi - Haymana

Ankara il merkezinin yaklaşık altmış kilometre güneydoğusunda kalan Gavur Kalesi, Haymana ilçesi sınırlarında yer alıyor. Kaladere Vadisi’nin batı yamacında bulunan bir tepenin üzerinde inşa edilmiş olan bu tarihi yapı, Hititler...

Haymana’ya bağlı Dereköy’ün sınırları içinde kalan Gavur Kalesi, Kaladere Vadisi’nin batı yamacındaki bir tepenin üzerine kurulmuş. M.Ö. 16. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu kadim yapı, Hititlerin imzasını taşıyor. Atatürk 1930 yılında bu yapıyı bizzat ziyaret ettikten sonra uzmanlar tarafından araştırılması için teşvikte bulunmuş. Bunun üzerine alanda kazı çalışmaları başlamış ve bu bölgenin arkeolojik, jeolojik ve jeomorfolojik açıdan çok ilginç özelliklere sahip olduğu tespit edilmiş. Günümüzde turizme kazandırılmaya çalışılan Gavur Kalesi; üzerindeki tanrı ve tanrıça kabartmalarıyla, kale duvarlarıyla, teraslarıyla ve taş ocaklarıyla çok dikkat çekici bir yapı. Eğer arkeolojiye ve tarihe ilgi duyuyorsanız bu tarihi kaleyi ziyaret edebilirsiniz.

83. Haymana Kaplıcaları - Haymana

Ankara’nın Haymana ilçesi, şifalı sularıyla ünlü olan bir destinasyon. İlçe sınırları içinde çok sayıda kaplıca var ve bunlar genel olarak Haymana Kaplıcaları ismiyle anılıyor. Kaplıcaların çevresine de birçok termal otel...

Haymana’nın birbirinden ünlü üç farklı kaplıcası var ve her birinin şifalı suları yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Söz konusu kaplıcalar Merkez Kaplıcası, Seyran Kaplıcası ve Medrese Kaplıcası olarak sıralanıyor. İlçe merkezinde bulunan Merkez Kaplıcası’nın tarihçesi Hititlere kadar uzanıyor ve Roma döneminde bir tesise dönüştürüldüğü biliniyor. İlçenin girişinde yer alan Seyran Kaplıcası ve 1991 yılından beri hizmet veren Medrese Kaplıcası da soyunma kabinleri, özel jakuziler, termal havuzlar ve dinlenme alanları gibi birçok olanağa ev sahipliği yapıyor. Üç kaplıcanın yakınlarında da çok sayıda termal otel seçeneğine ulaşmak mümkün.

84. Soğuksu Milli Parkı - Kızılcahamam

1959 yılında milli park olarak ilan edilen Soğuksu Milli Parkı, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Ankara ve çevresinde yaşayan kişilerin temiz hava almak, doğa yürüyüşlü ya da piknik...

İklim açısından Batı Karadeniz’den İç Anadolu’ya geçiş kuşağında bulunan Soğuksu Milli Parkı, sınırları içinde bulunduğu Kızılcahamam ilçesinin merkeziyle yaklaşık 4-5 santigrat derecelik bir sıcaklık farkına sahip olan yemyeşil bir orman. 1959 yılında milli park statüsüne kavuşan alanın yüzölçümü 1187 hektara ulaşıyor. Başta sarıçam olmak üzere karaçam, köknar ve meşe gibi birçok ağaç türünü içinde barındıran bu görkemli orman; aynı zamanda nesli tükenmekte olan bazı hayvan türlerinin de yaşam alanı. Örneğin, yalnızca Türkiye’de ve Yunanistan’ın belirli bir bölgesinde görülen kara akbaba türü, parkın en yüksek noktası olan Arhul Tepesi’ne yuva yapıyor. Kara akbaba türünü özel olarak koruma altına alan milli parkta misafirlerin ziyaret edebileceği bir Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu da bulunuyor. Soğuksu Milli Parkı; piknik, doğa yürüyüşü, kuş gözlemciliği, doğa fotoğrafçılığı gibi aktiviteler için ideal bir ortam oluşturuyor.

85. Karagöl Tabiat Parkı - Çubuk

Ankara’nın Çubuk ilçesi sınırları içinde bulunan ve ilçe merkezine yaklaşık 28 kilometre uzaklıkta yer alan Karagöl Tabiat Parkı, Ankara Esenboğa Havaalanı’na da yaklaşık 50 kilometre mesafede. Her yıl yaklaşık 100...

Karagöl, Çubuk ve Kızılcahamam ilçeleri arasında kalan Yıldırım Dağı’nın eteklerinde bulunan küçük ama derin bir krater gölü. Gölün çevresi de görkemli ormanlarla ve son derece zengin bir bitki örtüsüyle çevrelendiği için, bu bölge tabiat parkı olarak tescil edilmiş. Konaklama tesisi, piknik alanı, seyir terası, kır gazinosu, lokanta ve büfe gibi birçok tesisi içinde barındıran tabiat parkında; sportif olta balıkçılığı, piknik, doğa yürüyüşü, foto safari ve dağ tırmanışı gibi çok sayıda aktivite yapılabiliyor. Ayrıca, bu bölge çadırlı kamp için de uygun bir alan oluşturuyor.

86. Beynam Atatürk Evi - Bala

Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye üyeleri, Samsun’dan Ankara’ya geçtikleri 26 Aralık 1919 gecesinde, Ankara’nın merkezine gitmeden önce, bir geceliğine Bala ilçesi sınırlarında bulunan Beynam Köyü’nde konaklamış. Konakladıkları ev, Veli...

26 Aralık 1919 tarihinde, Samsun’dan Ankara’ya doğru yola çıkan Atatürk ve Heyet-i Temsiliye üyeleri, bir geceliğine Bala ilçesinin Beynam Köyü’nde konaklamışlar. Konakladıkları tek katlı ev yıllar içinde kaderine terk edildiği için 2004 yılında bakımsızlıktan çökecek hale gelmiş. Bu durumu basından öğrenen Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı da Bala halkının da desteğiyle evi aslına uygun şekilde yeniden inşa ederek Beynam Atatürk Tarih ve Kültür Evi’ne dönüştürmüş. Böylece Atatürk’ün Bala’yı ziyaretinin 85. yıldönümü olan 26 Aralık 2004 tarihinde, Beynam Atatürk Evi ziyaretçilerine kapılarını açmış. Her yıl 26 Aralık gününde anma ve kutlama törenine sahne olan evin bir okuma odası, bir yatak odası, bir de Atatürk’ün kişisel eşyalarının sergilendiği salonu bulunuyor. Evin duvarları ise Atatürk’ün ve Kurtuluş Savaşı’nın resimlerine ev sahipliği yapıyor.

Ege Ertan Yazar
14.09.2022
İlgili İçerikler

Tüm kötülükleri geride bırakıp yeni umutlar ile başlayacağımız 2022 yılına yalnızca sayılı günler kaldı ve dünyanın her yerinde yeni yıl...

Gündelik hayatın gitgide daha hızlı akan temposu ve hareketliliği içinde sükûnete ve huzura belki de her zamankinden daha fazla ihtiyaç...

Tarih, kültür, sanat… birçok konuda dönüp baktığımız bir kıta Avrupa. Keza güncel olaylarda da sıkça ilgimizi çekiyor; kimilerini Türkiye kadar...

Benzer İçerikler

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Sanıyorum herkesin bir emeklilik hayali vardır. Stresli ve yoğun geçen çalışma hayatından sonra sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmek her...

Daha Haziran ayının başından belli olduğu üzere yine çok sıcak bir yaz bizleri bekliyor. Bunaltıcı sıcaklar özellikle bolca bina ile...